Buradaki hanımlar öğünler arası bir şey yemez. Şekerini diğer eşyalarının arasına koyayım. | Open Subtitles | إن سيداتنا لا تأكلن بين الوجبات سوف أضع الحلوى مع حاجياتك فى الخزانة |
Kuralları ben koymuyorum. Bu ofisi yönetmek için para alıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أضع القواعد أنا أتقاضى أجرى لأدير هذا المكتب |
O zaman bende benim için çok önemli olan şeyleri bir kutuya koyarım. | Open Subtitles | ماذا بشأن ضربة مباشرة؟ عندها يكون عندي صندوقا أضع فيه الأشياء المهمة حقا |
Kac kez bir gun ben var suni gozyasi koymak icin? | Open Subtitles | كم مرة في اليوم لا يجب أن أضع في الدموع الاصطناعية؟ |
Yemek atıklarımı iç bir malzemeye dönüstürmek için bunların içine koydum. ki böylece saklayabiliyor ve sonra gübre haline getirilebiliyorum. | TED | أضع مخلفات الطعام في هذا المجفف، الذي يحول الطعام إلي مادة داخلية، أستطيع تخزينها ثم أحولها لسماد في وقت لاحق. |
Çok komiksin. Çünkü düşünüyorum da, ...ona tekrar elimi koyacağım. | Open Subtitles | هذا مضحك، لأنّي كنتُ أفكّر أن أضع يدي عليها مجدداً |
Bana patlayıcıları herkesin sevdiği aşağılık herifin koltuğunun altına koymamı söylemiştin! | Open Subtitles | قلت لي أن أضع المتفجرات تحت مقعد الكاذب الذي يحبه الجميع |
Bana bakma Kyle. Kuralları ben koymadım. | Open Subtitles | لا تنظر إليّ يا كايل أنا لم أضع تلك القواعد |
Şu akşam için getirdiğiniz atıştırmalıkları buzdolabında koyayım mı? | Open Subtitles | هل علي أن أضع هذا الأطعمه في الثلاجه من أجل الليله؟ |
Önce bu aletleri yerine koyayım, Ve hemen dönerim, tamam mı? | Open Subtitles | دعيني أضع هذه الإعلانات أولاً، ثم سأعود، حسناً؟ |
Bu telefon santrallerini nereye koyayım, cici sahip? | Open Subtitles | أين أضع هذه المجيبات الألية أيها الرئيس الطيب؟ |
Ama ben bu şeye canla başla girişmek istiyorum. Bilirsiniz, bütün gücümle. | Open Subtitles | ولكن أريد أن أثبت جدراتي في هذا الأمر أضع بصمتي الخاصة فيه |
ben seçim kampanyalarımda verdiğim sözleri tutarım. İçkimi nereye koymuştum? | Open Subtitles | أحافظ على وعودى الانتخابية أين يجب أن أضع الويسكى ؟ |
Prince Paisley: Sabah uyandığımda çantamı motoruma koyarım. | TED | برنس بايلي: عندما أستيقظ في الصباح، أضع حقيبتي على الدراجة. |
Öyleyse bunu yapmadan önce, bir şekilde biyolojiyi yerli yerine koymak istiyorum. | TED | لذا وقبل أن نخوض فى ذلك، أريد أن أضع علم الأحياء فى مكانه الصحيح نوعا ما. |
Buraya kötü resimleri de koydum, çünkü kötü resimler de var. | TED | وتعلمون، أنا أضع الصورة البشعة أيضا، لأنه دائما ماتوجد صور بشعة. |
Bunu burada birazcık açacağım, sizin için genişleteceğim, asıl transkripti buraya koyacağım metnin yanına. | TED | سأقوم بعرضه قليلاً هنا أقدمه لكم وما أفعله هو أني أضع التفريغ الصوتي هناك بمحاذاة النص. |
Benden bu soruşturmanın başına muhalif partiden birini koymamı mı istiyorsunuz? | Open Subtitles | تريد مني أن أضع عضو حزب المعارضة مسؤولاً عن هذا التحقيق |
Çam fıstığı koymadım... Çünkü ara sıra diş köprünüze takıldığını biliyorum. | Open Subtitles | لم أضع أشياء قاسية فيه لأنني أعرف أنها تضر بأسنانك |
Spagetti yaparken bile sosuna domates koymam. | Open Subtitles | حتى عندما أطهو المعكرونة لا أضع صلصة طماطم عليها |
Seni bir tabuta koyup yanına da yılan koysam orada kalabir miydin? | Open Subtitles | سوف أضعك في كفن ثم أضع أفعى في الكفن ماذا ستفعل ؟ |
Evet, şey gözüne gözyaşı kremi sürmedim ama yine de senden ayrılan bendim. | Open Subtitles | لم أضع البلسم المثلج في عينك، ولكنني انفصلت عنك. |
Bir saniye bekle, evlat. Lenslerimi takmam lazım. | Open Subtitles | لحظات يا بنّي، يجب أن أضع عدساتي اللاصقة |
- Merhaba Marianne. - Eşyalarımı üst kata koyabilir miyim? | Open Subtitles | مرحبا ماريان - هل لي أن أضع أشيائي بالطابق العلوي؟ |
Ölsün. Bak çizip atıyorum onu da. | Open Subtitles | لن يعيش، انظر، ها أنا أضع علامة على اسمه |