Bu öğleden sonra Anlamadığım bir şey vardı, değil mi? | Open Subtitles | إذن، هناك شىء لم أفهمه بعد ظهر اليوم، أليس كذلك؟ |
Ama Anlamadığım tek şey senin neden bu konuda bukadar kızgın olduğun. | Open Subtitles | الأمر الوحيد الذي لا أفهمه لما أنتِ مستائة جدًا من ذلك ؟ |
Doktorların neden daha önce bir şey bulamadıkları hiç anlamıyorum. | Open Subtitles | ما لا أفهمه هو لماذا لم يكتشفه الأطباء من قبل |
anlayamadığım tek şey, neden bir hayalet altın madeni kazsın? | Open Subtitles | الأمر الوحيد الذي لا أفهمه لماذا ينقب شبح عن الذهب؟ |
ama bir şeyi anlıyorum, bir konu peşinde koşuyorsun o da kızının akıl hastalığı. | Open Subtitles | ولكن شىء واحد أفهمه. أنت دائما تبحث عن مواضيع للكتابة. جنون إبنتك. |
- Sakin ol. ...anladığım kadarıyla uzaya yolladığınız mesaj ile buraya geldiler. | Open Subtitles | ما أفهمه هو أنهم وصلوا هنا بعد أن أرسلتم رسالة في الفضاء |
Onlar aktivite ve akıl istikhamını ölçüyor. Hiçbir zaman onları anlamadım. | Open Subtitles | قياس نشاط المخ وتحمله و أكثر من هذا مما لا أفهمه |
Anlamadığım şey sevdiğin birine karşı neden bu kadar acımasız ve sert olduğun. | Open Subtitles | ما لا أفهمه هو كيف أمكنك ان تكون قاسياً ولئيماً تجاه شخص تحبه |
Anlamadığım şey, beni niye özellikle bu tavşan deliğine sürüklediğin. | Open Subtitles | الذي لا أفهمه لماذا جررتني إلى هذا المكان المجهول بالتحديد |
Anlamadığım ne biliyor musun, neden sadece tahvilleri verip oradan uzaklaşmadı? | Open Subtitles | أتعلم، ما لا أفهمه لماذا لم تسحب المستندات و تذهب بعيدا؟ |
Benim Anlamadığım şey, bu kadar hızlı bir şekilde nasıl yerimizi buldular? | Open Subtitles | أتعرف ما لا أفهمه هو كيف عرفوا جميعاً بالتحديد مكاننا بتلك السرعة |
Anlamadığım şey ise kendi kızım niye önce bana gelmiyor? | Open Subtitles | وما لا أفهمه هو لماذا إبنتي لم تأتي إليَّ أولًا |
Anlamadığım şey ise... beni bu saatte ziyaret etme sebebin. | Open Subtitles | ولكن, ما لا أفهمه هو سبب اتصالك بى فى هذا الوقت |
Ve eğer bir şey ile ilgilenmiyorsam, anlamıyorum. | TED | و عندما ..إذا لم أجد أي أمر مشوقا فلا أفهمه. |
Neden kendini öldürmek için pazartesiyi beklemedi anlamıyorum. | Open Subtitles | مالا أفهمه هو لماذا لم ينتظر الى الاثنين ليقتل نفسه ؟ |
Affedersin, ama pek de anlayamadığım bir şey var. | Open Subtitles | هناك إذا سمحتِ لي .هذا الشيء لا أفهمه تماماً |
Anlama meselesine gelince, karşima çıkan en iyi adam olduğunu anlıyorum. | Open Subtitles | أما عن الفهم, فكُل ما أفهمه هو أنك أفضل من صادفت أو قد أُصادف من الرجال |
anladığım kadarıyla çelik yelekli altı kişilik bir ekipleri var. | Open Subtitles | ومما أفهمه لديهم فريق من 6 أشخاص مع واقيات رصاص |
Ancak bunun nereden ileri geldiğini hiçbir zaman anlamadım. | Open Subtitles | لكن ما مصدر هذه الروح فهذا هو الأمر الذى لم أفهمه قط |
Hayır, o kısmı anladım. Sadece, sevdiği kızı nasıl öldürebildiğini anlamadım. | Open Subtitles | كلاّ، فهمت هذه الجزئية، ولكن مالم أفهمه هو أنّه كيف يمكنك قتل الفتاة التي تعشقها |
Ama denklemin şu kısmını gerçekten anlayamıyorum ve doktorlarımın da bunu gerçekten anlayabildiklerini sanmıyorum: | TED | لكن هذا الجزء من المعادلة لم أفهمه. ولا أعتقد أن أطبائي المعالجين حقاً فهموا هذا الجزء من المعادلة. |
Çok zekice bir şey dediğiniz belli, ama ben anlayamadım. | Open Subtitles | أشعر أن ذاك كان كلاما ذكيا ولكن لا يبدو أنني أفهمه |
Lütfen. Bana her şeyi yaz. anlamak için istiyorum. | Open Subtitles | مِن فضلك اُكتبي كل شيء, وسوف أفهمه لأناقشه مع زوجي |
Yine de bos yere riske girip anlam veremedigim bir durumla karsi karsiya kalmak istemem. | Open Subtitles | و لكن لا أريد أن أخاطر بهذا و ألتقي شيئاً لا أفهمه |
Bizden niye bu kadar nefret ettiklerini hâlâ anlamış değilim. | Open Subtitles | و لكنني ما زلت لا أفهمه لماذا كرهونا بهذا القدر |
Ben pamuk toplamayı tercih ederim. Ben o işten anlarım. | Open Subtitles | سأكون سعيداً لجنىّ بعض القطن هذا هو النوع الذى أفهمه |
Ama sonra anlamaya başladığım ve şimdi anladığım markalaşma, ürününü reklam etmiyor. | Open Subtitles | والذي بدأت أن أفهمه وما أريد أن أفهمه الآن |
Ama tam olarak anlamamıştım. Eksik bir nokta vardı . | Open Subtitles | لكنّي لم أفهمه حتى الآن كان غائباً عني الكثير |