Sanırım ailem ben anne karnına düştüğüm anda, para biriktirmeye başlamış. | Open Subtitles | أعتقد أنّ والداي بدأن بالتوفير منذ اللحظة التي غادرت فيها الرحم. |
Sanırım bu 'Noel arifesini kısa tutsam iyi olur' anlamına geliyor. | Open Subtitles | أعتقد أنّ هذا يعني أنّني أُفضّل قطع عشيّة عيد الميلاد القصيرة |
Sanırım sorulması gereken tek soru: Onu almak için ne kadar zorladınız? | Open Subtitles | لذا أعتقد أنّ السؤال الوحيد هو، ما مدى القوّة التي فرضتها عليه؟ |
Görevi güveni yeniden inşa etmek olarak belirlemek, Bence bazı şeyleri geriye götürüyor. | TED | أعتقد أنّ وضع مهمة إعادة بناء الثّقة نصب أعيننا ستكون له نتائج عكسيّة. |
Beni terk etmeni düşünüyordum da, Bence bu senin pek yararına olmaz. | Open Subtitles | أتعلم؟ كنتُ أفكّر بشأن انفصالك عنّي ولا أعتقد أنّ ذلك في صالحك |
Sanırım meteor gücüne sahip biri patlamaya neden olmuş olabilir. | Open Subtitles | أعتقد أنّ أحداً مع قوة النيزك قد يكون وراء الانفجار. |
Sanırım bunu görmek için beklemek zorunda kalacaksın, değil mi? | Open Subtitles | أعتقد أنّ عليك مجرّد الإنتظار و المشاهدة، أليس كذلك ؟ |
Çıplak poz vermeyi teklif etmediği için teşekkür borçluyuz Sanırım. Evet. | Open Subtitles | أعتقد أنّ علينا أن نكون شاكرين أنّه لمْ يعرض الوقوف عارياً. |
Sanırım yaradılış felsefemize inanmayan ve ülkemizi sevmeyen bu elitler askerlerimizin uğruna öldüğü ülkemizi Amerikalıların dışındaki insanlara satmaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | أعتقد أنّ هذه الفئة التي لا تؤمن بدستورنا ولا تحب البلد يجب عليهم إتباع القوانين, التي قاتل جنودنا من أجلها |
Özür dilerim, Sanırım dedektifim düşündüğüm kadar üst düzey değilmiş. | Open Subtitles | آسف، أعتقد أنّ تحليلي الجنائيّ لم يكن متقدماً كما تصوّرتُ |
Ve... Sanırım iyi niyetime rağmen bazı şeyler anlaşılmaya başlandı. | Open Subtitles | و أعتقد أنّ بعض الشعر رسخ في عقلي رغم إرادتي |
Sanırım insanların çoğu bitklerin daha çok pasif bir hayata yöneldiğini farz ediyor. | Open Subtitles | أعتقد أنّ معظم النّاس يفترضون أن النّباتات تقود حياةً سلبيّةً إلى حدّ ما |
- Bilmiyorum. Ama Sanırım o kızlarla bir ilgisi var. | Open Subtitles | لاأعلم، لكنّي أعتقد أنّ . تلك الفتيات متورّطات بطريقةٍ ما |
Bence çoğu bakıcı aile, iyi bir amaç için bunu yapıyor. | Open Subtitles | أعتقد أنّ أغلب الأوصياء يتولّون هذا بدافع رغبتهم بالقيام بشيءٍ جيّد |
Bence çocuklar temel bir adalet duygusuna sahipler, değil mi? | Open Subtitles | أعتقد أنّ لدى الأطفال حسّ أساسي بالعدالة، ألا تعتقد ذلك؟ |
Bence çocuklar temel bir adalet duygusuna sahipler, değil mi? | Open Subtitles | أعتقد أنّ لدى الأطفال حسّ أساسي بالعدالة، ألا تعتقد ذلك؟ |
Bence dünyadaki herhangi bir erkek yanınızda bile dursa, kendini şanslı hissetmeli. | Open Subtitles | و أعتقد أنّ أيّ شخصٍ في العالم سيكون محظوظاً لمجرّد الوقوف بجوارك |
"Bence birbirimize uygun değiliz ve bir daha gelmeyeceğim" demek. Uygunuz. | Open Subtitles | أي أنّي أعتقد أنّ الوضع غير ملائم ولن أرجع إلى العمل |
Galiba orta yönetim bürokratları için de aynısı geçerli olabilir. | Open Subtitles | أعتقد أنّ بإمكانك قول الشيء نفسه عن بيروقراطيي الإدارة الوسطى. |
Ama bu noktada engeller olduğunu sanmıyorum, sadece yapılması gereken işler. | TED | لكن لا أعتقد أنّ هناك أي عوائق، العمل يحتاج لإنجازه فقط. |
Hala oradaki insanları sorgulamanın iyi bir fikir olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | حسناً، ما زلتُ أعتقد أنّ استجواب الناس هناك فكرة مُمتازة. |
Açıkçası Umrumda değil.İnsanlar hakkındaki iç güdülerinin doğru olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | بصراحة، لا أهتمّ . أعتقد أنّ غرائزك عن النّاس مناسبةً |
Seni görmesinin onun için iyi olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنّ رؤيتها لك شيء جيد بالنسبة لها |
Bell orayı kapatmış. Her şeyin hâlâ orada olduğunu Sanıyorum. | Open Subtitles | وأغلق كلّ شيء، أعتقد أنّ كل شيء ما يزال بالداخل. |
herhalde titrek ellerinle düz tıraş yapamazsın, değil mi? | Open Subtitles | لا أعتقد أنّ يديكَ الإيطاليّتين ثابتتين بما يكفي لحلاقة بالموسيّ؟ |
İnanıyorum ki göstereceğim son özet yenebileceğini ispatlayacak. | Open Subtitles | أعتقد أنّ مشهد مرافعتي الختامي سيبرهن لكما بأنّه قَهَرها. |