ويكيبيديا

    "اختلاف" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • fark
        
    • farklı
        
    • farkı
        
    • farklılık
        
    • aynı
        
    • değişiklik
        
    • farklıdır
        
    • farkla
        
    • ayrılığı
        
    • farkından
        
    • değişik
        
    • farklar
        
    • farkları
        
    • varyasyon
        
    • farklılığı
        
    Benim için, özel hayatımla herkesin görebildiği hayatım arasında bir fark yok. Open Subtitles حسنا بالنسبة الي لا يوجد أي اختلاف حياة خاصة أو حياة عامة
    Benim için, özel hayatımla herkesin görebildiği hayatım arasında bir fark yok. Open Subtitles حسنا بالنسبة الي لا يوجد أي اختلاف حياة خاصة أو حياة عامة
    Üçüncü dereceye çıkmak 5000$ tutuyor, ama kendimi hiç farklı hissetmiyorum. Open Subtitles يلزمك 5 آلاف دولار لبلوغ الستوى 3، ولا أشعر بأيّ اختلاف.
    Siz başkalarının arama sonuçları ile kedinizikinin ne kadar farklı olduğunu göremezsiniz. TED لا تستطيع رؤية مدى اختلاف نتائج بحثك عن أي شخص آخر.
    Çok şekerdir. Özür dilerim. Bu saat farkı çok garip. Open Subtitles آسف على ذلك الأتصال انه فقط من أجل اختلاف الوقت
    Bir kadın evlendiğinde, soyadı değişir. O zaman bir farklılık olur. Open Subtitles . عندما تتزوج المرأة , يتغير اسمها . وهذا يصنع اختلاف
    Bu basit bir hata çünkü telaffuzunda çok ince bir fark var. Open Subtitles لقد كان خطأ يمكن حدوثه بسهولة لأنه هناك اختلاف بسيط في الحروف
    Beş ya da beş milyon Yahudi, senin için fark etmiyor değil mi? Open Subtitles 5 يهود و 5 ملايين، وأنا أعتقد أنه لا اختلاف لكم، أليس كذلك؟
    Bu iki gazete arasında oldukça önemli bir fark vardı. TED هناك اختلاف مهم جدًا بين هاتين الصحيفتين.
    Bu kâr, fiyat ve maliyet arasındaki o küçük farktır ve bu fark işletmenin yarattığı her türlü çözümü ve çözmeye çalıştıkları her türlü sorunu oluşturur. TED الربح هو اختلاف بسيط بين السعر والتكلفة يتناول انتاج أي حل يصنعه العمل التجاري لأي مشكلة يحاولون حلها
    Bir imgeyi görmekle aynı imgeyi gördüğünü hayal etmek arasında neredeyse fark yok. TED الأختلاف بين رؤية صورة و تخيل رؤية نفس الصورة, بالكاد يكون لا يوجد اختلاف.
    Cinsiyet ve ırk kesinlikle fark etmezdi. TED الجنس لم يكن يهم، كما لم يكن يهم اختلاف العرق كذلك.
    Ancak, bir Avrupalı ve bir Afrikalı bireye bakınca, bu durum farklı. TED كما هو الحال مع الاوروبي وبين الافريقي اذ لا بد من وجود اختلاف فيما بينهما
    Bunun, bizim alışık olduğumuzdan ne kadar farklı olduğunu görmeniz için bir anlığına gözlerinizi kapayın ve güneydoğuyu gösterin. TED ودعونا نتفق عن مدى اختلاف ذلك عن طريقتنا، أريدكم أن تغلقوا أعينكم لثانية وتُشيروا للجنوب الشرقي.
    Demek istediğim, gerçekten şehirlerin biririnden ne kadar farklı olduğunu düşünsenize. TED وأعني ان تفكر في حقيقة اختلاف هذه المدن بطبيعة الحال.
    Dillerin esasen birbirlerinden nasıl farklı olduğundan biraz bahsedeyim. TED دعوني أخبركم عن كيفيّة اختلاف اللّغات جوهريّا.
    Bu farklı düşünen insanların diyalog kurması demek; farklı politik görüş, farklı dünya görüşü ve farklı değerlere sahip insanların. TED وبهذا يكون لدينا حوارات بين الناس على اختلاف نظرتهم للسياسة والعالم والقيم.
    İstatistiksel olarak, Neandertaller'in bir Afrikalı ile veya bir başka Afrikalı ile eşleşme sıklığı olarak bir farkı yoktu. TED كانت احصائية بحتة .. اذ من المنطقي ان لايكون هناك اختلاف بين مدى تمايز ال" النيدرثيلس " مع الافارقة
    Ancak, Afrikalılarla Afrikalı olmayanlar arasında kesin bir farklılık olup olmadığını sorabiliriz. TED ويمكننا ان ننتقل الى تساؤل آخر وهو هل هناك اختلاف واضح جداً بين الافارقة و غير الافارقة ؟
    aynı zamanda zanlının yaşını tahmin etmek en zor şeydir ve sırf birinin yaşı tutmuyor diye onu kolayca soruşturma dışında bırakmam. Open Subtitles وانه يجب عدم استبعاد شخص ابدا بسبب اختلاف في العمر ماذا عن التكهن؟ بانه بسبب عدم وجود اي دليل في مسرح الجريمة
    Planlamada basit bir değişiklik, insan trafiğinde kocaman bir farka ve bağlarımızda kazara değişimlere neden olur. TED تغير بسيط في التخطيط اختلاف كبير في تزاحم الناس والعثرات العرضية في شبكة التواصل
    Oradaki zehirli bitkilerle buradaki zehirli bitkiler birbirinden çok farklıdır. Open Subtitles يوجد اختلاف كبير بين السموم الموجودة في كالورادو وهذا المكان
    Annemin planını aynen uygulayacağız ama bir farkla. Open Subtitles سوف نستعمل خطّة والدتي بوجود اختلاف واحد
    Görüş ayrılığı. Ben kendi giyinmeli diyorum o aksini düşünüyor. Open Subtitles اختلاف في الآراء، أنا أرى أنه يجب أن تلبس بنفسها وهي لا تظن ذلك
    Materyal âlem ile anti-materyal âlem arasındaki iletişimin farkından bahsediyordun. Open Subtitles كنت تتحدث عن اختلاف الاتصال بين العالم المادي والعالم اللا مادي .. صحيح؟
    Ancak molekülün sağ tarafı, her bakteri türünde biraz değişik. Bu durum, her bakteri türünün TED ولكن يوجد في الجزء الايمن من الجزيء اختلاف بسيط في كل الاصناف وهذا يقوم على منح
    Ve bazen bu farklar neden yapıyoruz ve ne yapıyoruza dönüşüyor. TED و هذه المفارقة عادةً ما تؤدي إلى اختلاف في سبب فعلنا لما نفعله.
    Çoğunlukla bu iki hava kütlesi arasında büyük sıcaklık farkları vardır. Open Subtitles هنالك اختلاف جليّ بين حرارة كلّ من كتلتي الهواء
    Herhangi bir küçük varyasyon ortaya çikiyorsa onlar bu tarafa siz su tarafa bakiyorsaniz belki de aniden her sey degisir ve simdi de söyle merak etmeye baslarsiniz baska ne farklidir? Open Subtitles اذا ظهر أي اختلاف بسيط هم ينظرون بهذه الطريقة أنت تنظر بطريقة أخرى ربما يتغير كل شيء
    Bir görüş farklılığı yaşadık. Open Subtitles كان بيننا اختلاف مهني في الآراء.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد