"اتفاقية" - ترجمة من عربي إلى تركي

• anlaşması
• anlaşma
• anlaşmamız
• anlaşmasını
• sözleşmesi
• anlaşmasının
• antlaşması
• sözleşme
• anlaşmayı
• anlaşmasına
• anlaşmasında
• sözleşmesini
• anlaşmanın
• anlaşmaları
• kongresi

Hayatımızın geri kalanını suçluların iadesi anlaşması yapılmamış bir ülkede geçireceğiz.
بقية حياتنا ستكون اجازة فى بلاد ليس بها اتفاقية التسليم الدولية

Ama birazdan imzalayacağımız barış anlaşması onun yaşayan bir anısı olacak.
لكن.. اتفاقية السلام التي نوشك على توقيعها سوف تكون ذكراه الحية

Bana büyük fayda sağlayan yeni ve geliştirilmiş bir anlaşma yazdım.
لقد كتبت اتفاقية سكن جديدة ومُحسّنة وهي تميل لصالحي بشكل كبير

Ama öncesinde, arkadaş kalacağımızı garanti etmek için, evlilik sonrası anlaşma hazırladım.
لكن ليس قبل ان اضيف اتفاقية لأتأكد من اننا دائما سنكون أصدقاء.

Ev arkadaşlığı anlaşmamız uyarınca, elindeki kağıt, akraba olmayan bir bayanı iki geceliğine dairemizde misafir edeceğimin 24 saatlik bildirisidir.
بموجب اتفاقية السكن ها أنا ذا أعطيك ملاحظة مسبقة أني سأمضي في شقتنا ليلتين مع أنثى لا تمتّ لي بقرابة

Pentagon ona onay verdi, ama gizlilik anlaşmasını imzalamayı reddediyor.
تم تصفيتها من قبل البنتاجون,ولكنها رفضت التوقيع على اتفاقية الخصوصية

Şey, çünkü Brezilya ve A.B.D. arasında iade sözleşmesi yok.
بسبب أنه لا يوجد اتفاقية تسليم بين البرازيل والولايات المتحدة

Şimdi sana ihtiyacım var herhangi biri bu telefonu keşfetmeden satış anlaşması yapalım.
الأن أنا أحتاجك لوضع اتفاقية شراء قبل وصول أي شخص آخرإلى هذا الهاتف.

Adam 693 bağış için adını gizli tutma anlaşması imzalamış!
الرجل وقع على اتفاقية السرية في كل مرة تبرع بها

Sırf nalet bir barış anlaşması yüzünden canımı bağışlamasını istemiyorum!
لا أريد له أن يبقيني حيا بسبب اتفاقية سلام لعينة

Ve bu yüzden ben katılan herkesin bir gizlilik anlaşması imzalamasını istedim.
ولهذا اصريتُ على ان يوقع كل المعنيين على اتفاقية عدم افشاء الأمر

Gerçekten de tütünle alakalı bir BM anlaşması var ve 180 ülke tarafından imzalanmış bir anlaşma.
بالطبع هناك اتفاقية للتبغ في الأمم المتحدة والتي صدقت عليها 180 دولة.

BM tütün anlaşmasına ek olarak, aslında, tütün üzerinde hareket etmemizi gerektiren bir başka küresel anlaşma var.
بالإضافة إلى اتفاقية الأمم المتحدة للتبغ، هناك، في الواقع، معاهدة عالمية أخرى تتطلب أن نعمل على التبغ.

Yerlilerle yeni bir anlaşma imzalamaya çalıştığımızı bilgilerinize sunarım.
لمعلوماتك فانا نحاول ان نتوصل الى اتفاقية جديدة مع الهنود

Ben dürüst biriyim. Tribün'le anlaşmamız var.
انا رجل صادق انا والتربيون لدينا اتفاقية.

Kendi gizlilik anlaşmasını ihlal ediyor ve Amerikan tarihindeki en büyük toplum sağlığı reformu davasında esas şahit.
ويقوم بخرق اتفاقية السرية اللعينة الخاصة به وهو الشاهد الرئيسي في أكبر موضوع صحة إصلاحي عام

Şimdi evlilik sözleşmesi geçersiz olduğuna göre bunlar ortak mal olur.
تعتبر ملكية مشتركة الآن إذ أصبحت اتفاقية ما قبل الزواج لاغية.

Rıhtıma yanaşma ve tekne konut anlaşmasının bir kopyasını aldım.
لدي نسخة من اتفاقية المرسى ونسخة من شهادة إسكان القارب

Örneğin, 216 adet barış antlaşması imzalandı 1975 ve 2011 yılları arasında. Bunların 196sı bir devlet ve bir devlet dışı aktör arasında.
على سبيل المثال: من 216 اتفاقية سلام، الموقعة ما بين العامين 1975 و 2011، 196 منها كانت بين دولة وجهة غير حكومية.

- Ailemin imzalamanı istediği evlilik öncesi sözleşme.
ما هذه؟ إنها اتفاقية ما قبل الزواج التي يريدك والداي أن توقعيها

Eğer iki şahıs arasında bir anlaşma varsa, gizlilik anlaşması gibi bir tanesi bu anlaşmayı, üçüncü bir şahıs tarafından ikna edilerek bozarsa üçüncü şahsı mücadeleden çıkan zararları karşılaması için dava edilebiliyor.
أخذ في شد الانتباه مؤخرا التدخل المنطوي على ضرر لو كان هناك اتفاقية بين اثنين من الناس مثل اتفاقية السرية

Karın seni boşanma anlaşmasında kazıkladı mı?
ماذا حدث؟ هل انتصرت عليك زوجتك في اتفاقية الطلاق؟

Evlilik sözleşmesini oku , şekerim .
أنت فعلتِ، اقرأي اتفاقية ما قبل الزواج، يا عزيزتي

Eğer anlaşmanın kurallarına uymadığın kanaatine varırsak anlaşmandaki ödemeleri, sen ve ailenin sağlık sigortasını durdurur ve hakkınızda kanuni işlem başlatırız, Bay Wigand.
سوف نقوم بإيقاف تعويضات اتفاقية الإنفصال والرعاية الصحية الخاصة بك أنت و عائلتك

Evlilik anlaşmaları da adamın işine yaramış.
وكان يوجد اتفاقية ماقبل الزواج على أن ،تنفق مالاً عليه

Cenevre kongresi'ne göre, bana bir esir savaş güvercini muamelesi yapılması lazım.
انهض في حضرة الجنرال ضمن اتفاقية جنيف وبصفتي ضابطاً فلدي الحق في أن أعتبر أسير حرب