- Hey, Çek şunu şurdan, "Danazor." - İzninizle, efendim. | Open Subtitles | ابعد هذا من هنا ايها المعتوه لو سمحت يا سيدى |
Burda oturacağım ve tüm gece konuşacağız Sadece ellerini üzerinden Çek | Open Subtitles | سوف اجلس هنا واستمع اليك طوال الليل ولكن ابعد يدك عنها |
Hey oradaki, Çek onları. Çek o aptal koyunları demiryolundan. | Open Subtitles | انت هناك ابعد هذه الخراف اللعينة عن المسار |
2004'te, daha önce hiç olmadığı kadar zamanın gerisine bakmayı başardık ve evrenin en uzak galaksilerden gelen ışığı yakaladık. | Open Subtitles | في عام 2004 رجعنا في الماضي الى نقطة لم نصلها من قبل ابداً والتقطنا الضوء من ابعد مجرة في الكون |
Buraya biraz su getir1 Şu kutuları Çekin. | Open Subtitles | احضر بعض الماء الى هنا ابعد هذه الصناديق |
Kıçını kaldır Ayak parmaklarını tut | Open Subtitles | ابعد مؤخرتك السمينة عن الارض اوصل لاسفل و المس صوابعك |
Kimsenin bir milden uzağa gitmeyi başaramadığını biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | انت تعلم انه لا احد استطاع الذهاب ابعد من ميل؟ |
Ama ne yazık ki bu yolda çok ileri gidilebilir. | Open Subtitles | ولكن يمكنك أن تكون ابعد ما يكون عن ذلك الطريق |
Hadi ama. Lütfen Çek o silahı kafamdan. | Open Subtitles | تعال يا رجل من فضلك , ابعد المسدس عن رأسي |
Bana Mahoney'i ver, ayaklarını da kontrol panelinden Çek. | Open Subtitles | أعطنيماهوني و ابعد رجليك من علي لوحة العدَادات |
Polisi aramadan, hemen Çek şu şeyi. | Open Subtitles | ابعد تلك الشاحنة من هنا قبل أن أتصل بالشرطة. |
Ayağını pedaldan Çek. | Open Subtitles | سام ابعد قدميك ابعد قدمك عن دواسة الوقود |
- Çek ellerini üzerimden. - Duydun mu? Biraz daha zaman istediğimi duydun mu? | Open Subtitles | ابعد يديك عني الم تسمعني اطلب وقتا اضافيا |
Çok iyi vuruştu Sumocu! Şimdi Çek şunu üstümden! | Open Subtitles | محاولة رائعة يا فتى السومو والان ابعد هذا الشيء عني |
Hadi, Çek silahı. İkimizde yapmayacağını biliyoruz. | Open Subtitles | هيا ، ابعد هذه البندقيه اللعينه عنها كلانا يعرف انك لن تفعل هذا |
Güneş sistemimize çok, çok uzak gezegenlerin kimyasal içeriğini tespit edip inceleyebiliyorsunuz. | TED | بإمكانك حقيقتًا الذهاب والتحقق ودراسة التكوين الكيميائي للكواكب بعيدة, بعيدة, ابعد للغاية من النظام الشمسي. |
Burnunu bu arabadan uzak tut Tom! | Open Subtitles | ابعد أنفك خارج هذه العربة انت مختلس النظر توم |
Çekin ellerinizi üzerimden! Büyük bir hata yapıyorsun. | Open Subtitles | ابعد يديك عني، إبن العاهرة أنت ترتكب خطأ كبير، بول |
Beni vuracaksan vur. Vurmayacaksan silahı kaldır. | Open Subtitles | ان كنت ستطلق النار افعل و الا ابعد هذا المسدس |
Ama daha hızlı atarsanız, Dünya'nın eğimini biraz geçecek şekilde inecek kadar uzağa iner. | TED | لكن اذا اطلقتها بقوة أكبر، فسوف تبتعد بقدر كاف لتهبط ابعد قليلا عن انحناء الأرض. |
sonrasında hatta daha da ileri gidebilir ve verimliliği bazı operasyonel iyileşmeler ile neredeyse 3'e katlayabilir ve büyük taşıyıcıların kar marjını ikiye katlayabilirsiniz. | TED | ثم يمكنك الذهاب الى ابعد من ذلك، الى مايقرب ثلاثة اضعاف الكفاءة ببعض التحسينات العملية تضاعف هامش النقل |
- Henüz emin değilim. - Lütfen indir o silahı. | Open Subtitles | .لست متأكدًا بالضبط بعد - .انظر, ابعد المسدس, أرجوك - |
Çık, çık, çık. bırak ben yapayım. | Open Subtitles | وثقي بي انت لست فيها ابعد ابعد دعني اريك |
Bağlar, katlama noktalarındayken kendi sınırlarının ötesinde gerildiklerinde kemikler birbirlerini parçaladı. | Open Subtitles | عندما وصلت الاربطه الى نقاط الضعف ,امتدت الى ابعد من حدودها |
Seni burda görüyorum, aynı anda da uzakta, çok çok uzakta ve çok uzun zaman önce sanki orman-- | Open Subtitles | اننى اراك هنا و فى نفس الوقت ابعد كثيرا و ابعد و ابعد الى الوراء فى مكان طويل مثل |
Bu adam boşa zaman kaybı. Peynirleri alın. | Open Subtitles | هذا الشخص يضيّع وقتي هباءً ابعد عنه جنبه المشوي |
Çekil dediğimde elini Çek ve olabildiğince uzağa git. | Open Subtitles | عندما اقول تحرك ابعد يدك و ابتعد عن طريقي قدر الامكان |