ويكيبيديا

    "أعطيناه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • verdik
        
    • verdiğimiz
        
    • verirsek
        
    • veriyoruz
        
    • verdiğimizi
        
    • vermiştik
        
    Çok ağrısı vardı, biz de uyumasına yardımcı olacak birşey verdik. Open Subtitles كان يعاني من ألم كثير، لذا أعطيناه شيء ليساعده على النوم
    Herhangi bir araştırmamda kullandığımdan daha yüksek bir doz verdik ona. Open Subtitles لقدْ أعطيناه أساساً جرعاً أكثر مما أخذته أياً من مشاريع دراستي
    Ama ona göre, biz ona bir tavsiye verdik. TED لكن إلى ذلك الشخص ربما أعطيناه بعض النصيحة
    verdiğimiz Prozac, serotonin sendromunu tetiklemiş olabilir. Bu da yüksek ateşi açıklayabilir. Open Subtitles قد يكون البروزاك الذي أعطيناه لها أثار متلازمة سيروتونين مما يفسر الحمى
    Eğer ellerine bir şey verirsek, savunma avukatları bunu kullanabilir. Open Subtitles قد يلاحقنا محامي الدفاع لو أعطيناه أي شيء تعرفين ذلك
    Antibiyotik veriyoruz ama yaşı ve durumu düşünülürse pek ilerleme olmadığını söylemeliyim. Open Subtitles أعطيناه مضادات حيوية و لكن بسبب عمره و حالته التكهُّن بحالته ليس جيّداً
    Ayrıca bir kalemlik içinde duran diğer bir fareye de verdik ve etkileşime geçme kararı ona aitti. TED كما أعطيناه فأراً آخر داخل مقلمة حتى يتفاعل معه إذا ما أراد ذلك.
    Hepimiz bunu yaptık, ihtiyacı olan tüm enerjiyi ona verdik. Open Subtitles نحن كلنا فعلنا أعطيناه كل الطاقة التي إحتاجها
    - Biraz ağrı kesici verdik ama epeyce sarsılmış. Open Subtitles لقد أعطيناه مسكنات آلام ولكن الأمر كان صادمًا
    Çünkü o hala senin, Ve sen kızgınsın... çünkü sana sormadan onu Michael'a verdik, değil mi? Open Subtitles لأنه ما زال لك وأنت منزعجة لأننا أعطيناه إلى مايكل بدون إخبارك، أليس كذلك؟
    Ona yeni bir Mitsubishi verdik. Open Subtitles أعطيناه سيارة متسوبيشى جديدة بكل كمالياتها
    Ona birçok ipucu verdik ve şüphelendi çok, çok şüphelendi. Open Subtitles هو كان أكثر فطنة مما فكرت أعطيناه الكثير من الأدلّة وقد أصبح مثيرا للشكّ جدا كيف ترسله الي هناك ؟
    Hâlâ hayatta sayılır. 2 ünite alyuvar verdik ve presör uyguladık. Open Subtitles ‫إنه ما زال معنا، أعطيناه وحدتين من ‫كرات الدم الحمراء ومحلول رفع الضغط
    Kumandan'ın gönderdiğini söyledi, biz de parayı verdik. Open Subtitles لقد قال أن القائد أرسله لهذا أعطيناه المال
    Ona sonuçlandırmadığı bir iş verdik. Bizim peşimize de düşebilir. Open Subtitles , أعطيناه عَقداً لن يملأه وربما سيسعى خلفنا
    Menenjit ihtimaline karşı verdiğimiz antibiyotik gözyaşlarına kırmızı bir renk verebilir. Open Subtitles المضاد الحيوي الذي أعطيناه لكِ في حالة كان لديكِ التهاب السحايا يجعل الدموع حمراء
    Makosen ve çıngıraklı yılanların zehirleri adama verdiğimiz panzehire yanıt veriyor. Open Subtitles كل من الأفعى الأمريكية و الحية ذات الجرس يستجيب لنفس الترياق الذي أعطيناه للرجل
    Bu katil, bizim amnezi hapı verdiğimiz biri? Open Subtitles أياً يكن هذا القاتل فلابد أنه شخص أعطيناه حبة النسيان
    Metabolizması hakkında hiçbir fikrimiz yok. Çok verirsek onu öldürürüz. Open Subtitles لا نعرف شيئا عن أيضه قد نقتله لو أعطيناه كميات زائدة
    Bence geri dönüp ona itiraf etme şansı verirsek olanları anlatma şansı aslında benim yasal malım olan şeyi geri verebilir. Open Subtitles أنا فقط أحس لو كنا ذهبنا للخلف أنتم تعلمون و آآ.. أعطيناه الفرصة للأعتراف
    Mektubu yazan kendisine bir hedef istiyor. Şimdi ona bir hedef ve zaman dilimi veriyoruz. Open Subtitles المُرسل يريد الهدف الآن نحن أعطيناه الهدف والفترة الزمنية
    Ona tek başına biraz zaman verdiğimizi söyleyecektim. Numara yok. Open Subtitles كنت على وشك القول بأننا أعطيناه بعض الوقت لوحده, ليست خدعة.
    Gelebilsin diye uçak masrafları için ona 500 dolar vermiştik. Open Subtitles أعطيناه 500 دولار لأجرة الطائرة، لذلك سوف يذهب إلى هناك.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد