ويكيبيديا

    "أنفسهم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kendilerini
        
    • kendilerine
        
    • kendini
        
    • kendileri
        
    • kendilerinden
        
    • kendine
        
    • kendisini
        
    • kendilerinin
        
    • kendileriyle
        
    • kendisi
        
    • aynı
        
    • birbirlerini
        
    • kendisine
        
    • olduklarını
        
    • intihar
        
    kendilerini şehirler ve kırsal alanlar arasında sıkışmış olarak görüyorlar. TED وجدوا أنفسهم نوعا ما محاصرين بين المناطق الحضرية والمناطق الريفية.
    Ama bazen kendilerini negatif bir şekilde de belli ederler, kıskançlık olarak. TED لكن بإمكانهم في أوقات كثيرة أن يظهروا أنفسهم بشكل سلبي، بصورة غيرة.
    Çünkü kendilerini öldürmeden önce kendilerini oldukları gibi kabul etmek zorundaydılar. TED لأنهم شعروا بأنهم اضطروا إلى تأكيد أنفسهم قبل أن يقتلوا أنفسهم
    Nedense öğretmenlerin bunun ne kadar önemli olduğunu kendilerine hiç sormadıklarına inanıyorum. TED وبرغم ذلك، أشعر أن المدرسين لم يسألوا أنفسهم عن سبب أهمية ذلك.
    Bunların her yıl yüzde 10'u ile 20'sı arası kendini aday gösteren kişiler. TED من بينهم، ما بين عشر بالمئة، وعشرين بالمئة من المرشحين أناس رشحوا أنفسهم
    O aptalların hepsi o hastada kendileri hakkında bir şeyler gördü. Open Subtitles كل من هؤلاء الحمقى كوّنوا آراء عن أنفسهم بسبب بائع الخنازير
    Utanan hayvanlar kaçtılar ve bu kendilerini böyle açıkça gösterdikleri son sefer oldu. TED هربت الحيوانات محرجة، وكانت تلك المرة الأخيرة التي كشفوا بها أنفسهم بهذه الطريقة.
    Sizin zamanınızda, bilim adamları, insanların kendilerini dondurup gelecekte uyanacaklarını sanıyorlardı. TED في وقتك، ويعتقد العلماء أن البشريمكنهم تجميد أنفسهم والاستيقاظ في المستقبل.
    Ama sorun şu ki bu bölgelerdeki insanlar kendilerini kazanan olarak görmediler. TED ولكن المشكلة أن أولئك الناس في تلك المناطق لا يعتبرون أنفسهم مستفيدين.
    Neye uğradıklarını anlamadan kendilerini beş parasız, aç bilaç bulurlar. Open Subtitles بعد فنترة وجيزة جداً يجدون أنفسهم دون مال أو طعام
    Tabiatın acayipliğinden dolayı, hatta ineklere bile imtiyaz vermiştir kendilerini üstün kişiler olarak görüp "Yok ediciler" olarak anılmak isterler. Open Subtitles يمكن أن نلاحظ في العاديين نزوات طبيعة, ولكن هذا يحدث للأبقار أيضا فهم يحبون أن يظنون أنفسهم رجالا من الطليعة
    Bir kaza olduğunda, şartlar kontrollerinin ötesinde olsa dahi ...kendilerini suçlamaya yatkındırlar. Open Subtitles يميلون للوم أنفسهم لحادثة حتى إن كانت طبقاً لظروف أبعد من سيطرتهم
    Zamanla insanlar, kendilerini ve bu güzel dünyayı, yok edecekler. Open Subtitles مـع الوقت البشر سوف يُـدمرون أنفسهم, و هذه الأرض الثمـينة.
    Ve polisler tamamen kurallara uygun olarak... kendilerini koruduklari halde mahkemeye cikarildilar. Open Subtitles وهؤلاء الشرطة وصلوا للجناح .. يدافعون عن أنفسهم لاتخذاء الاجراءات الصحية اللازمة
