Yeter Ellis. Gerben bizim liderimiz. O ne derse o olur. | Open Subtitles | ذلك يكفي، أليس، جربين هو القائد إذا قال لا، فهي النهاية |
Köyde aynı zamanda büyüğümüz olan bir şef var eğer o tamam derse, herkes ona uyardı. | TED | وفي القرية أيضا، هناك رئيس واحد، الأكبر، الذي إذا قال نعم، الجميع سوف يرضخ. |
Örneğin, birisi "Kansere yakalanma olasılığım, yaklaşık yüzde 50." dediyse, "Haberler iyi. | TED | فمثلاً إذا قال أحدهم: "إمكانية إصابتي بالسرطان حوالي 50 %"، و قلنا له: "إسمع! |
Ama birisi, "Benin kansere yakalanma olasılığım, yaklaşık yüzde 10." dediyse, biz de "Haberler kötü. | TED | لكن إذا قال أحدهم أول ما قال، "إمكانية إصابتي بالسرطان هي حوالي 10%"، و قلنا: "إسمع! خبرً غير سار. |
Ne kadar acı olursa olsun, sorun yok diyorlar, eğer büyük birader bunun yapılması gerektiğini söylüyorsa, o zaman yapılması gerekiyor. | TED | على الرغم من وجود معاناة كبيرة، هم يشعرون بارتياح، إذا قال الأخ الأكبر أن هذا ما يجب القيام به، لذا يجب القيام به. |
eğer birisi bugün yıldırım Tanrı'nın öfkesidir deseydi ne derdiniz? | Open Subtitles | إذا قال أحد اليوم ، بأن البرق كان بسبب غضب الرب ماذا ستقول؟ |
Yani ya birisi senin var olmadığını söylese ve sen de adam bunu söylerken orada oturuyor olsan? | Open Subtitles | لدرجة أن الأمر لا يضايقه كثيراً الأن ما اعنيه هو ماذا إذا قال شخص بأنك غير موجود |
eğer birileri size ahlaksız şeyler söylerse, | Open Subtitles | إذا قال لك أشخاص مرتابون شيئا If there are suspicious people say things to you |
"Lordum, punç mu şarap mı?" derse... bu kupa demek oluyordu, vesaire. | Open Subtitles | إذا قال نبيذ أو كحول مخفف، سيدي؟ هو يعني قلوب |
Herkes yaptı.Şanslı"zig" derse "zig," oluyor. | Open Subtitles | الكل فعل ذلك ، إذا قال لنا يمينا ، نذهب يمينا |
- Pekâlâ. Arayacağım dediyse arayacaktır. | Open Subtitles | حسناً، إذا قال أنه سيتصل فسيتصل. |
Yapmadım dediyse yapmamıştır. | Open Subtitles | إذا قال بأنه لم يفعلها فهو صادق |
Belki anahtarı birinin arabasını çizmek için kullanabileceğinizi düşünebilirsiniz ama eğer bunu başkası söylediyse, takdir edilmezdiniz. | TED | قد تعتقد أنه يمكنك استخدام مفتاح لتخريب سيارة أحدهم، ولكن إذا قال هذا شخص آخر، فلن تُكافَأ عليه. |
eğer oğlum onunla görüşmek istiyorsa görüşebilir. | Open Subtitles | إذا قال ابني انه يريد مقابلتها، فعليه أن يقابلها |
Demeyecek ama deseydi ne düşünürdün? | Open Subtitles | ,لن يقول هذا, ولكن إذا قال مالذي ستعتقده؟ |
Sana atla deseydi atlar mıydın? | Open Subtitles | لذلك، إذا قال لكِ أقفزي هل ستفعلين |
eğer Michael gitmeni söylüyorsa gitmelisin. | Open Subtitles | إذا قال مايكل بأنه يجب أن ترحلي ، فعليكِ أن ترحلي |
eğer çiçeklerinin geleceğini söylüyorsa, geleceklerdir. Bana sadece 30 saniye ver. | Open Subtitles | إذا قال أن زهورك ستكون هنا فسوف تكون هنا |
Biri bana sesler duyduğunu söylese, kesin delirmiş bu derdim. | Open Subtitles | إذا قال لي شخص ما كانوا يسمعون أصوات الآخرين في رؤوسهم، أود أن تكون على يقين من أنهم تسللوا خارج أدويتهم. |
Ya ölü adam ve tanrılar farklı şeyler söylerse? | Open Subtitles | و إذا قال الرجل الميت و الرب عكس هذا ؟ |