Hayaletin kendini kopyalayıp bir bütün olabilmesi için Kriptonlu birine ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | الشبح إحتاج لجسد كريبتوني من أجل التكرار لكي يصبح كاملاً مرة أخرى |
Bu yüzden belki de biraz gaza gelmeye ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | التي لربّما لمْ يستطع دفعها، لذا لربّما إحتاج لبعض التحفيز. |
Çünkü şirkette işleri yürütecek birine ihtiyacı vardı. Kuklası olacak birine. | Open Subtitles | لأنّه إحتاج شخصاً ذو سلطة في الشركة، شخص يضعه في جيبه. |
Patlamaya hazır barut gibiydi, içini dökmesi gerekiyordu. | Open Subtitles | لقد كان ملىء بالبارود الذي إحتاج للإنفجار |
Yeniden film çekmek için bir fil gerekti. Ne yaptığını biliyor musunuz? | Open Subtitles | إحتاج فيل لإعادة التصوير أتعرف ماذا فعل؟ |
Denemeye değer bir amaç. Ama yardıma ihtiyacım var. Mürettebata ihtiyacım var. | Open Subtitles | أعتقد أنه من واجبي المحاولة و لكنني أحتاج للمساعدة, إحتاج إلى طاقم |
Eğer bir silaha ihtiyaç duyduysa bu sadece korunmak içindi. | Open Subtitles | إذا إحتاج إلى مسدس , هذا لكي يحمي نفسه فقط .. |
Bay Buchanan'ın havaalanı krizinde yardımıma ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | لقد إحتاج السيد بيكانون لمساعدتى فى أزمة المطار |
0ğlunu kurtarmak için Kan Çeliğine ihtiyacı vardı. Ve Mirabilis'e hükmetmek için. | Open Subtitles | ، إحتاج الدم الصلب لإنقاذ إبنه والهيمنة المطلقة على ميرابيليس |
Onun olgun arkadaşlıklara, benim kadınlarımınsa taze yüzlere ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | إحتاج لرفقة ناضجة و سيداتي إحتجن لوجه جديد |
Gerçek şu ki, mermi karaciğer atardamarını parçalamış. Kana ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | الحقيقة أن الرصاصة إخترقت الشريان الكبدي, و قد إحتاج للدم |
O elemanın kalacak bir yere ihtiyacı vardı, ben de dairemde kalmasına izin verdim. | Open Subtitles | مُذهل. إحتاج هذا الرجل إلى مكان ليُقيم فيه لذا وضعته في شقتي. |
Bir dosta ihtiyacı vardı ve keşke o dost olabilseydim. | Open Subtitles | لقد إحتاج إلى صديق، وأنا تمنيت لو أمّكّنَنِي أن أكون هذا الصديق. |
Yardıma ihtiyacı vardı. O yüzden bildiği her şeyi en güvendiği kadına öğretti. | Open Subtitles | لقد إحتاج لمُساعدة، لذا فإنّه قام بتعليم كلّ شيءٍ يعرفه للمرأة التي يثق بها. |
Tabii ki biraz şekil verilmesi gerekiyordu. Hangi çocuğun buna ihtiyacı yoktur ki? | Open Subtitles | إحتاج لبعض التغيير قليلاً بالطبع، أي طفل لا يحتاج ذلك؟ |
Biliyorum, oğlumun burnunun sürtmesi gerekiyordu. | Open Subtitles | أتعلم ماذا، إتضح لي إبني إحتاج للوصول الى الحضيض. |
Onun gözüne tekrar geri girmesi gerekiyordu ve ben de onu oraya nasıl ulaştıracağımı gayet iyi biliyordum. | Open Subtitles | {\1cH0080ffff}إحتاج الى العودة الى كسب رضاها {\1cH0080ffff}وأعلم تماماً كيف يمكنني فعل ذلك |
O ahırın ninemin kileri kadar boş olduğunu anlamak için sekiz polis dört araç gerekti. | Open Subtitles | إحتاج 8 ضباط و 4 عربات لإكتشاف أن تلك الحظيرة نظيفة كمخزن جدتي |
Belki ayağa kalkmak için böyle destek alması gerekti. | Open Subtitles | ربما ببساطة إحتاج لمساعدة ليقف على قدميه, هكذا |
Ama şimdi, o paraya kendimi onlardan kurtarmak için ihtiyacım var. | Open Subtitles | ولكن الآن، إحتاج لمال دافعي الضرائب لمساعدتي للتصدي لـ دافعي الضرائب |
Etrafta ne kadar insan var, kameralar nerelere koyulmuş ihtiyaç olursa nereden kaçılabilir vs. | Open Subtitles | من حيث عدد الأشخاص، ومواقِع كاميرات المراقبة، يبحث عن طريق للهروب في حالة إحتاج إليه |
Gerekirse tehdit ederek, zor kullanarak kazanmasını bilir. | Open Subtitles | و سيربح بإرعابنا و بوسائل عنيفه إذا إحتاج إلى ذلك |
Eğer kan nakline ihtiyacı olursa, ona benimkini vermeyin. | Open Subtitles | إذا إحتاج لنقل دم فلن أسمح لك بإعطائه دمّي |
Genelde peynir söylerim, ama bu sefer benim çocukların yeni bir arabaya ihtiyacı olduğunu söyledim. | Open Subtitles | للجبن في الغالب، لكن عندما أخبرته إحتاج للأولاد سياره جديده |