Geçen ay Oslo' dayken başladığınız kitabınızla ilgili olarak meslektaşlarınız teorilerinizin bilimi tamamen yeni bir yöne taşıyacağını düşünüyorlar. | Open Subtitles | عودة الى اوسلو حيث فاجأت اصدقائك الشهر الماضي بنظرية مع هذه النظرية التي تأخذ العلم في اتجاه جديد تماما |
Saat 6 yönünde, Jefferson. Yün ceketli, kilise merdivenlerinin ortasında. | Open Subtitles | فى اتجاه الساعة السادسة،جيفرسون،سترة صوفية فى منتصف الطريق الى الكنيسة. |
Eğer Kuzey Kutbu'nda dursaydınız, ne yöne bakarsanız bakın, her yön güney olurdu. | TED | إذا تمكنت من الوصول للقطب الشمالي ففي أي اتجاه نظرت وفي كل مكان سيكون باتجاه الجنوب. |
Senin Tanrıya karşı görevin varsa, benim de halkıma karşı var. | Open Subtitles | ربما يوجد لديك واجب تجاه الرب لكنى لدى واجبى اتجاه اهلى |
Seni görür görmez, ...seni, kahrolası sıkıcı küçük lanet sürtük, ...diğer tarafa dönmeliydim! | Open Subtitles | أيتها المهوسة اللعينة السافلة الصغيرة كان يجدر بى الذهاب فى اتجاه لعين آخر |
Yanlış yönde atılan tek bir dikiş bile kalbini durdurur. | Open Subtitles | .اذا وضعت خيط واحد فى اتجاه خاطئ,سيتوقف قلب هذا الرجل |
- Mobil laboratuvar. - Rüzgarın yönü mü değişti yoksa? | Open Subtitles | المختبر المتنقل هل انا اتخيل ام أن اتجاه الرياح تغير |
Madde açık bir solucan deliğinden sadece tek yönlü ilerleyebilir. | Open Subtitles | يمكن للمادة السفر في اتجاه واحد خلال ثقب دودي مفتوح |
- Maine Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde okumaya başlamış ama Hindistan'da geçirdiği bir sömestr onu başka bir yöne götürmüş. | Open Subtitles | لقد بدأ شهادته فى الفلسفه فى جامعه ماين ولكن فصل دراسى فى الخارج فى الهند أرسله فى اتجاه أخر |
Havanın ne yöne estiğini bilirsen, takip edip evini bulursun. | Open Subtitles | بوسعك معرفة اتجاه سريان الهواء وتتبعه إلى أن يقودك للمخرج |
Fakat sorun hiç ama hiç uygun olmayan bir yöne bakıyor olman. | Open Subtitles | لكن لسوء الحظ كنت شاردا ايضا في اتجاه غير سار ،اليس كذالك. |
Çalıştırmak için, tak ve kolu saat yönünde çeyrek tur döndür. | Open Subtitles | لتقوم بتفعيله, أدخل الذراع ودوره ربع لفه فى اتجاه عقارب الساعه |
Ve gördüğünüz gibi, davranışları Nash dengesinde yapılan değişikliğin yönünde yukarı çıkıyor. | TED | وكما ترون، سلوكهم يتجه الى الأعلى في اتجاه هذا التغير في توازن ناش. |
Pusulan varsa kuzeyin hangi yön olduğunu bilirsin. | TED | لو أن لديك بوصلة فستعرف أي اتجاه هو الشمال، |
Maçına hazırlanmak için kalkmadan önce, hayatıma yeni bir yön veren bir tavsiye verdi bana. | TED | وقبل أن ينهض للاستعداد لمباراته، أعطاني هذه النصيحة التي غيرت اتجاه حياتي بالكامل. |
Ben de ona karşı kendimi suçlu hissediyordum. İçim rahatladı şimdi. | Open Subtitles | لقد شعرت بالسوء جدا اتجاه تشان سو يا لها من راحه |
Dönüş yaparken sörf yapıyormuş gibi hissettik ve rüzgara karşı da çok etkili. | TED | حين كنا ندور، كان لدينا إحساس يشبه ركوب الأمواج، والطريقة التي يمشي بها في اتجاه الرياح كانت فعالة للغاية. |
Eh, bu da tuz attığımda hepsinin neden bir tarafa kaçıştığını açıklıyor. | Open Subtitles | هذا يفسر لم كانت تجرى فى اتجاه واحد عندما وضعت عليها الملح |
Ağzımı içeri çekip nefes veriyorum, yani,aşağı yönde, aşağı üflüyorum. | Open Subtitles | انا أتنفس من فمي، أعني إلى اتجاه سفلي، أنفخ للأسفل. |
Bu gösterimin amacı olarak görebileceğiniz her yönü alarak, bu devasa dikdörtgene genişleteceğiz. | TED | من أجل هذا العرض، سنأخذ في الحسبان كل اتجاه من المحتمل أن تنظروا إليه، ونَبْسُطُهُ في هذا المستطيل الضخم. |
Bunlar tek yönlü küçük moleküler taşıyıcılardır. | TED | انها جزيئات صغيرة ساعية تسير في اتجاه واحد |
- Peki benim kovulmadığım ve para kaybetmediğim başka bir yol var mı? | Open Subtitles | حسناً , هناك اتجاه اخر حيث لا اُطرد وافقد مجموعه من المال ؟ |
Hayatımın yönünü değiştirmek için dramatik bir karar verip, ateşi kullanan ben değilim. | Open Subtitles | أنا لست الشخص الذى يقرر عمل خطابات درامية عن اتجاه حياتى باستخدام النار |
Işık ışınının sizin gözünüze geldiği yönden tespit ederiz. | TED | حسنا ، نستدل على ذلك عن طريق اتجاه الشعاع الضوئي عندما يصل إلى أعيننا ، أليس كذلك ؟ |
Kulübem biraz o taraftan gelen... rüzgara maruz kalıyor sanırım. | Open Subtitles | وتساءلتإنكانتحجرتي.. قريبة من اتجاه الريح |
Ancak objeleri bu şekilde büyütürseniz, özellikler basım yönüne bağlı olarak değişmez. | TED | و لكن عند انتاج اجزاء بهذه الطريقة، فان الخصائص لا تعتمد على اتجاه الطباعة. |
Birden dokuza rakamlar üçe üç hat şeklinde konulabilirler bu şekilde her tarafta sayıları 15'e tamamlanır. | Open Subtitles | ضع الأرقام من 1 إلى 9 في شبكة بحيث يكون مجموعهم 15 في أي اتجاه |
Yalnızca teorilerinize göre davranacağım ve karımı yüzler hakkındaki önyargılarından kurtaracağım. | Open Subtitles | ببساطة سأتصرف وفقًا لنظرياتك وسأحرّرها من أحكامها المسبقة اتجاه الوجوه |