ويكيبيديا

    "أنه ليس لدي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yok
        
    • olmadığını
        
    Ama korkarım bugün senin için yapabilecek bir şeyim yok. Open Subtitles و لكن أخشى أنه ليس لدي ما أقدمه لك اليوم
    Ancak borç konusunda şarkıda olduğu gibi öyle çok rahat bir duruşum yok. Open Subtitles على الرغم من أنه ليس لدي موقف متعجرف ضد ديوني كما توحي الأغنيه
    - Lafını etmeye bile değmez. Burada gömülü akrabam yok, sadece kurbanlar için dua etmek istemiştim. Open Subtitles بالرغم من أنه ليس لدي أقارب مدفونين هنا ولكني أردت أن أظهر بعض الاحترام
    Hayatımın büyük bir kısmı boyunca ben de hiç gücüm veya etkim olmadığını sanıyordum, hatta Danimarka Parlemontosunun bir üyesi olduğum zaman bile. TED لفترة طويلة من حياتي، ظننت أيضًا أنه ليس لدي أي سلطة أو تأثير، حتى عندما كنت عضوة في البرلمان الدنماركي.
    Hiç arkadaşım olmadığını mı söylemek istiyorsun? Open Subtitles إذاً ما تحاولين قوله لي أنه ليس لدي أصدقاء
    İtiraf etmeli, bir polis eşi için gerekli niteliklerden eminim hiç biri yok bende. Open Subtitles ما أقصده أنه ليس لدي مقومات زوجة ضابط الشرطة
    Aslında böyle bir niyetim yok, Open Subtitles أود تذكيرك أنه ليس لدي هذه النية لكن إذا فعلت ذلك
    Sanırım şikayetim yok, özellikle de kadınlar söz konusu olunca. Open Subtitles أعتقد أنه ليس لدي أي مشكلة، خاصة عندما يتضمن الأمر النساء.
    Bu bok velete söyleyecek sözüm yok muydu benim? Open Subtitles هل تعتقدين أنه ليس لدي بعض الكلمات القذرة لهذا التافهه
    "Ben senin için buradayım" demekten başka senin güvenini tekrar kazanmak için söyleyebileceğim bir şey yok. Open Subtitles كل ما أعرفه، أنه ليس لدي ما أقوله أو حتى أطمئنكِ بأنني هنا للبقاء معكِ
    Zaten Amerika'ya gittiğine göre fazla bir anlamı da yok, öyle değil mi? Open Subtitles أعتقد أنه ليس لدي فرصة كبيرة لأنك ستسافرين إلى أمريكا على أية حال، أليس كذلك؟
    Yani olanları kabul etmeyi beklemek gibi bir lüksüm yok. Open Subtitles هدفي هو أنه ليس لدي قدرة على الإنتظار للمعرفة
    , Allah bildiği için Hepimiz gece boyunca bunu yapabilirsiniz, ben ama zaman hiçbir şey yok. Open Subtitles يمكننا أن نفعل هذا طوال الليل لأن الله يعلم ، أنه ليس لدي شيء عدا الوقت
    %99.9 bende HIV yok. Open Subtitles احتمال كبير جداً أنه ليس لدي نقص المناعة
    Sonuçta bir uşağım yok ve kendim yapmak zorundayım. Open Subtitles و بم أنه ليس لدي خادم يجب أن أفعلها بنفسي
    Kim demiş param yok diye. Seni şikayet edeceğim. Open Subtitles من قال أنه ليس لدي مال أنا يجب أن أبلغ عن ذلك
    Bak, burada kalman için bir sebep olmadığını biliyorum. Open Subtitles أنظري , أنا أعلم أنه ليس لدي سبب للبقاء هنا
    Geçen gün bizden vazgeçtiğimi, yeterince inancım olmadığını,.. Open Subtitles ذاك اليوم قلتي أنني قد تخليت عنكِ بسبب أنه ليس لدي إيمان
    Ben sadece size l herhangi bir beklentileri olmadığını bilmek istiyorum. Open Subtitles أريدك فقط أن تعرفي أنه ليس لدي أية توقعات
    Hiç plağım olmadığını söyle. Ona söyledin mi? Dişinde plak var. Open Subtitles أخبريه أنه ليس لدي أي جير هل أخبرته بذلك؟
    Sürekli özür diliyordu. Artık bir evim olmadığını düşündüm. Open Subtitles تابعت الاعتذار لي , اعتقدت , أنه ليس لدي منزل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد