Dersimden, bu deneyimden hiçbir şey almasanız bile, şunu alın... | Open Subtitles | إذا لم تحصلوا على أيّ شيء آخر من صفي، لذا،منهذهالخبرة،لتكونهذه: |
hiçbir şey yapamadım... bir kadınla bile beraber olamadım, ve şimdi de öleceğim. | Open Subtitles | أنا لم أفعل أيّ شيء لم يكن لديّ إمرأة من قبل، وأنا سأموت |
Merkez Pasifik'e bir gün fark atabilmek için her şeyi yapabilir. | Open Subtitles | لكنّه سيفعل أيّ شيء للحصول على يوم في وسط المحيط الهـادئ |
Sadece iş ilanları var. Umurumda değil. her şeyi okuyacaksın. | Open Subtitles | لا آبه؛ اقرأ أيّ شيء لكن لا وجود لأيّ مقالات |
Gezegene gelmeden önceki hayatına dair Bir şey biliyor musun? | Open Subtitles | أتتذكر أيّ شيء عن حياتك قبل أن تنتقل على الكوكب؟ |
Şimdi garsonluk yapıyorum, tuvalet temizliyorum, kira için her şey. | Open Subtitles | الان انا اعمل نادلا وانظف المراحيض أيّ شيء لتحصيل الإيجار |
Bu makinenin nasıl çalıştırılacağı hakkında bir şeyler elde edebildiniz mi? | Open Subtitles | هل تعلمت أيّ شيء ذو قيمة حول عملية هذه الآلة ؟ |
Beni görmek için gelmiş. Merak etme, hiçbir şey söylemedim. | Open Subtitles | جاء للقائي، لا عليكَ، لم أخبره بشيء عن أيّ شيء |
Beni görmek için gelmiş. Merak etme, hiçbir şey söylemedim. | Open Subtitles | جاء للقائي، لا عليكَ، لم أخبره بشيء عن أيّ شيء |
Henüz değil. Asker yumurtalarını öldürdüğüne dair hiçbir şey hatırlamadığını iddia ediyor. | Open Subtitles | ليس بعد، فهو يدّعي عدمَ تذّكر أيّ شيء عن قتلِ بيوض الجنود. |
İnsanlar hiçbir şey yapmadan yanından geçerken o kaldırımda kanamadan öldü. | Open Subtitles | لقد نزفت على الرصيف، بينما مرّ الناس دون فعل أيّ شيء. |
Onlardan beş bin alıyorsun ve hiçbir şey vermiyor musun? | Open Subtitles | إنّك تأخذ خمسة آلاف دولار و لا تعطيهم أيّ شيء. |
Bir insanı öldürmek veya cesedinden kurtulmak amacıyla kullanılabilecek her şeyi torbalayın. | Open Subtitles | احزموا أيّ شيء يمكن أن يستخدم للقتل أو التخلّص من جثّة بشريّة |
Hızlı arabalar çok paralara mal oluyor ve ortada milyonlarca dolar varken kazanmak için her şeyi yapan insanlar olur. | Open Subtitles | السيارات السريعة لها أناس قد يقومون بأيّ شيء للفوز بل وإنفاق ملايين الدولارات وهناك من يفعل أيّ شيء ليفوز بالرهان |
Akrep veya yılan izi olan yenecek veya içecek her şeyi. | Open Subtitles | أيّ شيء أكلها أو شربها مُسارة من قِبل الأفعى أو العقرب |
Daha Bir şey bilmiyoruz. Bir şey öğrenince seni ararız, söz. | Open Subtitles | نحن لا نعرف أيّ شيء حتى الآن سأتصل بك عندما نعلم |
Slannen gününü mahkemede geçirecek, eğer bununla alakalı söyleyecek Bir şey bulursam. | Open Subtitles | سلانين سيكون عنده يومه في المحكمة، إذا عندي أيّ شيء للقول حوله. |
Şimdi garsonluk yapıyorum, tuvalet temizliyorum, kira için her şey. | Open Subtitles | الان انا اعمل نادلا وانظف المراحيض أيّ شيء لتحصيل الإيجار |
Geçen hafta liman civarında tuhaf bir şeyler gördün mü? | Open Subtitles | هل رأيتِ أيّ شيء غريب حول الميناء من الأسبوع الماضي؟ |
O olaydan sonra değeri olan hiçbir şeyi konuşmak istemedin. | Open Subtitles | لم تُريدي أن تناقشي أيّ شيء حقيقيًّا بعد حدوث الأمر. |
Ümitsizce başka Bir şeye, herhangi Bir şeye odaklanmaya çalıştım. | Open Subtitles | حاول أن تركز بشدّة على شيء آخر، أيّ شيء آخر |
Bak. Russell yada Jimmy'nin söylediği hiçbir şeye kimse inanmaz. | Open Subtitles | إنظرى.لن يعتقد أى شخص أيّ شيء راسل أَو جيمي يَقُولانِ |
- Hiçbir duygu vermez. - Tam olarak ne gördüğümü sana anlatıyorum. | Open Subtitles | ـ ذلك لا يعني أيّ شيء ـ أنا فقط أخبرك بما رأيته |
Onlara duvarcıları beklediğimizi söyle. Bir sonraki emre kadar daha başka birşey gönderemeyiz. | Open Subtitles | اخبرهم أننا ننتظر البنائين ولا نستطيع توصيل أيّ شيء حتى اشعار آخر |
Ama bu okula gelmek istiyorum. Hem de her şeyden çok. | Open Subtitles | لكنّني اودّ حقًا الذّهاب للمدرسة أكثر ممّا أردتُ أيّ شيء آخـر.. |
Sana hayatında kaybettiğin ve tekrar bulmayı istediğin herşeyi gösterecek. | Open Subtitles | تشير نحو أيّ شيء خسره المرء في حياته ويتمنّى استعادته |
Sen o silahı elinde tutarken hiç bir şeyi tartışamayız. | Open Subtitles | بينما أنتِ تمسكين المسدس، لن نتمكن من مناقشة أيّ شيء. |