ويكيبيديا

    "أولئك الذين" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olanlar
        
    • edenler
        
    • insanlar
        
    • kişilerin
        
    • insanların
        
    • insanları
        
    • edenlere
        
    • karşı
        
    • olanları
        
    • olanların
        
    • eden
        
    • edenleri
        
    • olanlarla
        
    • insanlardan
        
    • edenlerin
        
    Amiral, balinaların bize ait olduğunu ve istediğimizi yapabileceğimizi düşünürsek nesillerinin tükenmesine sebep olanlar kadar büyük bir suç işlemiş oluruz. Open Subtitles أيها الأميرال، إنْ كنا نفترض، أن تلك الحيتان ملك لنا تفعل كما نأمرها، سنكون مُذنبين مثل أولئك الذين تسببوا في انقراضها.
    Pedal çeviremeyecek durumda olanlar, hızlarını kaybettiler, geride kaldılar, ve hiçlikte kayboldular. Open Subtitles أولئك الذين لا يستطيعون تحريك الدواسات يفقدون سرعتهم، يتخلّفون، يختفون فى العدم.
    Ondan nefret edenler dahi onsuz bir gelecek hayal edemiyorlardı. Open Subtitles حتى أولئك الذين بغضوه لا يستطيعون تصور مستقبل من دونه
    Arkadaşlarına yalan söyleyen ve onlardan çalan insanlar adına mı? Open Subtitles بإسم الناس الذين يكذبون ويسرق من أولئك الذين يدعون الصداقة؟
    Utancı deneyimlemeyen kişilerin bağlılık veya empati kapasitesi olmadığına neredeyse eminiz. TED نحن متأكدون بأن من لا يشعر بالعار هم أولئك الذين ليس لديهم السعة لتكوين الروابط والعواطف.
    Finansal okuryazarlık öğretilen bazı insanların en tehlikeliler olduğunun bir kanıtı gibi. TED يبدو الأمرُ تمامًا مثل الدليل الذي يظهرُ أن الأشخاص الأكثر خطورة هم أولئك الذين تم تلقينهم بعض المعرفة المالية.
    Bize, kendilerini koruyamayan insanları korumak için sorumluluk taşıma görevi verilmiş. Open Subtitles لقد تم إئتماننا على حماية أولئك الذين ليس بمقدورهم حماية أنفسهم
    Fakat onlar onların üzerinde savaşan askelere sıkıca bağlıydılar, geri dönmeye cesaret edenlere. Open Subtitles لكنّهم أحكموا قبضتهم على الجنود الذين أرادوا مواصلة كفاحهم ، وعلى أولئك الذين تجاسروا على العودة
    Obamacare(sağlık sigortası reformu) diyebilirdiniz. -tabii isteksiz olanlar haricinde- TED قد تقولوا خطة أوباما لتأمين الرعاية الصحية للجميع، فيما عدا أولئك الذين لم يرغبوا بالتغيير الطوعي.
    Bunca aydan sonra, hayatlarına geri dönenler ve halen yersiz yurtsuz olanlar var. TED وهناك أولئك الذين عادوا إلى حياتهم، وأولئك الذين هم ما زالوا مشردين بعد أشهر عديدة.
    En iyi çiftler, ya da en başarılı çiftler, olumsuzluk çıtası çok düşük olanlar. TED أفضل الأزواج، أو أكثرهم نجاحا، هم أولئك الذين يتوفرون على عتبة سلبية متدنية.
    Kanunu temsil edenler için önemli olmalı ama şu durumda, onlar için en önemli şeyin bu olmadığını düşünüyorum. Open Subtitles أوضح إلى أولئك الذين يمثلون ,القانون، ينبغي أن يهم ذلك ,لكن في هذه الحالة، في هذه المرحلة من الوقت
    Ve belki diğerlerinden daha iyi hareket edenler çocuklarını sonraki nesillere taşımakta daha şanslı olacaklar. TED وربما كان أولئك الذين يتحرّكون على نحو أفضل من غيرهم لديهم فرصة أكبر لإيصال أبنائهم إلى الجيل القادم.
    Daha iyi durumda olan insanlar kötü durumdakilere yardım eder. Open Subtitles الناس الذين أفضل حالاً إدفعْ عن أولئك الذين أسوء حالاً.
    Daha iyi durumda olan insanlar kötü durumdakilere yardım eder. Open Subtitles الناس الذين أفضل حالاً يدفعون عن أولئك الذين أسوء حالاً
    Hayattayken en sevdikleri kişilerin kanlarını içerler. Open Subtitles يتوقون لدم أولئك الذين أحبوهم عندما يكونوا أحياء.
    M.Ö. 2300 yılında doğan insanların menfaatlerini gözetecek bir lobi yok. TED فلا توجد ردهة تُعرض فيها اهتمامات أولئك الذين سيولدون في عام 2300 ميلادي.
    Şampiyonaları, seçimleri ve ödülleri kazanan insanları coşkuyla alkışlıyoruz. TED بل نحيّي بشدة أولئك الذين يفوزون بالبطولات وبالانتخابات وبالجوائز.
    Kendi sınıfında ispiyonculuk edenlere ihtiyacımız yok! Open Subtitles نحن لَسنا بِحاجةٍ إلى أولئك الذين يخبرون عن أبناء صفهم
    Onun ordusunun, bizi özgürlüğümüzden mahrum bırakanlara karşı zafere taşıyacağına inanıyorum. Open Subtitles أعتقد بأنه سيقود جيشه إلى النصر على أولئك الذين يحرموننا الحرية
    Boğulmak üzere olanları kurtaracağım, der, ilk arkadaş, şelaleden düşmek üzere olanları. TED سيقول الصديق الأول: “سأقوم بإنقاذ أولئك “الذين هم على وشك الغرق” الذين هم في خطر السقوط من الشلال
    Bizden daha genç ve bunun içine doğmuş olanların buna daha doğal şekilde adapte olacağını düşünebiliriz. TED وقد نفكر أن أولئك الأصغر سنا أكثر منا، أولئك الذين يولدون في هذا، وسوف يتكيفون أكثر بطبيعة الحال.
    ...ve bizim davamıza asker olarak hizmet eden 12.000 seçmen demektir. Open Subtitles ذكي جداً مع أولئك الذين يخدمون قضيتنا كضباط، حوالي 12،000 ناخب
    Korkudan söz edenleri asın. Open Subtitles طوفوا فى البلاد واشنقوا أولئك الذين يتحدثون عن الخوف
    Amir Erez ile kabalığı yaşamış olanları yaşamamış olanlarla karşılaştırdık. TED قمت مع أمير إريز بمقارنة أولئك الذين عانوا من الفظاظة بالذين لم يعانوا منها.
    Acaba benimle ilgilenen insanlardan biri bu barda olabilir mi? Open Subtitles أصادف أن أحد أولئك الذين يكترثون موجود في هذه الحانه؟
    Annem, dünyadan göç edenlerin gökyüzünde yıldız olduklarını söylerdi. Open Subtitles أمي كانت تقول بأن أولئك الذين يتركون العالم يتحولون إلى نجوم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد