"أريتك" - ترجمة من عربي إلى تركي

• gösterdim
• gösterdiğim
• göstermiştim
• gösterirsem
• gösterdiğimde
• gösterdiğimi
• gösterseydim
• gösterebilir
• öğrettiğim

- Chris, Lucy'nin resmini gösterdim mi?
هل أريتك صورة لوسى جين ؟ لا لم ترنى شيئا

-Sana kimliğimi gösterdim ya. -Tekrar görebilir miyim?
لقد أريتك الكارت الخاص بي هناك – هل تريني أثبات شخصيتك؟

Sana gösterdiğim köyü hatırlıyor musun? Sadece ölülerin kaldığı yer hani?
أتذكر القرية التي أريتك إيّاها، التي لا تكنف سوى آثار الموتى؟

- Sana gösterdiğim gibi, solungaçlarından tut. - Tamam.
ـ أمسكه من الخياشيم مثلما أريتك ـ بالتأكيد

Fakat sana gazeteyi göstermiştim, sen de radyoda dinlemiştin.
و لكني أريتك الصحيفة, و أنت سمعت المذياع

Sana gösterirsem, kimseye söylemeyeceğine ant içer misin?
إذا أريتك , أتقسمين أنكِ لن تخبرى أى أحد ؟

Ama resmi sana gösterdiğimde birşey ispat etmez demiştin.
،ولكن عندما أريتك إياها .قلت أنها لا تثبت شيئاً

Hatırlıyor musun, öğretmenliği bırakıp, muhasebeci olacaktın ve ben sana ulusal yarışmada şarkı söylediğin videoyu gösterdim sen de o anın hayatının en mutlu anı olduğunu söyledin.
هل تذكر عندنا كنت تريد أن تستقيل من التدريس و أن تصبح محاسبا و قد أريتك ذلك الفيديو و أنت تغني في النهائيات

Rozetimi gösterdim. Aslında onu da al.
لقد أريتك شارتي يا رجل، تفضّل، خُذ شارتي.

Sana, diğer herkesin benden kaçmasına neden olacak bir fotoğraf gösterdim.
لقد أريتك صورة تلك التي قد تُذهب أُي أحد إلى طريقٍ معاكس

Zekanın limitlerini sana gösterdim ama sen kaldırmadın.
أريتك الحدود الخارجية لذكائك ولم تستطع تحمّل ذلك.

Sana elimi gösterdim, ve yine de yaptın.
لقد أريتك بطاقاتي، وأنت فعلتها بأيّ حال.

Navin, sana dövmemi gösterdiğim günü hatırlıyor musun?
نافين، هل تعلم اليوم الذي أريتك فيه وشمـي ؟

Hayır. Sana gösterdiğim nöbet devrindeki mektubu gönderdi. Hepsi bu.
كلا ، عندما خرجت أرسل لي فقط تلك الرسالة التي أريتك إياها

Larkin. Sana gösterdiğim çok gizliydi.
لاركن , ما أريتك أياه كان شيئاً سرياً للغايه

Evet. Seth, sana Chris'in masasını göstermiştim değil mi?
نعم يا سيث, لقد أريتك أين يوجد مكتب كريس

Geçen akşam sana telefonda bir kız göstermiştim ya.
تلك المرأة أريتك صورتها على الهاتف تلك الليلة؟

Sana bir şey gösterirsem... - ...kimseye söylemeyeceğine yemin eder misin?
الآن إذا أريتك شيئاً أتعد ألا تقول لأحد؟

Sana kırık parçaları gösterdiğimde onun yanlış bir fikre kapılmasını istemediğini söylemiştin.
كيف ستسيء الفهم إذاً؟ ماذا؟ عندما أريتك الأجزاء المكسورة من الجبس

- Selam. Gel. Bunu sana gösterdiğimi birine söylersen Tanrı şahidim olsun ki seni yavaş yavaş acı çektirerek öldürürüm.
من هنا وان اخبرت أي أحد أنني أريتك ذلك أقسم انني سأقتلك بطريقة مؤلمة وبطيئة

Size bu algılayıcıyı gösterseydim muhtemelen algılayıcının çalışması için algılayıcının üzerine bir blok koymak gerektiğini düşünmeye başlayacaktınız.
لو أنني أريتك هذا الكاشف، فالفكرة الأكثر احتمالاً أن تبدأ بها هي أن تنبيه الكاشف يتم عن طريق وضع القالب فوق الكاشف.

Pavyonu ve bizim için hazırladığım tüm güzellikleri gösterebilir miyim?
هلا أريتك السرداق و كل المتع التي أعددتها لنا؟

- Onları zorlayamam. - Zorlarsın. Sana öğrettiğim gibi.
لا أستطيع هزهم بلى تستطيع بنفس الطريقة التي أريتك اياها