Bunun da tesadüf olduğunu söylersen yüzünün ortasına yumruğu geçiririm! | Open Subtitles | ، إذا قلت لى صدفة . سأوجه قبضتى فى وجهكِ |
Gelmeye gücüm yetmiyor desem yalan. Gelmeyi göze alamıyorum desem, o da yalan. | Open Subtitles | إذا قلت إني لا أستطيع المجيء، فهذا سيء وإذا قلت إني لا أجرؤ فهذا أسوأ |
Unutulmaz, aptalca, komik bir şey söylersem, alıntı yapmaktan çekinmeyin. | TED | لا تترددوا في اقتباسي إذا قلت شيئاً بارزاً، أو مُضحكاً، أو أياً كان. |
Bana hayır dersen zor kullanarak seni alıp onun sana yaptığını yaparmışım. | Open Subtitles | إذا قلت لا لي كنت لأفعل بك ما فعله هو آخذك قسراً |
Bu göt herif gidebilir dersem, bana kimse karşı çıkabilir mi? | Open Subtitles | إذا قلت أن بإمكان هذا الوغد الرحيل هل سيعارضني أحد ؟ |
Bugüne kadar bir kere bile, onu unutamadığımı söylesem, bana inanır mısın? | Open Subtitles | ..إذا قلت لك أنني ..لم أنسه ولو للحظة حتى اليوم ..فهل ستصدقني؟ |
Doğrusu, biliyorum dersem yalan söylemiş olurum, ama söyleyeceklerim size iyilik olabilir. | Open Subtitles | الحقيقة تكون, سأكذب إذا قلت أني عرفت ذلك بإخباركم هذا سيؤدي إلى أي مصلحة |
- Şimdi zamanı değil. - Kapıyı aç diyorsam açacaksın. | Open Subtitles | الوقت ليس مناسباً إذا قلت إفتحوا الباب يحب أن تفتحوه |
Bunu bana bir kez daha söylersen, olduğu gibi üstüne kusarım. | Open Subtitles | إذا قلت ذلك مرةً ثانية .. سأخرج ما فى جوفي عليك |
Bunun hakkında bir şey söylersen cesedini maden kuyusundan aşağı atarım. | Open Subtitles | إذا قلت أي شيء عن هذا و سألقي بجثتك أسفل المنجم. |
Bence aramızda bir ölçüde güven var o yüzden bunun senin değil de karının hatası olduğunu söylersen sana inanırım. | Open Subtitles | أعتقد بأن الذي حصل هنا مستوى آخر من الثقة, ولهذا أنا اصـُـدقك إذا قلت لي بأن زوجتـُـك وراء هذا الأخطاء |
Burada 1.80'lik bir sarışın çalışıyor desem, ne dersiniz? | Open Subtitles | ما رأيكم إذا قلت أن هنالك فتاة طُولها 6 فيت تعمل هنا ؟ |
Peki sana, senin arkadaşlığını istemiyorum desem? Seni, beni geri getirmen için kullandığımı söylesem? - Seni daha iyi hissettirir mi? | Open Subtitles | ماذا إذا قلت لك أننى لا أريد صداقتك ماذا لو قلت لك أننى كنت أستغلك لكى أعود إلى هنا |
Tabii ki tereddüt etmedim desem yalan olur ama bana göre aktrist olma yolundaki küçük bir engel | Open Subtitles | وبطبيعة الحال سوف الكذب أنا إذا قلت لم يكن لدى أي تردد ولكن نظرت إليها كعقبة كان على القفز من فوق كممثلة. |
Senin için gittiğimi söylersem biraz kötü hissedip anlayış göstereceğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | ،لقد إعتقدت أنني إذا قلت أنهُ لك حتى ولو للقليل، لقد إعتقدت أنّـك لن تشعر بالسوء وأنك سوف تتفهّم |
Avukat talep ettiğimi söylersem bir şey yapmaları lazım. Anayasada yazıyor. | Open Subtitles | إذا قلت أننى أطلب محامياً ، فإنهم سوف يفعلون شيئاً ، إنه فى الدستور |
Hasta olduğumu söylersem belki bu iyileştiğim anlamına gelir. | Open Subtitles | إذا قلت أننى مريضة ، ربما يعنى ذلك أننى بخير |
Ama eğer evet dersen, bu kapının ardındaki her şeye sahip olursun. | Open Subtitles | ولكن إذا قلت نعم تحصلين على ما هو وراء كل الأبواب الثلاثة |
Garry Shandling dersem ne dersin? | Open Subtitles | بجدية. الذي إذا قلت إليك الاسم غاري شاندلنج؟ |
Bir scientologisti kirletmenin nasıl bir şey olduğunu merak etmediğimi söylesem yalan olur. | Open Subtitles | سأكون كاذباً إذا قلت أنني لم أفكر كيف سيكون ممارسة الجنس مع عالمة |
Aslında, bu konuda düşünmedim dersem sana yalan söylemiş olurum, fakat bu yapacağım anlamına gelmiyor eğer daha iyi bir seçeneğim olursa. | Open Subtitles | حسنا أكذب عليك إذا قلت أني لم أفكر بذلك أبدا, لكن ذلك لا يعني أن أفعلة |
Çünkü hemen şu anda bana "Claudia, seni seviyorum" desen sana inanırım. | Open Subtitles | لأنك إذا قلت لي الاّن كلوديا, أنا أحبك فسوف أصدقك |
öyle diyorsan öyledir. - öyle ozaman tamam o zaman - tamam | Open Subtitles | هو خطأ إذا قلت كذلك إذا ً هو كذلك حسنا ً إذا ً |
Şimdi sana herşeyi anlatırsam, daha sonra anlatacak birşeyim kalmaz. | Open Subtitles | إذا قلت لك كل شيء الآن ، لن يتبقى شيء لوقت آخر |