Üstçavuş Highway, eğitim sırasında... izinsiz silah ve gerçek mermi kullanmış. | Open Subtitles | سيرجنت هايواى استخدم الذخيره الحيه من سلاح غير مرخص اثناء التدريب |
Son savaş sırasında, tüm bu A.B.C savaşçılarını yok ettiklerini sanıyordum. | Open Subtitles | كنت اعتقد ان محاربى ال حطموا كل هذا اثناء الحرب الاخيرة |
Yine de, görev sırasında uyandı Teresa ve av ekibinin tüm üyelerini öldürdü. | Open Subtitles | ومع ذالك ، ايقظت اثناء المهمة وقتلت تريزا وكل عضوه من فريق الصيادين |
Rapora geçecek olan, tutuklama esnasında Gus düştü ve yüzüstü düştü. | Open Subtitles | رؤية المسؤول , ان جيس تعرقل وسقط على وجهه اثناء الاعتقال |
Ayrıca, yol boyunca bir arkadaşa sahip olmak güzel oluyor. | Open Subtitles | بالأضافة , انه جيد ان تحصل على رفقة اثناء الرحلة |
Onlar aptalca taklitler yaparken, ben adını bile hatırlamayan bir balıkla yuvamdan çok uzaklardayım. | Open Subtitles | اثناء و هم يعملوا اشكالهم الغبيه انا على بعد ميل من بيتى مع سمكه لا تذكر اسمها |
Gitmeden önce geçen gün gelen telefon, toplantı sırasında cevapladığın... | Open Subtitles | قبل ان تذهب هذه المكالمة الترى رددت عليها اثناء الإجتماع |
Şimdi, bir yangın sırasında, kablo etrafında yalıtımı duvarlarında uzak erir. | Open Subtitles | الان , اثناء الحريق , العزل حول الاسلاك فى الحوائط ينصهر |
Baskın sırasında tesisin bir kısmını yakıp yıktılar ama hepsini değil. | Open Subtitles | ليسوا واثقين إن كان سيعيش لقد دمروا معظم المنشأة اثناء الهجوم |
Dwight'ın çadır gösterileri sırasında o gerçekten şeytan tarafından ele geçiriliyor. | Open Subtitles | تبدو اثناء خيمة احياء دويت انه استحوذ من قبل الشيطان بالفعل |
Sadık bir sömürgecilik karşıtı olduğu için Cezayir savaşı sırasında Cezayirliller için sahte evraklar yaptı. | TED | ومن ثم كان قد عُرف كمقاوم للإستعمار وكان يقوم بتزوير الاوراق للجزائرين اثناء الحرب الجزائرية |
Bu bataryaları gece uçuşu sırasında kullanmak için uçuş sırasında yüklemek ve ertesi gün de uçmak anlamına geliyor. | TED | هذا يعني أن نشحن بطاريات الطائرة اثناء التحليق لكي يتسنى لها استخدامها ليلاً حتى اليوم التالي وشروق الشمس |
Onun aldığı ilaçlar, anne rahminde... ...ve doğum sırasında bebeği korumak içindir. | TED | هي الأدوية التي تتلقاها لحماية جنينها داخل الرحم و اثناء الولادة. |
Bir soygun sırasında bir dostumun mücevherleri çalındı. | Open Subtitles | لقد تم أخذ بعض المجوهرات من صديق اثناء عطلته |
Ve öyle ki ben de bir oyun sırasında hile yapabilmişim. | Open Subtitles | إذآ اطلقت النار عل الرأس الكبيره اثناء لعبه الجين |
Tartışma sırasında Albay size karşı sert bir dil kullanmıştı, değil mi? | Open Subtitles | اثناء المشاجرة, استخدم الكولونيل الفاظا قوية معك ؟ |
Rapora geçecek olan, tutuklama esnasında Gus düştü ve yüzüstü düştü. | Open Subtitles | رؤية المسؤول , ان جيس تعرقل وسقط على وجهه اثناء الاعتقال |
İs lekeleri su ısıtıcısı girişinin yangın esnasında çıkık olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | التلوث بالسخام يدل على ان مدخل المياه تم نزعه اثناء الحريق |
Doğum esnasında bana çok fazla pitosin verdin, bu nedenle DNA'ları bozuldu. | Open Subtitles | لقد اعطيتني الكثير من البيتوسين اثناء حملي , وارتبط ذلك باحماضهم النووية |
85 yıllık hizmet süresi boyunca ilk defa kapıları kapatmış oluruz. | Open Subtitles | تقفل فيها ابواب المستشفى كنت افضل الا يحدث ذلك اثناء مناوبتي |
Ama bu hatayı yaparken birisi benim resimlerimi çekti. | Open Subtitles | لكن شخص ما اخذ لي صورة اثناء قيامي بالخطأ |
Aslında, doğumumu hatırlamıyorum. Bilincimi kaybettiğim bir sırada olmuş olmalı. | Open Subtitles | لا اتذكر اني ولدت, لابد انه حدث اثناء فقدان الوعي |
Üniversitede futbol oynarken eklem kıkırdağımı yırttım. | TED | لقد هشمت غضروف الركبة المشترك اثناء ممارستي كرة القدم في الجامعة |
Çocukluğunuz süresince büyürken ve yetişkinliğiniz süresince yaşlanırken kişisel kimliğiniz yavaş yavaş değişir. | TED | اثناء النمو في مرحلة الطفولة و الكبر بعد البلوغ، تتغير هويتك الشخصية ببطء. |