ويكيبيديا

    "أنت محظوظ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • şanslısın
        
    • şanslısınız
        
    • şanslı
        
    • şans
        
    • Dua et
        
    • Şanslıymışsın
        
    • şanlısın
        
    CP: şanslısın çünkü bu şu anda onlara canlı olarak gösterilmiyor. TED كريستوفر: أنت محظوظ لأن ذلك لم يتم بثه إليهم مباشرة الآن.
    Bu kadar kolay yırttığın için şanslısın. Eğer ben olsaydım, hapse girerdin. Open Subtitles أنت محظوظ أن تركك بسهولة لو كان الامر معي لكنت في السجن
    Elimizde Hindistan'ın en iyi arabası olduğu için çok şanslısın. Open Subtitles أنت محظوظ , نماذج جديدة ومختلفة بدأت تورد إلى الهند
    Adamım, şanslısınız ki bunlara hiç para vermedim. Hepsini çalmıştım. Open Subtitles أنت محظوظ أنني لم آخذ كل تلك الأشياء لقد سرقتُها
    O salak hareketten sonra cesedini sokaktan kazımadığım için... şanslı sayılırsın. Open Subtitles أنت محظوظ أني لم أسحب جثتك من ذلك الشارع بعدتلكالخطوةالحمقاء..
    Neyse, baban bu tarz posterler asmana izin verdiği için şanslısın. Open Subtitles عموماً ، أنت محظوظ لأن أباك يسمح لك بتعليق ملصقات كهذه
    O halde bir şeyler anlamsızsa, o zaman şanslısın demektir. Open Subtitles أنت محظوظ أنني أفهمك عندما تقول أمور ليست منطقيّة أترين؟
    Bayağı şanslısın çünkü benim de bir oda arkadaşına ihtiyacım var. Open Subtitles أتعلم ، أنت محظوظ لأنني في الواقع أحتاج الى رفيق سكن
    - şanslısın ki kurşunu tam isabet ettiremedim. - İsteseydin yapabilirdin. Open Subtitles ــ أنت محظوظ لأنني أخطأت الطلقة ــ أعتقد بأنك عصفت بي
    Direksiyonun 10 metre yanına gelmene izin verdiğim için şanslısın. Open Subtitles أنت محظوظ للسماح لك بأن تقترب من السيارة عشرة اقدام
    şanslısın evlat. Babam beni sadece Chuck E. Cheese'e götürmüştü. Open Subtitles أنت محظوظ ، يا فتى والدي أخذني لتناول الهامبرغر فقط.
    Oysa kalbin olmadığı için çok şanslısın. Open Subtitles أنت لا تعرف كم أنت محظوظ لأنكليسلديكواحداً.
    şanslısın Hay, ilk savaşında bu görkemi gördün. Open Subtitles أنت محظوظ , هاى ، لترى هذه الاشياء العجيبة فى معركتك الأولى
    Seni seven ve iyi anlaşan iki kızla olduğun için süper şanslısın. Open Subtitles أنت محظوظ جدا، لوجود امرأتين تحبانك وعلى وفاق سويا
    Çok şanslısın, köle. Senin özünü sadece İmparator içecek. Open Subtitles أنت محظوظ للغاية، فالإمبراطور وحده يمكنه شرب رحيقك
    Çok şanslısın çocuk! Yol açtığın sıkıntı yüzünden hayalarını, küpe olarak kullanıyor olman gerekirdi. Open Subtitles أنت محظوظ يا فتى مع كل المعاناة التى اعطيتها لى
    Daha keşfedecekleri ne çok şey var. Sen şanslısın. Open Subtitles كل تلك الخبرات التي تنتظرهم فى حياتهم القادمة كم أنت محظوظ
    Burada işte. Bu sefer şanslısınız. Çok iyi durumda. Open Subtitles إنها هنا، أنت محظوظ هذه المرة لقد بقيت في حالة جيدة
    Ve de bana görevinizden söz etmeyin. şanslısınız sizi şurada milyonlarca parçaya ayırmadı. Open Subtitles ولا تتكلم معى حول هذه المهمة أنت محظوظ انه لا يدمرك إلى مليون قطعة هنا
    Sen şanslı herifin tekisin. Open Subtitles أنت محظوظ يا ابن العاهرة. هل تعلم أني لم أنم لمدة ليلتين؟
    Benim uğramış olmam çok büyük şans. Open Subtitles أنت محظوظ جدا لأنه حدث أني كنت مارا من هنا
    Koparıp sana yedirmediğime Dua et. Open Subtitles أنت محظوظ أن لم امزقهم لك من قبل واقوم بطعامك ايهم
    Şanslıymışsın, çıktı. Open Subtitles أوه، نجاح باهر، رجل! يا، أنت محظوظ خَرجَ.
    Bu tür zırvalıklarla uğraşmadığın için çok şanlısın. Open Subtitles أنت محظوظ جداً, لست مضطراً للقلق لمثل هذه الامور.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد