ويكيبيديا

    "إجتماعي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sosyal
        
    • toplantım
        
    • Toplumsal
        
    • toplum
        
    • sosyopat
        
    • antisosyal
        
    • cemiyet
        
    Olay ekonomik mi, sosyal mı , yoksa kültürel miydi? Open Subtitles هل هو كان لسبب إقتصادي ، إجتماعي أم كان ثقافي؟
    Her kurum kendi üyeleri olan insanlara yer tutacakları bir sosyal rol verir Open Subtitles كل مؤسسة تزود الناس الذين هم أعضاء فيها بشغل دور وظيفي غير إجتماعي
    Bir diplomat'ın akrabası olduğu için ona geçici bir sosyal güvenlik numarası atanmış. Open Subtitles بصفتها فرد من أفراد العائلة الدبلوماسيّة، فقد تمّ تخصيصها برقم ضمان إجتماعي وقتيّ.
    Enerji Bakanı'yla toplantım uzadı. Open Subtitles لكن إجتماعي مع وزير الطاقة تخطى وقتًا أكثر من التوقع
    Benim Toplumsal duyarlılığım var. Open Subtitles تهاجمينني لأن لدي ضمير إجتماعي
    Son zamanlarda aile rutininde bir değişim oldu mu sizin veya oğlunuzun sosyal olarak veya işte tanışmış olabileceği biri? Open Subtitles هل كانت هناك أي تغييرات بروتين العائلة مؤخرا هل هناك أشخاص جدد إلتقيتهم أنت أو إبنك بشكل إجتماعي أو بالعمل؟
    Bunun için bir sosyal protokol yok. TED فليس هناك بروتكول إجتماعي معين لهذا الغرض.
    Bu nedenle sosyal medya kullanmadığını söylemek ciddi bir sosyal tutum değildir sadece bir eğlence biçimini diğerleri için reddetmektir. TED لذلك رفضك استخدام وسائل التواصل الاجتماعي لا يجب إعتباره موقِف إجتماعي كبير. إنه مجرد رفض أحد أشكال الترفيه للغير.
    Bu ürünü kullanmadığınızı söylemek büyük bir politik veya sosyal duruş değildir. TED إنه ليس حدث سياسي أو إجتماعي ضخم أن تقول لا لاستخدام ذلك المنتج.
    Şimdi, sosyal haklar, sosyal ilerleme ekonomik gelişmenin önünde gitmektedir. TED الآن هناك منافع إجتماعية, تقدم إجتماعي, بصورة أكبر من التقدم الإقتصادي.
    Rob, bize, sosyal medyanın sosyal üretime dönüşmekte olduğunu gösterdi. TED لقد ساعدنا في فهم أن وسائل الإعلام الإجتماعية أصبحت إنتاج إجتماعي.
    Dahası, geleceği hayal ediyorum, insanlar, seyahatleri başkalarıyla paylaşmanın inanılmaz bir sosyal olgu olduğunu düşünüyor olacaklar. TED وعندما أفكر في المستقبل، سيفكر الناس في أن مشاركة الركوب مع شخص آخر بأنه حدث إجتماعي هائل من خلال يومهم.
    Sanırım anlamaya çalışacağımız ilk şey ayrımcılığın sosyal bir yapı olduğudur. TED حسناً، أعتقد أن أول شيء يمكننا أن نحاول فعله هو فهم أن التمييز هو بناء إجتماعي.
    Bir anne parayı alarak, sosyal girişim başlatma adına şirket kurmak için kullandı. TED وأخذت أحد الوالدات المال واستعملته كبداية لمشروع إجتماعي.
    Şu düşünceye dayanıyor; polis ve mahalle sakinleri arasındaki olumlu sosyal etkileşimler için fırsatları artırabilirseniz, bu ilişkiyi yeniden kurabilir ve aynı zamanda mahalleyi de aktif hâle getirebilirsiniz. TED إنّها قائمة على فكرة أن إذا كان بإمكانك زيادة الفرص من أجل تفاعل إجتماعي إيجابي بين الشّرطة وأفراد المجتمع، يمكنك بناء هذه العلاقة و تنشيط الحيّ في آنٍ واحد.
    YNH: En tehlikeli olasılıklara odaklanmanın nedeni kısmen bir tarih bilimci ve sosyal eleştirmen olarak bunun işim veya sorumluluğum olması. TED يوفال: أركز أنا على الأحتمالية الأخطر جزئياً لان هذا هو مثل وظيفتي أو مسؤوليتي كمؤرخ وناقد إجتماعي.
    İnterter üzerinde tonlarca sosyal site mevcut. TED هناك حوالي بليون موقع إجتماعي على الشبكة.
    Aynı şeye bakarken aramızda müşterek bir ilgi odağı oluştu. Ve son olarak da sosyal olarak aktarılan takdiri de algıladı. TED كان هناك اهتماما مشتركا يبحث في نفس الشئ نوعا ما، ويتعرف بتعزيزات تواصل إجتماعي في نهاية المطاف.
    - Sanırım toplantım iptal oldu. - Üzerine alınma. Open Subtitles انا اعتقد ان إجتماعي أُلغي - لاتأخذ الامر شخصياً -
    Üç aydır. Toplumsal hizmet kredisine ihtiyacım olmuştu. Open Subtitles ثلاثة شهور إحتجت دخل رفاهية إجتماعي
    Aslında toplum merkezi teklifinizin asla bir parçası olmadı Open Subtitles في الحقيقة المركز إجتماعي ماكان أبدا جزء من إقتراحك
    Toplumun %4'lük bir kısmı ya sosyopat ya da psikopat. Open Subtitles أربعة بالمئة من السكان إما مختل إجتماعي أو يميل لنزعة الحقد الإجتماعي
    Bir antisosyal çocuk yetiştirme bir çürük anne duyuyorum bir. Open Subtitles عن هذا ، أنني أم روتينية أربّي طفل غير إجتماعي
    Yani bir AIDS kliniği değil. Bir cemiyet merkezi. TED فهي ليست عيادة للإيدز ، بل هو مركز إجتماعي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد