Bak, şöyle yapalım. Burada olduğumu unut. Tüm bunları unut. | Open Subtitles | لنحاوِل هكذا، إنسي بأنّني موجودٌ هُنا إنسي كُلّ تِلك الأمور |
Yok, yok sen unut o işi. Ben ABD Kongresi'nden bahsediyorum. | Open Subtitles | لا , لا ,إنسي النائب العام أنا أتحدث عن الكونجرس الأمريكي |
Biraz uyu. Her şeyi kötü bir rüyaymış gibi unut. | Open Subtitles | . أحصلي على قسط من النوم إنسي كل شئ كالحلم السيئ |
boşver, unut bunu. Sadece bir an düşün, peki ya başka birisine aşık olsaydın? | Open Subtitles | إنسي كل هذا و فكري للحظة، ماذا إذا وقعت في حب شخص ما؟ |
Boş ver şimdi onu! O güçlü bir çocuk! Kendi başının çaresine bakabilir! | Open Subtitles | إنسي أمره انه قوي ويستطيع ان يتدبر أمر نفسه |
Belediye başkanının ofisini bırak Indiana'daki işime geri dönmek zorunda kalırım. | Open Subtitles | إنسي أمر مكتب المحافظ ، سأعود لإنديانا أقسم أراضي المراكز التجارية |
unut gitsin. İmkanı yok. Seninle bunu tartışmayacağım. | Open Subtitles | إنسي الأمر فهذا لن يحدث لقد انتهيت من الجدال معكِ |
Geçmişi unut. Geçmişi unut. | Open Subtitles | إنسي الماضي، إنسي الماضي، لأنه هو ما يقيدنا |
Beni tanıdığını unut ve buraya bir daha asla gelme. | Open Subtitles | إنسي أنك عرفتِني يوماً ولا تعودي إلى هنا أبداً |
Bunun bir prova olduğunu unut, sadece Maya'ya odaklan. | Open Subtitles | إنسَي بأنّ الموسيقى تشتغل. إنسي بأنّ هذا تدريب. |
Beni tanıdığını unut ve buraya bir daha asla gelme. | Open Subtitles | إنسي أنك عرفتِني يوماً ولا تعودي إلى هنا أبداً |
Trigonometri tamam. Ama erkeklerle çıkmak, unut gitsin. | Open Subtitles | الإنزلاق, أستطيع فعله ولكن الأولاد والمواعدة, إنسي ذلك |
unut gitsin, Carter. O sadece ısındırma ekibinden ve bunu o da biliyor. | Open Subtitles | إنسي أمره كارتر، إنه فريق الإحماء و هو يعلم هذا |
unut gitsin be! Köpeği geri götürür sonra da tekel bayii'ne uğrarım. | Open Subtitles | إنسي الأمر ، سأعيده وأذهب إلى متجر الشراب |
Gel buraya. Eşimi boşver O beş yıldızlı otelde yemiş olmalıdır. | Open Subtitles | إنسي أمر زوجتي لابد و أنها قد أكلت فى فندق خمس نجوم |
boşver. Zaten Fransızca yazmam lazım. | Open Subtitles | إنسي هذا , أحتاج لكتابته باللغة الفرنسية على أية حال. |
Boş ver! Önemli değil. Gidebileceğimi sanmıyorum o kadar. | Open Subtitles | . إنسي ذلك إنه ليس مهم أنا فقط لا أعتقد أنني أستطيع الذهاب |
Her neyse. Boş ver. Neden bahsettiğimi hiç anlamıyorsun. | Open Subtitles | . مهما يكن, إنسي ذلك ليس لديكِ أية فكرة عما أتكلم عنه |
Ama sadece onlara hizmet etmiş olursun. İşini ve aileni bir kenara bırak. Hayatının geri kalanını parmaklıklar arkasında geçirirsin. | Open Subtitles | تستطيعين قتلي,لكنك بذلك تكونين قد عملتي عملهم لأجلهم,إنسي عملك و إنسي عائلتك. |
En iyi kısmı kaçırıyorsun, kardeşim. O aptal kitabı bırak. | Open Subtitles | ستفوتك أفضل لقطة ياأختي إنسي أمر هذا الكتاب الغبي |
Pekâlâ. Eğer düşündüğünüz buysa, tüm bu üç boşanma meselesini unutun. | Open Subtitles | حسناً , إذا كان هذا ما تظنين إنسي أمر الطلاق الثالث |
Sormadım say. | Open Subtitles | ليس من شأني لذا إنسي أنني سألت. |
O vahşiyle ne saçma bir bağlantın olduğunu düşünüyorsan aklından çıkar. | Open Subtitles | أياً كان الرابط المنحرف الذي تظنينه موجوداً بينكِ و بين ذلكَ الحيوان إنسي أمره |