ويكيبيديا

    "أنّكِ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olduğunu
        
    • sen
        
    • ki
        
    • senin
        
    • Beni
        
    • olduğuna
        
    • diye
        
    • olduğunuzu
        
    • göre
        
    • olduğun
        
    • siz
        
    • ettiğini
        
    • olman
        
    • çok
        
    • söyledi
        
    Hasta olduğunu söylediğinde annen ve baban nasıl tepki verdi? Open Subtitles ما كانت ردة فعل أبويكِ عندما قلتِ لهم أنّكِ مريضة؟
    6,7 aydır bu işin içinde olduğunu söylemiştin, değil mi? Open Subtitles قلتِ أنّكِ بهذا العمل مُنذ 6 أو 7 أشهر ؟
    Teknik olarak, öldürmeye çalıştı sadece çünkü sen sağ kaldın. Open Subtitles تقنيًا ، هي محاولة قتل بما أنّكِ على قيد الحياة
    O, benimle seks yaptığını bilmiyor ki bu seni aldatan eş yapar. Open Subtitles بينما هي لا تعرف أنّكِ مارستِ الجنسَ معي، وهذا يجعلُ منكِ خائنة
    İstemediğini biliyorum ama bu senin hep yaptığın bir şey April? Open Subtitles أعلم أنّكِ لا تريدين لكن أليس هذا نمطك السلوكي يا آبريل؟
    Beni hala biraz sevdiğine dair küçük bir işaret verir misin bana? Open Subtitles هل يمكنكِ لو سمحت أن تمنحيني إشارة أنّكِ ما زلت تحبينّني قليلاً؟
    Şimdi artık evli olduğuna göre, çok daha fazla gıpta edilen biri olacaksın. Open Subtitles لكن بما أنّكِ متزوجة سيكون الأمر مطمعاً لك أكثر من أيّ وقت مضى
    6,7 aydır bu işin içinde olduğunu söylemiştin, değil mi? Open Subtitles قلتِ أنّكِ بهذا العمل مُنذ 6 أو 7 أشهر ؟
    Konuşamayacak kadar meşgul olduğunu söylemek için üç saniyecik bekleyemedin, değil mi? Open Subtitles ألم تقدري أن تنتظري ثلاث ثوانٍ لتقولي لي أنّكِ مشغولةٌ عن الكلام؟
    Vaktinin olduğunu ve gece olduktan sonra gitmek isteyeceğini biliyorum. Open Subtitles أعلم أنّكِ لا تُمانعين الإنتظار، وتُفضّلين القيادة بعد حلول الظلام.
    Mezun olup işimin varsa yoksa kural olduğunu fark ettiğim anki ümitsizliği anlıyorsundur. Open Subtitles متأكّد أنّكِ تتفهّمين فزعي حين تخرّجتُ في الكليّة وأدركتُ أنّها ليست إلّا قوانين
    Çünkü üçüncü sezon beşinci bölümde oğlunuzun koruyucusu olduğunu söylemiştiniz. Open Subtitles لأنّ في الموسم الثالث، الحلقة الخامسة، قلتِ أنّكِ حامية ابنكِ،
    Sonunda baş kemancının sen olacağını söyledi sana, değil mi? Open Subtitles أخبركِ أنّكِ ستصبحين صاحبة الكرسي الأوّل في الأخير، أليس كذلك؟
    Ve sanıyorum ki sen de yeni oğlancığını dansa getireceksin.. Open Subtitles و أنا أعتقد أنّكِ ستحضرين فتاكِ الجديد في الحفلة الراقصة
    Güzel yer, bir ton fırsat var ama sen bunları değerlendirmek istemedin çünkü benim hayatımı çalmak daha kolay, değil mi? Open Subtitles مكان هادئ الكثير من الفرص و لكنكِ لا تبدين حقاً أنّكِ انتهزتِ أي فرص لماذا، أمِن السهل أن تسرقي حياتي فحسب؟
    Kusursuz bir iş çıkarıyorsun, daha önce yaptın mı ki? Open Subtitles أنّكِ تبلين بلاءً حسن. هل فعلتِ هكذا شيء من قبل؟
    Akıllıca demişken, olay yerinde senin, lotoda kazanırsan ne yapmak isteyeceğinden... Open Subtitles بالتحدّث عن البراعة، لقد لاحظتُ في مسرح الجريمة، أنّكِ لم تذكري
    Sürekli Beni kontrol edip durmana gerek yok. Yapmam gerekeni biliyorum. Open Subtitles تعلمين أنّكِ لستِ مضطرّةً لمراقبتي، فأنا أعرف ما يجب أن أفعل.
    Hey, peki... Güzel kız, gerçekten burada bir hayvan olduğuna emin misin? Onu duyuyor musun? Open Subtitles ، أنتِ فتـاة جميلة أأنتِ متأكّدة من أنّكِ وجدتِ فريسة هنـا؟ هـلّ تسمعه؟
    Sessizliğinizi, bundan sonra sorulacak sorulara cevap vermeyeceksiniz diye mi yorumlayalım? Open Subtitles أينبغي أن نفسر صمتكِ كبيان أنّكِ لن تجيبي على السؤال ؟
    Litvanyalı olduğunuzu kanıtlayacak pasaportunuz var mı? Open Subtitles هل لديك جواز سفر لتثبتِ أنّكِ ليثوانية ؟
    Benimle konuşmak için bu kadar uzun yol geldiğinize göre haydi, konuşalım. Open Subtitles و بما أنّكِ قدمتِ من مكانٍ بعيد لتتحدّثي معي، لنتحدّثْ، بكُلّ السُبُل.
    Gün boyu içinde olduğun için, hamur işinden nefret edeceğini sanıyordum. Open Subtitles أعتقد أنّكِ تبغضين المعجّنات بعد كلّ هذا التحديق بها طوال اليوم.
    Sanırım siz de müvekkilime nutuk atmak için bizi buraya çağırmadınız. Open Subtitles وأنا أفترض أنّكِ لم تطلبي عقد هذا الإجتماع كي تحاضري موكلي
    Kendini rezil ettiğini anlıyorum. Bunun anlamsız olduğunu da anlıyorum. Open Subtitles فهمتُ أنّكِ قد أذللتِ نفسكِ، وأفهم أنّ ذلك بلا معنى.
    Asıl gerçek ise bugüne kadar en yakınların tarafından kandırılmış olman. Open Subtitles والحقيقةُ حولكِ، هو أنّكِ تم التلاعبُ بكِ من اولئك المقربين منّكِ
    Biliyorum çok meşguldünüz ama çok korkuyorum ve ölmek istemiyorum. Open Subtitles وأنا أتفهّمُ أنّكِ مشغولة لكنّني مذعورة ولا أريدُ أن أموت

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد