Demek istediğim, kendini öldürmek yerine acısını mükemmel bir şey yaratmak için kullandı. | Open Subtitles | المقصد هو أنه بدلا من أن يقتل نفسه استغل ألمه ليصنع شيء جميل |
Aslında, Derek'i bir avuç... güvensiz, sinirli, kolay kanan çocugu yönetmesi için kullandı. | Open Subtitles | .. جوهريا .. استغل ديريك لتجنيد عدد كبير من المحبطين والشباب الضائعين والغير الآمنين |
Git ve zamanı lehine kullan. | Open Subtitles | الأخيرة حسنا . أذهب للمدرسة و استغل الوقت لصالحك |
Adam sayını iyi kullan. Bu gece, bizi hiç beklemedikleri bir anda saldırmalıyız. | Open Subtitles | استغل قواتك جيدًا، علينا مهاجمتهم الليلة وهم لا يتوقعون ذلك |
Misafirperverliğini böyle bir amaçla kullanmak uygun değil, katılıyorum ama... | Open Subtitles | أتفق انه من الضعف ان استغل المكان لغرض كهذا لكن.. |
O anıları kullanarak onu bedeninden çıkar... böylece bedenine dönebilirsin. | Open Subtitles | استغل ذكرياتها كي تبعدها عن طريقك كي تعود إلى جسمك. |
Görünüşe göre, tarif ettiğiniz kişi, rehine durumunu, havaalanından gizlenilmiş silah amaçlı sinir gazı çalınmasını gizlemek için kullanmış. | Open Subtitles | كلا .. يبدو أنّ الشخص الذى تعرفت عليه استغل وضع الرهائن كتغطية ليسرق غاز أعصاب مسلح كان مخبئاً بالمطار |
Babana kayıtsız şartsız güvendim, o da benden faydalandı. | Open Subtitles | لقد أغمضت عيني عن أبيك و هو قد استغل تلك الفرصة |
Truman saldırıya geçmek için bu fırsatı kullandı. | Open Subtitles | استغل ترومان هذه الفرصة لاتخاذ موقف هجومي |
Çevresindeki insanlar ve onların sahip olduğu her şey yok edilirken kendi mevkisini, zengin olmak için Naziler'le birlikte kullandı. | Open Subtitles | أناس مثل هذا الرجل لقد استغل موقعه بالعمل مع النازيين لكي يثرى بينما كان جميع الناس تنتزع أملاكهم منهم |
Benoit vudu rahibinin ruhunu almak için Katrina Kasırgası'nı kullandı. | Open Subtitles | استغل بينويت إعصار كاترينا كذريعة ليأخذ روح قس الفودو |
- Alexis babalık hakkından feragat edince kahrolası Fransızlar hemen fırsatı kullandı. | Open Subtitles | ماذا؟ عندما تخلت اليكسس عن حقوق ابوتها, استغل هؤلاء الفرنسيين الملعونين الفرصة واخذو تلك الحقوق |
Herkesi kötü bir şekilde kullandı, yine de herkes onu affetmeye dünden razı. | Open Subtitles | استغل الجميع بشكل سيء ومع ذلك كلهم غفروا له |
Periyodik olarak içeriden bilgi sızdırması için bir avukat kullandı. | Open Subtitles | استغل محام ليقدم له بصفة دورية معلومات داخلية |
Endişelenme, odaklanmak için korkunu kullan. | Open Subtitles | لا تقلق , استغل هذا وحاول تحويله كي تكون مركزاً |
Tutku uzaklaştırmasını sonuna kadar kullan. Bu bize biraz zaman kazandıracak. | Open Subtitles | استغل موضوع احتجاز الطائفة الدينية، وسنكسب بعض الوقت |
- Yolu kullan, yolu kullan. | Open Subtitles | -استغل الهجمة، استغل الهجمة -سأتولى الأمر |
Kötü şöhretini kullan Doktor. | Open Subtitles | استغل سوء سمعتك تلك، أيها الدكتور |
Bu toplantıyı size bir şey söylemek için kullanmak istiyorum. Bu partiyi bu yüzden düzenledim, normalde böyle bir şey yapmam... | Open Subtitles | اود ان استغل اجتماعكم هنا لاخبركم بشئ ما لهذا اقمت هذا الحفل وهذا ليس من عادتي |
Rakibinizi savaşa, öfkelerini kullanarak çekmeye çalışın. Bu şekilde kolayca hayal kırıklığına uğrarlar. | Open Subtitles | حاول جرّ عدوّك للمعركة استغل غضبهم بتلك الطريقة هم سيحبطوا بسهولة |
Carroll'ın imzası. Bu gardiyanı internet erişimi için kullanmış. | Open Subtitles | استغل حارس السجن ذاك للولوج على الإنترنت وتكوين طائفته |
Israel de bu durumdan çok kurnazca faydalandı. | Open Subtitles | و قد استغل اسرائيل تلك الحاله بشكل فطن جدا |
Bak, şekerim, felaket tellalığı yapmaktan nefret ederim ama, bazı vicdansız işadamları, senin güzelliğinden faydalanmış olabilir. | Open Subtitles | أكره أن أكون ناقل الخير السيئ، لكن أحد رجال الأعمال استغل طبيعتك الصالحة |
Bugünün diplomatik posta paketini bir fırsat bilip bunu sana gönderiyorum. | Open Subtitles | انا استغل الفرصة كى ارسل لك هذا فى حقيبة اليوم الدبلوماسية |
Keza hiçbir şey kabul etmeyeceğimi hatırlatmak için de bu fırsatı kullanıyorum ve avukatımın çağırılması istiyorum. | Open Subtitles | . .. انا استغل هذه الفرصة أيضا لإقترح .. |