Hook, çocuklarını kaçırdı. Sadece biraz değişmiş. | Open Subtitles | لقد اختطف هوك اولاده هو فقط فقد شكله المعروف |
Birkaç saat önce birisi karımı ve kızımı kaçırdı. | Open Subtitles | منذ ساعات قليله اختطف شخص ما زوجتى و ابنتى |
Evine giren, çocuğunu kaçıran ve öldüren bir yabancının kurbanıdır. | Open Subtitles | إنها ضحية غريب دخل منزلها اختطف و قتل طفلها |
Meclisin merdivenlerindeyim ve görünüşe göre basın açıklamasının hemen öncesinde belediye başkanı kaçırıldı. | Open Subtitles | ؟ انا على بعد خطوات من مبنى الكابيتول يبدو ان العمدة قد اختطف |
Dominic herifi lafa tutarken babam da yanında taşıdığı 44'lüğü doğrultarak, traktörü kaçırmış. | Open Subtitles | دومينيك خدعه بينما ابي كان يمسك هذا المدفع عيار 44 و اختطف الجرار |
Ofisime gelip o palavraları sıkarken kızını kimlerin kaçırdığını biliyordun. | Open Subtitles | أنك كنت تعرف من اختطف ابنتك وأنه ليس بن أو جماعته |
Duyduklarınız ne olursa olsun, onları kaçırıp sakatlamaya zamanım yok. | Open Subtitles | مهما يكن ما سمعته منى انى بالفعل لا املك الوقت لذلك لكى اختطف او امزق احدهم |
Anladığım kadarıyla, akıl hastanesindeki en aptal adam en tehlikeli üyenizi başarıyla kaçırdı. | Open Subtitles | اذا تحليلك, ان اغبى شخص في المصح اختطف اخطر مجرم بنجاح |
Başladığımızdan beri, karşı taraf, onbir elçiliğe bombalı mektup yolladı, üç uçak kaçırdı... | Open Subtitles | منذ ان بدانا,ارسل العدو رسائل ملغمة الى سفاراتنا و اختطف ثلاث طائرات |
Bay Gorban, dün gece biri Bay Chernus'u kaçırdı. | Open Subtitles | سيد غوربان ليلة البارحة احدهم اختطف السيد تشرنس من الشارع |
Horton kaçtı, genç bir çifti kaçırdı, adamı bıçakladı ve kıza tecavüz etti. | Open Subtitles | هورتون اختطف زوجين شابين وطعن الرجل واغتصب صديقته |
Onların sahibi 8 aylık oğlumu kaçırdı. | Open Subtitles | صاحب ذلك القارب اختطف ابناَ بثمانية أشهر |
Köyüme her hafta para gitmezse kardeşimi kaçıran adam onun parmağını kesecek. | Open Subtitles | .. لو لم يصل المال إلى قريتي كل أسبوع فإن الرجل الذي اختطف أخي سيقطع اصبعه |
Henry Wallace sizin iş arkadaşınız, Rodney McKay'i kaçıran, ve onu oldukça yasadışı bir uzaylı teknolojisi üzerinde çalışmaya zorlayan adam... | Open Subtitles | هنري والاس هو الرجل الذى اختطف زميلك دكتور رودني مكـّاى وأجبره على العمل فى مشروع بحثي غير قانوني |
Gizli görevdeki bir ajan araştırmakta olduğu terörist grup tarafından kaçırıldı. | Open Subtitles | لديّ عميل متخفّي والذي اختطف للتوّ بواسطة جماعة إرهابية وهم يستجوبونها |
Seni çağırdım çünkü torunun kaçırıldı, Jacob. | Open Subtitles | دعوتك ياجاكوب لأن حفيدَك اختطف الم تكن تعرف ان لديك حفيد ؟ |
Bir Sierra kaçırmış. Şoförün kafasına bir kurşun sıkmış. 50. otoyolda gidiyormuş. | Open Subtitles | اختطف سيارة سييرا، وضع رصاصة في رأس السائق، اتجه إلى المسار 50 |
Şu andan itibaren, anneyi her kim öldürdüyse çocuğu da kaçırmış sayabiliriz. | Open Subtitles | في الوقت الحالي، يجب أن نفترض أن من قتل الام اختطف الطفل |
Sanırım adam Dr. Bloom'un Barry Bonds'u kaçırdığını düşünüyordu. | Open Subtitles | ـ نعم يعتقد هذا الرجلِ ان دكتور بلوم اختطف باري بوندس |
Baya, oğlunuz valiyi öldürüp, kızını kaçırıp, başbakanı soyup, kırmızı ışıkta geçti. | Open Subtitles | لقد قتل ابنك حاكم الولاية و اختطف ابنته و سطا على بيت رئيس البلاد |
Bu yüzden profesörün kaçırılmış olduğu bir senaryo uydurmak zorundaydım... böylece sahte birisi adını lekelemek için onun görünümüne bürünmüş oldu. | Open Subtitles | لذاكانعلىاناضعمخططا وفقالهذا. البروفيسور كان قد اختطف ومحتال ينتحل شخصيته من اجل تشويه سمعته |
Affedersiniz. Daha önce burada yaşayan bir adam vardı. Kaçırılan küçük de bir oğlu vardı. | Open Subtitles | اعذرني، كان هنالك رجلاً يعيش هنا كان لديه ولداً والذي اختطف |
Katie'yi kim kaçırdıysa, onu bir obje olarak görüyor. | Open Subtitles | ايا كان من اختطف كايتي قام بذلك بالنظر اليها على انها غرض |
Çünkü o zaman hastasının nerede olduğunu bilmezdi. kaçırıldığını düşünürdü. | Open Subtitles | لأنه إذا لم يعرف مكان مريضه فإنه سيعتقد أنه اختطف |
Ethan Hayes ve Michael Bridges kaçırıldığında neredeydin? | Open Subtitles | اين كنت في الأيام التي اختطف فيها إيثان هايز و مايكل بريدجز؟ |
elinde bir otobüs dolusu çocuk var. Bunu riske atamam. | Open Subtitles | لقد اختطف حافلة محملة بالأطفال، ولن أجازف بحياتهم |
David Westerfield, annesi onu reddetti diye Danielle Van Dam'i kaçırmıştı. | Open Subtitles | دايفيد ويسترفيلد اختطف دانييل فاندام بسبب الانتقام عندما رفضته امها |
Bugün karımı ve kızımı kaçırdılar. Kurtardık. Şimdi güvendeler. | Open Subtitles | لقد اختطف قومه ابنتى و زوجتى و لكننا استعدناهم و هم آمنون الان |
Baba ve oğlun kaçırıldığı park yerinden geliyoruz. | Open Subtitles | لقد أتينا للتو من المرأب حيث اختطف الأب والابن |