ويكيبيديا

    "إتفاق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • anlaşma
        
    • anlaşmamız
        
    • Anlaştık
        
    • anlaşması
        
    • anlaşmadır
        
    • anlaşmayı
        
    • anlaşmasını
        
    • uzlaşma
        
    • sözleşmesi
        
    • anlaşmıştık
        
    • antlaşma
        
    • anlaşmam
        
    • Anlaşmaya
        
    Bunun FBI ile yaptığınız en büyük anlaşma olduğu, doğru mu ? Open Subtitles هل صحيح أن هذا هو أكبر إتفاق تعقده مع المباحث الفيدراليه ؟
    Seninle anlaşma yapmıştık, sana şatoya giriş imkanı verdim, birlikte çalışmamız gerekiyordu. Open Subtitles لدين إتفاق لقد سمحت لك أن تكون في قلعتي لكي نعمل سويآ
    Seninle anlaşma yapmıştık, sana şatoya giriş imkanı verdim, birlikte çalışmamız gerekiyordu. Open Subtitles لدين إتفاق لقد سمحت لك أن تكون في قلعتي لكي نعمل سويآ
    Bir anlaşmamız vardı. Futbol sahasında katil olmayacaktı. Open Subtitles قلنا بأننا عندنا إتفاق لا قتلة في الفريق؟
    Üstelik, bu konuda seninle bir anlaşmamız var ama bu işle ben ilgileneceğim. Open Subtitles من الأساس، لدينا إتفاق في هذا الموضوع، سأتوّلى أنا الأمر
    Hayır, Bob. Anlaştık. Open Subtitles لا بـــوب وزّع الأوراق تعني إتفاق ، و تعني توزيع الأوراق كذلك :
    Adaya gitmeden önce, gördüklerini ifşa etmeni yasaklayan... bir gizlilik anlaşması imzalamıştın. Open Subtitles لقد وقعت إتفاق عدم الإفشاء قبل ذهابك إلى تلك الجزيرة
    Bir anlaşma yapalım. Seneler geçip 40'ımıza geldiğimizde hâlâ bekârsak... Open Subtitles يجب ان نعقد إتفاق ، إذا ما مرت السنوات وأصبحنافيالأربعين،ولازلناوحيدين..
    Öyle olsa bile, böyle bir konuda yazılı anlaşma olmadan hareket edemeyiz. Open Subtitles حتى مع ذلك , سنكون مجانين في دخولنا لذلك بدون عقد إتفاق
    Yakalandığım için özür dilerim, ama bu iyi bir anlaşma. Open Subtitles أنا آسف على أن تم كشفي لكن هذا إتفاق حقيقي
    Böylece yetişkinlerle bir anlaşma yaptım, çocuklar, yanlarında erişkinler olmaksızın içeri gelip kendi başlarına iki dakika geçirecekler. TED فأبرمت إتفاق مع الكبار بأن يسمحوا للأطفال الدخول دون الكبار لدقيقتين لوحدهم
    Bak, bir anlaşma yapabiliriz. Bundan tek başına asla kurtulamazsın. Open Subtitles انظر.يمكن أن نعقد إتفاق انت لن تستطيع الهرب لوحدك
    Kilikyalı korsanlarla küçük bir anlaşma yaptım. Open Subtitles لقد عقدت إتفاق صغير مع القراصنة الصقليين
    Bir anlaşma yaptık. Ben sözümü tuttum. Open Subtitles كان لدينا إتفاق وأنا أبقيت جزئي من الصفقة
    Hükümet uyuşturucu lortlarıyla anlaşma mı yapıyordu? Open Subtitles هل كان المجلس يحاول التوصل إلى إتفاق مع زعماء المخدرات ؟
    -Yardıma ihtiyacınız var, nereden bulabileceğinizi ben biliyorum. -Bir anlaşmamız vardı. Open Subtitles يجب أن تحصل على المساعدة ، أعلم أين يمكن الحصول على بعض المساعدة ، كان بيننا إتفاق
    Bir anlaşmamız vardı ama daha fazla bekleyemedim. Open Subtitles كَانَ بيننا إتفاق لَكنِّي لا أَستطيعُ أَنْ أَنتظرَ
    Dinle, seni küçük hergele. Bir anlaşmamız var sanıyordum. Open Subtitles انظر أيها الأحمق الصغير لقد كان بيننا إتفاق
    Anlaştık sanmıştım, herşeyi aynı görüyoruz sanmıştım. Open Subtitles أعتقد أننا لدينا إتفاق نعتقد أننا نرى الأمور بنفس الطريقه
    Güller, ortaklık anlaşması ve bu olayın bir daha olmayacağı teklifi. Open Subtitles مع باقة زهور وعرض بإعادة النظر في إتفاق العمل بيننا حتى لايتكرر هذا مجدداً
    Halledemeyeceğim bir şey değil. Ödül sende değil. anlaşma anlaşmadır. Open Subtitles لا يوجد شيء لا أستطيع إصلاحه أنت لم تحصل على الجائزة الإتفاق هو إتفاق
    Birlikte çalışırsak, Kopenhag'da bu anlaşmayı sağlıyacağımıza inancım tam. TED و انا اؤمن بالفعل انه هناك إمكانية كبيرة للتوصل إلى إتفاق في كوبنهاغن لو تعاونا معاً.
    Eğer beni tuttuysan Tasha, ben bu evlilik anlaşmasını bozmaya çalışacağım. Open Subtitles إذا قمتى بتوظيفى تاشا سأحاول العمل لكسر إتفاق ما قبل الزواج
    Şu anda insanları en çok dehşete düşüren şeylerden biri gerçeğin ne olduğu konusunda milli bir uzlaşma olmaması. TED أعني، إنه واحد من أكثر الأشياء رعبا للناس الآن، أنه لا يوجد ثمة إتفاق قومي حول ما هو حقيقي،
    O zaman size basitçe açıklayayım, eğer bir eş evlilik sözleşmesi imzalarsa, feragat ettiği... Open Subtitles إذا علي أن أشرح بحذر أنه ما إن تقوم الزوجة بتوقيع إتفاق ما قبل الزواج فإنها لم تعد تملك إرادتها في كثير من الأمور
    Güvensiz ortamlarda buluşmamak üzere anlaşmıştık. Open Subtitles عقدنا إتفاق بشأن لقائنا في بيئات غير آمنة
    Şimdi, oradaki ilahiyat profesörüyle bir antlaşma yaptın. Open Subtitles الأن، لقد عقدت إتفاق مع أستاذ اللاهوت هُناك.
    Yatırımcılarımla bir anlaşmam var ve bu Anlaşmaya uymak zorundayım, benim işim bu. Open Subtitles لدي إتفاق مع المستثمرين وعليّ إتمام هذا الإتفاق هذا ما أقوم به
    2 sene evvel yine aynı TED sırasında, Richard ile ben TED'in geleceği konusunda bir Anlaşmaya vardık. TED نفس الشعار كان في تيد قبل عامين عندما توصلنا أنا وريتشارد الى إتفاق حول مستقبل تيد.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد