Sana İsveç'te bir iş bulacağıma söz veriyorum. Andrei ile konuşacağım. | Open Subtitles | أعدك بأن أجد لك عمل في السويد ، سأتحدث الى أندري |
Eğer bu iş sonuçlanırsa, ona hemen geri vereceğime söz veriyorum. | Open Subtitles | إذا سارت الأمور بشكل جيد أعدك بأن أعيده بأسرع ما يمكن |
Seni güvene aldıktan sonra onun için geleceğime söz veriyorum. | Open Subtitles | بمُجرد أن أخرجك من هُنا ، أعدك بأن أعود لأجله |
söz veriyorum gideceğim ama sadece bir telefon açacağım. | Open Subtitles | أعدك بأن أذهب أريد فقط أن أجري مكالمةً هاتفية |
Hilton, yemin ederim ki, mazisi tertemiz bir kadınla evlendin. | Open Subtitles | ،إذا تزوجتني أعدك بأن تتزوج امرأة لن تكون خجلان منها |
Sana söz veriyorum onların sana geçen seçimlerde... sağladıkları bağıştan fazla ödenek bulacağım. | Open Subtitles | أنا أعدك بأن تحصل على ما يعادل تمويلك أو أكثر منه. مهما تلك الشركاتِ أعطت حملتكَ الأخيرة |
Ara beni, baştan tarih koyalım.. İstediğim bu, söz veriyorum. | Open Subtitles | أتصل بي وسوف نحدد ميعادا جديدا أعدك بأن هذا هو ما أريده |
Ben söz veriyorum. Üniformamın (Khakee) aşağılanmasına asla izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | أعدك بأن أحافض على إحترام البدله يا سيدي |
Her neyse, benim için ne kadar değerli olduğunu sana hiç anlatamayabilirim, ama söz veriyorum. | Open Subtitles | على أي حال لن أتمكن من إخبارك بكيف تعنين لي الكثير ولكن أعدك بأن أحاول أدعك ترين ذلك |
Sana söz veriyorum, buraya döndüğümde... sana erkekler dünyasından hikâyeler anlatacağım. | Open Subtitles | أعدك بأن آتيك بقصص عالم الرجال أثناء إقامتي هنا |
söz veriyorum, iyi öleceğim, vesaire. | Open Subtitles | لا تهتم أعدك بأن أموت بشكل لائق وكل هذا الهراء |
işte bu yüzden "ana" deniyor 10 bin daha indirim yap,sana söz veriyorum Senatör Kent'in seçim partisine özel davetiye vereceğim. | Open Subtitles | لذلك يدعي أساسي أنقص من سعرك عشرة آلاف و أنا أعدك بأن أحضر لك دعوة شخصية لحفلة انتخابات السيناتور كنت |
Bebeğim, şimdiye kadar her şeyin kusursuz gitmediğini biliyorum ama söz veriyorum hepsini telafi edeceğim. | Open Subtitles | حبيبتي، أعلم أن الأمور لم تسر بسلاسة حتى الآن لكني أعدك بأن أعوضك عن ذلك الآن |
Bu konuda yardım alacağım. söz veriyorum, bir daha olmayacak. | Open Subtitles | أحتاج للمساعدة أعدك بأن هذا لن يحدث مرة أخرى |
söz veriyorum seni bir daha rahatsız etmemek için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | أعدك بأن أفعل ما بوسعي حتي لا أضايقك ثانيةً |
söz veriyorum bir karara varmadan önce tüm bunları dikkate alacağım, tamam mı? | Open Subtitles | أعدك بأن أجعل كل هذه في الحسبان حينما أتخذ قراري.. أطيب ذلك؟ |
Haftada sadece 3 gece. Senin gün içindeki işini engellemeyeceğine söz veriyorum. | Open Subtitles | إنها 3 ليالٍ في الأسبوع فحسب أعدك بأن هذا لن يتعارض مع عملكِ النهاري |
Söylemek üzere olduğun gücendirici şey her neyse gücenmeyeceğime söz veriyorum. | Open Subtitles | حسناً , أعدك بأن لا اعتبره مهيناً بأي طريقة يكون فيها جارحا |
yemin ederim işler senin için hiç iyi gitmeyecek eğer ki... | Open Subtitles | أعدك بأن الأمور لن تسير بشكل سليم إذا لم تفعل ذلك |
Daima anlaşılır ya da benden beklediğin gibi davranacağıma söz veremem. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أعدك بأن أكون مفهومة دائماً أو بفعل الأشياء كما تتوقع منّي. |
Soz veriyorum ki seni ne kadar sevdigimi ve hayatimin seninle birlikte ne kadar daha iyi oldugunu soylemedigim tek bir gun bile gecmeyecek. | Open Subtitles | أعدك بأن لا أدع يوماً يمضي بدون أن أخبرك بمدى حبي لك وبمدى ثراء حياتي بوجودك فيها |