Artık hazırım. Senin de, hazır olduğunu düşünüyorum. Ben Max'i seviyorum. | Open Subtitles | الأن أنا مستعد وأظن أنك مستعدة وأريد أن أجعل ماكس سعيد |
Sınavlar için hazırım ama o, beni tahmin edilemez buluyor. | Open Subtitles | أنا مستعد للمحن لكنه يشعر أنه لا يمكن التكهن بتصرفاتي |
Bir hataydı, büyük bir hataydı. İstediğin şeyi yapmaya hazırım. | Open Subtitles | إنها غلطة كبيرة أنا مستعد لتنفيذ كل ما تطلبه الآن |
Şimdi takvimimi boşaltıp kabul ederseniz tek bir göreve odaklanmak için hazırım. | Open Subtitles | أنا مستعد لتكريس كامل وقتي في هذه المهمة، إذا وافقتم هل أنتم؟ |
Dikkatsiz kullanır kendini öldürtürsen, seni öldürürüm bak. hazırım baba, tamam mı? | Open Subtitles | لو قتلت نفس , سوف أقتلك يا بني أنا مستعد يا أبي |
Öyle ama böyle bir durumda her şeyi denemeye hazırım. | Open Subtitles | أجل، لكن في هذا الصعيد، أنا مستعد لتجريب أيّ شيء |
Hayatımın kalanına hazırım, ve kalanı seninle geçireceğim için mutluyum. | Open Subtitles | و أنا مستعد لبقية حياتي. وأنا سعيد لأنني سأقضيها معكِ. |
Sadece birisiyle yüzmek istiyorum. Bir sorumluluk belgesi imzalamaya hazırım. | Open Subtitles | فقط أريد أن أسبح مع واحد أنا مستعد لتوقيع تعهد |
Buraya kan dökmeye gelmedim, ama iş oraya varırsa, hazırım. | Open Subtitles | لم آتي هنا لأحقاد عرقية لكن لو حصل أنا مستعد |
Bay Reichman'ın mahkûmiyet kararının bozulması yolundaki son iddiaları dinlemeye hazırım. | Open Subtitles | والآن أنا مستعد لسماع الحوار الأخير الذى سيحدد مصير هذه القضية |
Diğer taraftaki tehlikeler için hazır değil ama ben hazırım. | Open Subtitles | فهي ليست مستعدة لمواجهة أخطار الجانب الآخر بينما أنا مستعد |
Bu sorunu çözmem gerekiyor. Tehditin diğer boyutlarını da konuşmaya hazırım. | Open Subtitles | يجب أن أستوضح الأمر أنا مستعد لمناقشة المزيد من طرق العلاج |
Şimdi o çağrıyı duyduğumda, Tanrı'nın varlığına sığınmak için hazırım. | TED | والآن.. أنا مستعد عندما أسمع هذا النداء للدخول في معية الله |
Liderimiz için her saniye ölüme hazırım... | Open Subtitles | أنا مستعد للموت من أجل قائدنا الفوهرر في أية لحظة |
Senin kampa gelmeme izin verirsen hemen harekete hazırım. | Open Subtitles | أنا مستعد وجاهز للبدء إذا سمحت لى بالذهاب معك |
Baron, bunu hiç konuşamadık. Ne zaman isterseniz hazırım. | Open Subtitles | بارون , لم نتحدث بشأن ذلك الموضوع أنا مستعد وقتما تريد |
- Hazır olduğunda fırlat. - hazırım. | Open Subtitles | ـ إندفع في الهواء عندما تكون جاهزاً ـ أنا مستعد |
Edepsizlik yapmışsam, herkesten özür dilemeye hazırım. | Open Subtitles | أنا مستعد لأن أعتذر لكل واحد منكم إذا كنت فعلا قد أخطأت |
Pekâla, getir bakalım yardımcılarını, şahitlerini! Ben hazırım! | Open Subtitles | طيب, ائت بهم جميعا, لقد كنت تعوّل عليهم, أنا مستعد |
Ben hazırım da, cinsiyet farkından dolayı bunu yapmam uygun olmaz. | Open Subtitles | أنا مستعد ولكن هذه مهمةٌ محرجة بسبب الجنس |
Ben her türlü oyuna varım ama bunun bir sınırı var. | Open Subtitles | أعني أنا مستعد لأي شيء ولكن تباً هناك حدود |