Kraliyet Danışma Meclisi kararını verdi kutsal toprak haricindeki her şey gitti. | Open Subtitles | المجلس الملكي قد أصدر حكمه كل شيء قد ضاع باستثناء الأرض المقدسة |
Bu defa Sovyet komutan uçağa karadan havaya füze fırlatılması emrini verdi. | Open Subtitles | لكن هذه المرة، أصدر القائد السوفيتي أوامره بإطلاق صاروخ أرض جو ضدها |
Bir senatör 20 dakika içinde bize 57 kez hakaret eden bir konuşma yaptı. | Open Subtitles | سيناتور آخر أصدر بيانا أهاننا 57 مرة في مدة 20 دقيقة |
90'ların başlarında, Meclis herşeyi değiştiren bir yasa çıkardı. | TED | في بداية التسعينيات، أصدر الكونغرس قانونا غير كل شيء. |
Eğer hala burdaysan bize bir işaret ver. Bir ses çıkar veya saçımla oyna. | Open Subtitles | إذا كنت ما تزال معنا، إمنحنا إشارة أصدر صوتاً، أو تلاعب بشعري |
- FBI, tutuklanman için emir çıkarttı. | Open Subtitles | مكتب التحقيقات الفيدرالي أصدر في حقك مذكرة توقيف بحقك |
Yüce Jim kesin talimat verdi. FBl giremez. | Open Subtitles | جيم الكبير أصدر أوامر صارمة لا مباحث فيدرالية |
SDK 3. dereceden alarm verdi. Yeni bir vaka olduğu takdirde... | Open Subtitles | أصدر مركز مراقبة الأمراض إنذاراً منخفض المستوى, أي حالات جديدة |
Beyaz Saray'a ulaşabileceğini anlayınca emri verdi. | Open Subtitles | وأدرك أن الفيروس قد يبلغ البيت الأبيض في 48 ساعة أصدر الأمر |
Baş kumandan son emri verdi. Harekete geçiyoruz. | Open Subtitles | أصدر الرئيس القائد الأعلى للجيش إذناً نهائياً يأمرنا بمباشرة العملية |
Brooklyn South az önce mavi kod alarmı verdi. İşin içinde rehine olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | جنوب بروكلين أصدر الإشارة الزرقاء يعتقد بوجود رهائن |
Ama Usta Windu'yu duydun. Burada kalmam için sıkı emirler verdi. | Open Subtitles | ولكنك سمعت المعلم ويندو أصدر أوامر صارمة ببقائي هنا |
Albay Ronson savaş istasyonlarına gidiş çağrısı yaptı. | Open Subtitles | العقيد رونسن أصدر انذاراً بوجود خطر معركة |
Sonuçta olan patlama atom-altı parçacıkları serbest bıraktı, parçacıklar da ilk naqahdah damarının dönüşümüne katalizörlük yaptı. | Open Subtitles | الإنفجار الناتج أصدر الجسيمات دون الذرية التي حفزت التحويل في العرق الأول للنكوادريا. |
16 Ocak 2012'de Beyaz Saray, tasarıyı desteklemediğine dair bir açıklama yaptı. | Open Subtitles | يوم 16 يناير\كانون الثاني 2012 أصدر البيت الأبيض بيانا بأنّهم لا يدعمون مشروع القانون |
Bir daha asla duymak istemediğim bir ses çıkardı. | Open Subtitles | و أصدر صوتا لا أريد أن أسمعه ثانية في حياتي |
Ben buyum! Beni sıksan zort diye ses çıkar. | Open Subtitles | ان ضغطت علي الن أصدر صوت بوق؟ |
- Başsavcılık ofisi konuşmama emri çıkarttı. | Open Subtitles | مكتب المدعي العام قد أصدر أمراً بالإحتجاز |
Onlara emir buyurdu. Bir taellik altın bile eksik çıkarsa | Open Subtitles | أصدر إليهم أمراً بموجبه إن إكتشفوا أنّ قطعة ذهبية مفقودة، |
Çünkü peygamber Muhammed, Allah'ın selamı ve iyiliği üzerine olsun, bana göründü, ve benden Hartum'a ateş ve kılıçla saldırmamı emretti. | Open Subtitles | لأن سيدنا محمد عليه السلام جاء الى فى الرؤيا و أصدر لى التعليمات لمهاجمة الخرطوم بالنار و السيف |
Bana karşı mı çıkartmış? | Open Subtitles | وهو أصدر طلباً ضدي؟ |
Çıt çıkarırsan onun beynini her tarafa saçacağım. | Open Subtitles | أصدر صوت واحد، وسأفجر هذا الرأس على هذا السطح |
Guarantee Trust Bank geçenlerde, Afrika dışı ilk eurobondu yayınladı ve Güney Afrika dahil edilmedi. | TED | أصدر بنك تراست مؤخرا أول سند باليورو من أفريقيا، ولا يشمل ذلك جنوب أفريقيا. |