Bu adamdan nefret ediyorum. nefret ediyorum. Gerçekten nefret ediyorum. | Open Subtitles | أنا أكره هذا الرجل، أنا فعلا أكرهه أكره هذا الرجل |
Ondan nefret ediyorum, çünkü siz onu biraz fazla abartıyorsunuz. | Open Subtitles | أكرهه بشدة لأنكم أيها الأولاد تعتقدونه مهماً وهو لايساوي شيئاً |
Ama onunla çıkarsan Ondan nefret etmem daha zor olacak. | Open Subtitles | لكن إذا خرجت معه, سيكون من الصعب علي أن أكرهه. |
Mafyadan daha nefret ettiğim bir şey varsa o da yalancılardır. | Open Subtitles | إن كان هناك شيء واحد أكرهه أكثر من المافيا،سوف يكون الكاذب. |
Beni koşturabilen tek insan sensin. Çünkü koşmaktan nefret ederim. | Open Subtitles | أنت الوحيدة التي أجبرتني على تناول الطعام الصيني وأنا أكرهه |
Pek çok yerde yarım tavuklar nahoş şekillerde servis ediliyor, bundan nefret ediyorum. | Open Subtitles | طريقة تقديم الدجاج في أغلب الأماكن عبارة عن قطعة لحم كريهة أكرهه فحسب |
Tüm gün ondan nefret ediyorum sarhoş olduğumda ise tek yaptığım, onu düşünmek. | Open Subtitles | أكرهه طوال اليوم وعندما أكون ثملة كل ما أفعله هو أن أفكر به |
Yemin ederim değilim. - Ama ondan nefret ediyorum. nefret ediyorum! | Open Subtitles | -اننى أعدك أننى لست كذلك و لكنى أكرهه ، اننى أكرهه |
Onun doğmuş olması bana bunları yaptıysa sevgini öldürdüyse, sahip olduğum tek iyi şeyi seni benden aldıysa annesi olmama rağmen ben de ondan nefret ediyorum. | Open Subtitles | حسنا ، اذا فعل مجيئه هذا لى يقتل حبك و يأخذك منى الشئ الوحيد الرائع الذى حصلت عليه فاننى أكرهه ايضا حتى ولو كنت والدته |
En büyük sorun da burada zaten. Tanıdığım bu benden nefret ediyorum. | Open Subtitles | لكن ، لا يزال يوجد جزء حيال الأمر ، أكرهه بشدة |
Başka insanların sen çıplakken sana bakmaları düşüncesinden nefret ediyorum. | Open Subtitles | ألا ترين بأن ما أكرهه هو فكرة أن يراكِ الناس عارية |
Hayır, ben, Ondan nefret ederim.. Sadece çabuk bitirmek istedim. | Open Subtitles | لا ، أني أكرهه لذلك أسرع بأكله كي أتخلص منه |
Hayır ve, kendi ağırlığını taşıyamayan küçük kusmuk görünümlülerden daha çok nefret ettiğim tek şey insanların benim ağzımdan konuşmalarıdır. | Open Subtitles | لا، وبما أنه الشيء الوحيد الذي أكرهه أكثر من.. من الكسالى الذين لا يقومون بواجباتهم هو أن يتقوّل الناس عليّ |
Dünyada en fazla nefret ettiğim şeyler nedir, biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرفين ماهو الشئ الذي أكرهه في هذا العالم ؟ |
Adi bir hırsız kadar nefret ettiğim bir şey yoktur. | Open Subtitles | ليس هناك ما أكرهه أكثر من لص بدائي مثير للشفقة |
Ondan ne kadar nefret ettiğimi artık biliyor. | Open Subtitles | حسنا .. هو الآن يعلم إلى أى حد أنا أكرهه |
Bazen bana yaptığı kötülükler yüzünden Ondan nefret ettim. | Open Subtitles | أحياناً أكرهه بسبب الإثم الذي اقترفه بحقي |
"Babamı sevmiyorum. Bazen Ondan nefret ettiğimi hayal ediyorum." | Open Subtitles | أنا لا أحب والدي وأتساءل في بعض الأحيان إذا أنا لا أكرهه |
Kimin suçlu olduğunu bulmak, bu işin en sevmediğim kısmıdır. | Open Subtitles | هذا رائـع اكتشاف من قام بالسرقة هي الجزء الذي أكرهه في هذا العمل |
Benim olamadığım ailenin sahibi olduğu için Ondan nefret ederdim. | Open Subtitles | كنت أكرهه لأنه حصل على العائلة التي لم احصل عليها أبدا |
Tamam mı? Hayır, Ondan nefret etmiyorum. | Open Subtitles | لا,انا لا أكرهه بالبوا,ولكنى أشفق على الحمقى |
Harika bir yemek ve gerisini unuttum Ondan nefret ediyordum ben | Open Subtitles | كنا نتعشى، وفجأة لم أستطع تذكر لماذا أكرهه |