    Ama insanlar zayıf oldukları için yalan söylerler, kendilerine bile. Open Subtitles و لكن لأن الرجال ضعفاء عندما يكذبون حتى على أنفسهم
    Ormanların kralıymış gibi kasıla kasıla yürüyüp kendilerine ait bölgeyi işaretliyorlar. Open Subtitles يحومون في الأنحاء كأنهم ملوك الغابة. ينشرون رعبهم ، يظهروا أنفسهم.
    İstedikten sonra, hastalar kendilerine zarar vermenin yolunu daima bulur. Open Subtitles المرضى دائما يجدون وسيلة ليؤذوا أنفسهم إذا كانوا يريدون ذلك.
    Buradaki her doktor, kendini güvenceye almadan karar vermeye korkuyor. Open Subtitles كل أطباء هذا المستشفى يخافون القيام بخطوة دون حماية أنفسهم
    Teknolojinin bireysel kimliği nasıl tahrip etiğini göstermek için markalarını kendileri barkodluyorlar. Open Subtitles قاموا بوسم أنفسهم برموز شريطية ليبرهنوا كيف للتكنولوجيا أن تدمر الهوية الشخصية
    Hatta ikizler bile, ki onlar kendilerinden başka kimseyi umursamazlar. Open Subtitles حتى التوأم، وهما في العادة لا يكترثون بأحد سوى أنفسهم
    Seri katilleri ve kendine hakim olamayanları oraya gönderirlerdi. TED هناك حيث يرسلون القتلة المتسلسلين والأشخاص غير القادرين على مساعدة أنفسهم.
    Çoğu insan kendisini ikna edici bir şekilde ifade etmekten yoksundur. Open Subtitles حسناً، معظم الناس لا يقدرون على التعبير عن أنفسهم بأسلوب مقنع
    Diğer arabalar üzerinde, kendilerinin bile anlamadığı bir etki bırakıyorum. Open Subtitles أخلق المشاعر لدى الأخرين تلك التى هم أنفسهم لا يفهمونها
    Bunu anlamayan insanlar, ya da buna inanmayanlar kendileriyle ruhsal olarak iletişimde değiller. Open Subtitles والناس الذين لا يفهمون أو لا يصدقون لا ترتبط روحيا حقا مع أنفسهم.
    Yani çoğu erkek kendisi hakkında konuşurken sen onlar hakkında konuşuyorsun. Open Subtitles أعني أن معظم الرجال يتحدثون عن أنفسهم فقط أنت تتحدث عنهنّ
    aynı zamanda yabancıları uzak tutmak için nöbet evleri oluşturuyor. TED وقد قاموا أيضا ببناء بيوت حراسة لحماية أنفسهم من المتطفلين.
    Ama biliyoruz ki insanlar binlerce yıldır birbirlerini yiyorlar, yenilmek için gönüllü oluyorlar ve başkalarını insan yemekle suçluyorlar. TED ولكننا نعرف أن البشر كانوا يأكلون بعضهم البعض، ويقدمون أنفسهم للالتهام، كما يتهمون الآخرين بتناول البشر منذ آلاف السنين.
    Ve o anda, birçok insan kendisine şu soruyu sorarken buldu: Open Subtitles ولمجرد هذا الكثير من الأشخاص يجدون أنفسهم يسألون هذا السؤال:
    Bunun yerine, erkekler kabararak olabildiğince tehditkar görünür sonra öfkeli renk ve şekil gösterileriyle savaşmaya hazır olduklarını belli ederler. Open Subtitles بدلا من ذلك ، الذكور ينفخون أنفسهم مع نظرة تهديد قدر الإمكان ثم تتصل رغبتهم للمحاربة بعروض ألوان ونمط غاضبة
    Her yıl dünya çapınca neredeyse bir milyon kişi intihar ediyor. Open Subtitles ما يقارب المليون شخص يقتلون أنفسهم كل عام على مستوى العالم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد