ويكيبيديا

    "أذني" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kulağıma
        
    • Kulağımı
        
    • kulak
        
    • kulaklarım
        
    • kulağımda
        
    • kulağımın
        
    • kulaklarımı
        
    • kulaklarımda
        
    • kulağımdan
        
    • kulaklarımın
        
    • kulakları
        
    • Kulaklarıma
        
    • kulağı
        
    • kulaklı
        
    • kulaklarımdan
        
    kulağıma yaklaşıp sürekli onunla evlenmemi söylüyordu ben de birden onu öpecekmiş gibi yapıp dişlerimi bıyığına geçirdim. Open Subtitles ألحعليّمن الزواجمنه ، لهث في أذني تظـاهرت فجأة بأنّي كنت سأقبّله وجّهت أسنـاني نـاحية شـاربه
    Önce bir Kel Kafa silâhını kulağıma soktu. Open Subtitles أولاً، بعض الأوغاد ألصقوا بنادقهم اللعينة في أذني
    Isırıp tırmalamak için Aki'nin yüzüne atlamıştım ama o beni yere fırlattı ve bir Kulağımı Katana'sı ile kesti. Open Subtitles وتسللت إلى وجه ساكي وأخذت أعضه وأخدشه لكنه قذفني إلى الأرض و قطع أذني بضربة واحدة من سيف الكاتانا
    Mm-Hmm, ve hayatımda ilk defa boğaz kaşıntısı ile kulak tıkanıklığı yaşadım. Open Subtitles نعم ، و المرة الأولى أحس بألم في حنجرتي و أذني مسدودة
    kulaklarım çınlamayı keser kesmez tekrar işin başına döneceğim, evet. Open Subtitles أجل، سأعود للعمل هنا بمجرد أن تتوقف أذني عن الطنين
    Bazen bir ağızdan, binlerce çalgı çınlar kulağımda ve bazen öyle sesler var ki, uzun bir uykudan uyanmış olsam bile yine uyutur beni. Open Subtitles و أحياناً تسمع ألف آلة تعزف معلً دفعة واحدة حول أذني و أحياناً أصوات نوقظني كأني غاص في بحر النوم و تجعلني أرقد ثانية
    Her sabah kulağımın arkasına biraz vanilya sürüyorum, ne var bunda. Open Subtitles أنا أضع قليل من الفانيليا خلف أذني كل صباح موضوع كبير
    Eğer bir daha onunla ilgili bir şey duyarsam, kulaklarımı kesip ona postalayacağım. Open Subtitles اماندا إذا تحدثتي أكثر سوف أرسل له أذني لكي يستمع
    Bir gece kulağıma tabanca sokunca tanıştım. Open Subtitles التقيت به ذات ليلة في الغابة حين غرس مسدساً داخل أذني.
    Bana göre akşam yemeği ve sinema ve dilini kulağıma sokan bir sersemle uğraşmam gerekmez. Open Subtitles هذا العشاء، و هذه السينما و لا أحتاج للتعامل مع وغدٍ ما يضع لسانه في أذني
    Tanrı kulağıma hiç konuşmadı. Bu iyiliğe mazhar kimseyi de tanımıyorum. Open Subtitles الله لم يحدثني في أذني ولا أذكر شخص فعل معه هذا المعروف
    Yüzmeye gittim biliyorsun. Şu kulağıma kaçan suyu çıkaramıyorum. Open Subtitles كنت أسبح، ولا أستطيع ازالة هذا الماء من أذني.
    Tamam Lassie, alıcıyı kulağıma yaklaştır ki diğer tarafta telefona cevap verenle konuşabileyim. Open Subtitles حسناً يا صغيرة .. ضع السمّاعة على أذني يمكنني التحدّث للشخص الذي سيُجيني عن طريق يدي الأخرى
    Özür dilerim. Seni duyamıyorum. Biri Kulağımı taciz etti de. Open Subtitles آسف ، لا أستطيع سماعك تعرضت للأذى الجسدي في أذني
    Ne yapacaklar? Önce Kulağımı mı kesecekler? TED ما الذي سيقومون بفعله؟ هل سيقومون بقطع أذني أولاً؟
    Sonra kulak cerrahı Anuk'ın kulaklarını mikroskopta muayene ediyor ve tedavi yöntemine karar veriyor. TED يمكن لجراح أذن فحص أذني أنوك بمجهر ووضع خطة علاج.
    Tamam, kulaklarım kopmak üzere. Open Subtitles كل الحق، حسنا، أذني على وشك قبالة المفاجئة.
    Hemen hemen 12 yaşındaydım ve şokun etkisi geçince annemin sözleri kulağımda çınlıyordu. TED كنتُ بالكاد في 12 عاماً، عندما أُرهبتُ من الصدمة، كلمات أمي ترن في أذني.
    İki buçuk aylık tedavim boyunca dalağımı, böbreklerimi sol kulağımın duyma yetisini ve her iki bacağımın dizden aşağısını kaybettim. TED وفى غضون شهرين ونصف فقدت الطحال والكليتين، وحاسة السمع فى أذني اليسرى وكلتا قدماي من أسفل الركبة.
    kulaklarımı rahatsız ediyor. Eşek gibi anırıyorsun! Open Subtitles إنها تصيب أذني بالأذى وتصبح كالنهيق الصادر عن مؤخرة
    Bu övgü dolu sözler kulaklarımda yankılanıyor. Open Subtitles أن أشعر بدوار ثانيةً الشكر للصداع , والآن العواصف في أذني
    Arka arkaya izlettiğin için sağ ol ama hâlâ kulağımdan yaban mersini çıkarıyorum. Open Subtitles شكراً على اعادة العرض الفورية ولكنني ما زلت أخرج التوت البري من أذني, لذا أنا بخير
    Aptal uçaklar, tek duyduğum şey kulaklarımın çınlaması. Open Subtitles خطط غبية كل ما أسمعه هو صوت الرنين في أذني
    Anne, yiyemiyorum daha fazla. Dedemin kulakları çok iğrendirdi beni. Open Subtitles امي ، لا استطيع الاكل انني متقرفة جدا من مظهر أذني جدي
    Bu uğultu Tanrı’nın Kulaklarıma doğrudan fısıldamasıdır. TED هذا الطنين هو صوت الاله وهو يهمس في أذني.
    Yüzücü kulağı oluyorum Open Subtitles - على جثة ميتة - أذني فيها الكثير من المياه
    Kepçe kulaklı olan benim - sanki kapıları açık bir araba! Open Subtitles و تنظر في وجهي مع أذني ، و قيادة سيارات الأجرة في الشارع مع أبواب مفتوحة.
    - Kusura bakma, seni duyamadım senin yüzünden kulaklarımdan biri artık duymuyor da! Open Subtitles -آسفٌ، لقد أغفلتُ ذكر ذلك . -أتمانعي إعادة قولكِ على أذني التي عطبتِها؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد