ويكيبيديا

    "أستمتع" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hoşuma
        
    • seviyorum
        
    • eğleniyorum
        
    • keyif
        
    • tadını
        
    • severim
        
    • keyfini
        
    • zevk alıyorum
        
    • eğlenceli
        
    • eğlenceler
        
    • hoşlanıyorum
        
    • İyi
        
    • vakit
        
    • güzel
        
    • eğleniyordum
        
    Deve ve Toynak dans stilleri gerçekten çok hoşuma gidiyor. Open Subtitles أنا أستمتع حقاً بأساليب الرقص من الإبل وتو أب هناك
    Yaparken gerçekten eğlendiğim bir şey var, karakterlerin seslendirmelerini yaptığım bu küçük animasyonları yapmayı seviyorum. TED وأحد تلك الاشياء التي أستمتع بفعلها هو عمل الرسوم المتحركة حيث أؤدي بنفسي أصوات جميع الشخصيات.
    Evet, artık özgürüm. Kendi başıma eğleniyorum. Open Subtitles نعم، الآن بما أنني حُرّة فأنا أستمتع كوني وحدي هذا صحيح
    Her zaman ismimi hatırlamıyor... ama onunla çalışmaktan çok keyif alıyorum. Open Subtitles إنه لا يذكر دوما إسمى لكننى كنت دوما أستمتع بالعمل معه
    Şimdi olsa her dakikasının tadını çıkarırdım. Bir nefes alabilir miyim? Open Subtitles أود لو أستمتع بكل لحظة الآن هل لي بقليل من هذه؟
    Ben çok severim çünkü erkek erkeğe, ama büyük kırmızı toplarla oynanır. Open Subtitles أستمتع بها قليلاً, لأنها رجل أمام رجل لكن معهم كرات حمراء كبيرة
    Sanal gerçekliğin keyfini çıkarıyordum. Sen de gerçek yüzünle mahvettin. Open Subtitles كنت أستمتع ببعض الواقع الافتراضي، ولكنك أفسدت الأمر بوجهك الحقيقي
    Bir çocuğu annesinden ayırmak hoşuma gitmiyor ama şüphesiz ki böylesi bir durumda yapılacak en doğru şey bu. Open Subtitles إني لا أستمتع بأخذ طفل من والدته لكنّ في هذه القضية، من الواضح أنه الأمر الصواب الذي ينبغي فعله
    Bilimin kesinliğinde bana çok hitap eden ve hoşuma giden bir şey var. TED هناك شيء جذابة جدا حول دقة العلوم أن أستمتع حقا.
    Mersi, Melrose. Royal Crown Viski hoşuma gidiyor. Open Subtitles شكرا لك ، ميلروز.ويسكي التاج الملكي أنا أستمتع دائما
    Prensiplerinden nefret ediyorum, ama onları anlatmanı seviyorum. Open Subtitles إنني أحتقر مبادئك و لكني أستمتع بطريقة عرضك لها
    Yaptığım işi seviyorum. Ve bunun için takdir görmekten mutluyum. Open Subtitles أنا أستمتع بعملى وأنا سعيد أننى مشهور به
    Kendini kötü hissettiğin için bunu söylememem gerekir biliyorum ama ben gerçekten de çok eğleniyorum. Open Subtitles أعلم لا ينبغي عليّ قول هذا لأنّك تشعر بشعور سيء لكني أستمتع بنفسي.
    Ben sadece eğleniyorum çünkü ben bir maç kazandım. Open Subtitles فأنا أستمتع بوقتي لأني فزت بمباراة كرة قدم
    20 tane kadar yaptım ve gerçekten bundan keyif aldım. Open Subtitles أنهيت 20 لوحة مثل تلك و هذا شيء أستمتع بفعله
    Demiryolunu elinden almaktan keyif duyacağım ama seni öldürmek işin tadını kaçırır. Open Subtitles سوف أستمتع بسلب سكة حديدك منك ولكن قتلك سيفسد عليّ هذه المتعة
    Fantezinin tadını çıkar kardeşim çünkü bu hiçbir zaman olmayacak. Open Subtitles . أستمتع بخيالك يا أخوي, لأن هذا ما ستحصل عليه
    Sana böyle davranan birini severim sanıyordum ama bu çok sinir bozucuydu. Open Subtitles اعتقدت أنّي سوف أستمتع بمشاهدتكِ في هذا الموقف لكن هذا كان مشين
    Ben de. Sadece güzel tenisin keyfini çıkarıyorum. Open Subtitles ولا أنا ، أنا فقط أستمتع بمبارة على مستوى عالمي
    Hoş, değil mi? Şaka yapıyorum, ama rahibelerle konuşmaktan gerçekten zevk alıyorum. Open Subtitles أنا أمزح, لكني أستمتع حقاً بالتحدث مع الراهبات
    Etrafta olman ne kadar eğlenceli de olsa böyle hapis hayatı yaşayamam. Open Subtitles أنصت , أستمتع كثيراً بوجودك معي ولكني لا أريد أن أكون سجيناً
    Canını sıkmasına izin verme. Hafta sonunda sana iyi eğlenceler. Open Subtitles لا تدع الأمر يشغلك أستمتع بأجازتك
    Hala noktalamanın parçalı doğasından hoşlanıyorum, o küçük noktaların bir bütünlük oluşturmak için bir araya gelişlerini görmek... TED إلى الآن ، ما زلت أستمتع بتجزء الفن التنقيطي رؤية هذه النقاط الصغيرة تجتمع معاً لتوحّد هذا الكيان.
    Vazifemi burada yapabilirim en iyi, en severek yaptigim sey budur. Open Subtitles هنا يمكنني أن أخدم, وهو ما أتقنه, وأكثر ما أستمتع به.
    Bisiklet sınıfındaki kot modeli çocuk ile güzel vakit geçirmeyi umuyordum. Open Subtitles كان يفترض أن أستمتع بوقتي مع الفتى من درس الدراجة ..
    Hayır, yok, çünkü sen orada bardakları yuvarlarken, ben de bu güzel bayan misafirle eğleniyordum, Open Subtitles لا، كلا، لأنّك عندما كنت هناك تتجرّع الخمر، كنتُ أنا.. كنتُ أنا هنا أستمتع بصحبة هذه المرأة الجميلة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد