"أردتِ" - ترجمة من عربي إلى تركي

• istiyorsan
• istersen
• istedin
• istediğin
• istiyordun
• isterseniz
• istediğini
• istiyorsun
• istiyorsanız
• istediniz
• ihtiyacın
• istemiştin
• ister
• istemişsin
• istersin

Dinle! İstiyorsan burada kalıp ölebilirsin, fakat ben istemediğimden eminim.
اصغى إلىّ، يمكنك البقاء هنا والموت هنا، لو أردتِ هذا

Gelip evimi paylaşmak üzere seni davet ediyorum. Yalvarmamı istiyorsan o başka.
دعوتك للتو أن تشاركيني المنزل إذا أردتِ أن أرجوكِ فهذا شيء مختلف

O yüzden çıkıp şarkı söylemek veya köşeleri çağırmak istersen...
إذاً لو أردتِ فقط أن تُدلي.. أُنشودة أو تُدعين الزوايا

Sadece diyorum ki, eğer biraz uzaklaşmak istersen kimsenin seni suçlayacağını sanmıyorum.
ما اقوله أنه لا احد سيلومكِ لو انكِ أردتِ الراحة لبعض الوقت

Odamı Rebecca'ya vermek istedin çünkü babasının özel jeti vardı.
أردتِ بأن تعطي غرفتِي لـ ريبيكا بسبب طائرةِ أبّيها الخاصّةِ.

Konuşmak istediğin herhangi bir şey varsa evde olabilecek bir şey veya her neyse burada olduğumu biliyorsun, tamam mı?
إذا أردتِ التحدث معي حول أي شيء.. حول ما يجري في المنزل أو أي شيء.. فأنتِ تعرفين أني هنا, حسنا؟

Tıpta hayatta kalmayı istiyorsan Carla, Kural kuraldırı kabul etmek zorundasın.
لو أردتِ البقاء في الطب، عليكِ تقبل أن القواعد هي القواعد.

Ama eğer iyi bir araştırmacı olmak istiyorsan, benimle konuş.
ولكن إذا أردتِ أن تكونى مراسله صحفيه جيده تحدثي إلىّ

Kendini buraya hapsetmek istiyorsan, öyle olsun. Seni rahat bırakıyorum.
لو أردتِ حبس نفسكِ هنا فلا بأس، سأترككِ في حالكِ

Bu işi yapmak istiyorsan buna uygun bir ofisin olmalı.
ليس في الواقع آه,حسنـاً إذا أردتِ لهذا العمل حقاً النجاح

Ama sen yaşlanacaksın tekrar aşık olacaksın, istersen çocukların olacak.
لكنّك ستكبرين ستقعين في الحب مجدداً ستُرزقين بأطفال إن أردتِ

Ne zaman onun yerini almak istersen, seni yanlız desteklerim.
عندما أردتِ أن تأخذي مكانه ، أنا الوحيد الذي دعمتك

Ama eğer istersen, odamda özel olarak daha da konuşabiliriz.
لكن أذا أردتِ ، يمكننا مناقشة هذه الأفكار بصورة خاصة.

Dinle, biraz iyi vakit geçirmek istersen bizim 'tuvalet partisine' gelsene.
استمعي اذا أردتِ بعض الوقت الجيد لما لا تأتين لحفلة المرحاض؟

Sen istedin diye her şeyi son dakikada iptal edecek değilim.
لا أستطيع إلغاء كلّ شيء في اللحظة الأخيرة لأنّك أردتِ ذلك

Bak, bu arabaya seni zorla kimse bindirmedi sen istedin.
لا أحد أجبرك على ركوب تلك السيارة أنتِ أردتِ ذلك

Bu adama olan sevgin, yapmak istediğin şeyi yapmana engel olmasın.
لا تتركي حبّك لهذا الرجل يمنعك من فعل ما أردتِ فعله.

Çünkü ben burada uyudum çünkü patenli sevgilinle kendini kaybetmek istiyordun.
لأننـي نمـت هنـا ولأنـكِ أردتِ أن تنصـاعـي لنـزوتـك مـع فتـاة المـزلاجيـن

Neanderthal'a ilginiz olduğunu görüyorum. İsterseniz size onun hakkında birkaç şey söyleyebilirim.
أرى أنكِ مهتمة بالإنسان البدائي يمكني أن أخبركِ المزيد عنه لو أردتِ

Bana vurmak istediğini biliyorum, ama bu kadar sert vurmalı mıydın?
عَرفتُ بأنّك أردتِ ضَرْبي لكن لم يكن لزماً عليكَ أَنْ تَضْربي بقوة جداً؟

Şu ana kadar sadece görmek istediklerini gördün çünki yaşamak istiyorsun.
لقد رأيتِ فقط ما أردتِ أن تريه لأنكِ اردتِ أن تعيشي

- Anımı onurlandırmak istiyorsanız bunun için önce hayatta kalmalısınız.
إنْ أردتِ أنْ تبجلي ذكراي فيجب أنْ تعيشي لتفعلي ذلك

Hahır, hayır, hayır, hayır. Kendiniz için görmek istediniz, doğru mu?
لا ، لا ، لا أردتِ الرؤية بعينكِ ، صح ؟

Aslında, bende gelsem iyi olur. tabi yardıma ihtiyacın varsa.
بالواقع, عليّ المغادرة أيضاً إلا إذا ما أردتِ بعض المساعدة.

Sen güzel hizmetçi kızı oynamak istemiştin ben de acuze yaşlı eşi oynayacaktım.
أردتِ لعب دور الخادمة الصغيرة الجميلة و كنتُ سألعب دور الزوجة المسنة القبيحة

Bugün parmaklarım ekstra balıklı, koklamak ister misin?
أصابعي شديدة الزفارة اليوم إذا أردتِ أن تشميها

Şimdi her şey tersine döndü. Konuşmak istemişsin.
الآن قد وقع إطار الصورة إلى الأسفل هل أردتِ التحدّث.

Biliyorum, ama fotoğraf çekimi bittiğinde çok yakında biraz iş yapmak istersin, bilgisayarın yanı başında olur.
أجل، أعلم لكن عندما تنتهى الجلسة قريباً جداً إن أردتِ العمل سيكون الحاسوب هنا