Hayatınızı zorlaştırmaktan başka bir şey yapmadım. Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? | Open Subtitles | إنني لم أفعل شيئاً سوى تصعيب حياتكِ مالذي يجعلكِ متأكدة من هذا؟ |
Kendimi suçlu hissedecek hiçbir şey yapmadım ben. Babanın, hafıza seviyesi çok düşük. | Open Subtitles | لم أفعل شيئاً لأشعر بالذنب عليه والدكِ ذاكرته صغيرة, يتنكر بزي ضمير حي |
- Paylaşmayınca berbat hissettim. - Ben bir şey yapmadım ki. | Open Subtitles | ــ شعرت بالاستياء الشديد لعدم اقتسامها معك ــ لم أفعل شيئاً |
Kartpostala resmini koymuş. Ben asla böyle bir şey yapmam. | Open Subtitles | وضعت صورتها على بطاقتها، لم أفعل شيئاً كهذا من قبل |
Oh, iyi, o zaman, girebilirisin. Hiçbir şey yapmıyorum. | Open Subtitles | حسناً، ادخل في هذه الحالة فأنا لا أفعل شيئاً |
Çok kötü oldum ve bunu telafi edecek bir şey yapmak istedim. | Open Subtitles | .. لقد شعرت بشعور فظيع وأردت أن أفعل شيئاً مميزاً لا يُنسى |
bir şeyler yapmam gerekiyordu. Bu kaçmamız için tek şansımızdı. | Open Subtitles | كان يجب علي أن أفعل شيئاً هذة فرصتنا الوحيدة للهرب |
O halde vur ya da Bir şeyler yap. | Open Subtitles | حسناً، أصدمه إذاً، أو أفعل شيئاً |
Fakat şu anda düşündüğüm tek şey Aziz için bir şeyler yapmak. | Open Subtitles | إهتمامي الوحيد في هذه اللحظه هو أن أفعل شيئاً من أجل عزيز |
Beni kimden duydun bilmiyorum ama eşinizi baştan çıkarmak için hiçbir şey yapmadım. | Open Subtitles | لا علم لي بما أخبروك به.. و لكنني لم أفعل شيئاً لزوجتك الغالية |
Efendim, ben bu cezayı hak edecek hiçbir şey yapmadım. | Open Subtitles | سيّدي، لم أفعل شيئاً يجعلني أستحق هذا النوع من العقاب |
Ben bir şey yapmadım. Neden beni istiyorlar? | Open Subtitles | لماذا , فأنا لم أفعل شيئاً لماذا يطلبونني ؟ |
Ben bir şey yapmadım. Tamam ya işte, bir şey yapmadın. | Open Subtitles | لم أفعل شيئاً - صحيح , أنت لا تفعل شيئاً - |
Biliyor musun, uzun zamandır böyle bir şey yapmadım. | Open Subtitles | أتعلم، أنا لم أفعل شيئاً كهذا منذ فترة طويلة |
Hayatım boyu faydalı hiçbir şey yapmadım. Ben kocaman, kıymetsiz bir hiçbir şeyim. | Open Subtitles | لم أفعل شيئاً نافعاً في حياتي، أنا مجرد عاجز بلا فائدة |
Çok gerçekçiydi. Bir uyarıysa bir şey yapmam gerek. | Open Subtitles | لقد كانت حقيقية للغاية، وإذا كان تحذيراً، فيجب أن أفعل شيئاً |
Arkadaşlarımın iyi olduğunu öğrenmeden hiçbir şey yapmıyorum. | Open Subtitles | لن أفعل شيئاً حتى أتأكد من أن صديقيَّ بخير |
Fakat, yılın sonlarına doğru fark ettim ki bir şey yapmak istiyorum. | TED | ولكن أخيراً، ومع انتهاء ذلك العام، أدركت أنني أريد أن أفعل شيئاً ما. |
Dikkat çekmek için bir şeyler yapmam gerekiyordu, değil mi efendim? | Open Subtitles | كان عليّ أن أفعل شيئاً لكيّ أبرز. أجل، فعلتُ ذلك، سيدي. |
Öyleyse hiçbir şey yapmamayı bırak. Bir şeyler yap. | Open Subtitles | اذا لم لا تفعل شيئاً ، أفعل شيئاً |
Bu hatamızdan sonra iyi bir şeyler yapmak istiyordum. | Open Subtitles | أردت أن أفعل شيئاً جيدا مقابل كل شىء فعلناه خاطئاً |
Peder, birşey yapmadım! Bu adam beni kovalıyor! | Open Subtitles | أيها الأب ,ساعدني لم أفعل شيئاً ,هذا الرجل يقسو علي من دون سبب |
Burda öylece oturup, hiç bir şey yapmadan, öylece...yıldızlara bakıyorum. | Open Subtitles | أجلس هنا فحسب لا أفعل شيئاً سوى النظر إلى النجوم |
Ama niye kendime böyle bir şey yapayım? | Open Subtitles | لكن لِم قد أفعل شيئاً كهذا لنفسى؟ |