ويكيبيديا

    "اشياء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • şeyler
        
    • şey
        
    • şeyleri
        
    • şeyi
        
    • şeylere
        
    • işler
        
    • şeylerin
        
    • şeylerle
        
    • çok
        
    • şeylerden
        
    • eşyaları
        
    • işleri
        
    • birşeyler
        
    • işlerim
        
    • daha
        
    vücutla ilgili görmemizi sağladıkları şeyler de sizi hayretlere düşürürdü. TED بل اعني رؤية اشياء عن الجسم البشري تجعلك تشعر بالانبهار
    Mahsun küçük gözleri de burada. Ama çok ilginç şeyler yapabilirler. TED عينيه المتخاذلتين بالأعلى هنا ولكنها تستطيع أن تفعل اشياء مدهشة جدا
    Benim için bir şeyler bırakacaktı. Senin haberin var mı? Open Subtitles كان يجب ان يترك بعض اشياء لأجلي هل تعلم بشأنهم؟
    Ama asıl korkutucu şey okyanus ile ilgili fiziksel ve kimyasal şeylerdir. TED هناك حقا اشياء مخيفة بالرغم من ذلك جسدي وكيميائي الصور داخل المحيط
    Logan, bazen zihnin bazı şeyleri kendi kendine bulması gerekir. Open Subtitles ولكن , لوجان أحيانا يحتاج العقل الي اكتشاف اشياء بمفرده
    Eğer bir çocuk varsa ve sırf hoşlandığı için korkunç şeyler yapıyorsa? Open Subtitles ماذا لو هناك طفل ما وفعل اشياء فظيعة لانه يحب فعل ذلك
    Ben hayatım boyunca genellikle yatağa hapistim. Yapacak şeyler keşfedersin. Open Subtitles كنت أتوقوقع في سريري معظم حياتي ابحثي عن اشياء تفعليها
    Ordudan nefret ediyorum. Böyle şeyler yapmak zorunda kalacağımı söylememişlerdi. Open Subtitles أَكْرهُ الجيشَ حيث لَمْ يُخبروني بأنني سأفعل اشياء مثل هذه
    Bazen insanlar giydiğim kıyafetlere güzel şeyler söylüyorlar ve sanırım bu hoşuma gidiyor. Open Subtitles بعض الأوقات هناك اشخاص يقولون اشياء جميلة عن طريقة لباسي وانا احب ذلك
    Birçok şey onları meraklandırabilir, ...ama anlayamayacakları bazı şeyler var. Open Subtitles انهم رائعون بعدة امور ولكن هناك اشياء لا يفهمونها فحسب
    Sırf delice bir şeyler yapsın diye onu sarhoş etmeye çalıştığına inanamıyorum. Open Subtitles انا لا اصدق انك تريدة ان يشرب فقط لكى يفعل اشياء مجنونة
    Henüz değer biçmedim, ama bu gözlük çok güzel şeyler gördü. Open Subtitles لم تحظ بها تماما بعد تقييمها, ولكنها شهدت اشياء جميله كثيرة
    Sadece diğer adam çok telaşlıydı, ben de.... ...bir şeyler sakladığını düşündüm. Open Subtitles لقد شعرت بحدس سيئ حول الشخص الاخر اعتقد انه يخفي عني اشياء
    Bir süre sonra kendimi hiç aklıma gelmeyecek şeyler yaparken buldum. Open Subtitles بعد فترة وجدت نفسى افعل اشياء لم اتوقع فعلها , ولكن
    Ciddi bir şey yok, sadece... aptalca. Oh, Charlie, sakın yanlış düşüncelere kapılma. Open Subtitles ليست اشياء خطيرة فقط حمقاء و الأن تشارلى لا تبدأى فى تخيل أشياء
    Söylemeye niyetlendiğim bir çok şey, dün gece hepsini söylemem gerekirdi. Open Subtitles اشياء كثيرة قصدت ان اقولها كان يجب ان اقولها الليلة الماضية
    Canlı canlı gömülme, hadim etme ya da başka birçok şey olabilir. Open Subtitles قد يكون الدفن حيا , او الإخصاء .لأحدهم او اشياء اخرى كثيره
    Hiç ihtiyacın olmayan şeyleri almak zorunda kalırsın. Reklamları para kazanır. Open Subtitles على اشياء لا تحتاجها وهي موجودة , فقط لتحصل على الامن
    Farkında bile olmadan bir şeyleri değiştirdiniz. İnsanları bir araya getirdiniz. Open Subtitles بدلتما اشياء دون حتى أن تلاحضا ذلك، لقد جمعتما شمل الناس
    Bu iyi ama. Emily her şeyi yenilememiz gerektiğini düşünüyor. Open Subtitles إنه جيد ايميلي تعتقد ان علينا الحصول على اشياء جديدة
    Bakın, bazen acayip şeyler başka acayip şeylere neden oluyor. Open Subtitles انظري, احيانا هناك اشياء مخيفة تسبب حدوث اشياء مخيفة اخرى
    Bu parayı daha önemli işler yapmak için kullanabilir miydim? Open Subtitles اليس من الأولي ان انفق تلك الاموال في اشياء أهم؟
    Yeni yollar, tarımda iş imkanları eğitim, bunlar size sunabileceğim şeylerin yalnızca birkaçı. Open Subtitles طرق جديدة، وظائف فى زراعه والتعليم ,هذه اشياء قليله يمكننا ان نقدمها لكم
    Bana planlanmadan olmuş olabilecek şeylerle ilgili söyleyeceğin bir şey var mı? Open Subtitles هل هناك اى شىء تريد ان تخبرنى به بخصوص اشياء قد حدثت؟
    Peki, kafamda çok fazla gürültü ve karmaşa vardı, ta ki ben bunun dört ana faktörden dolayı olduğunu anlayana kadar. TED حسناً قد كان هناك الكثير من الضجيج والتعقيد في رأسي، حتى أدركت انه في الواقع ماكان يحدث بسبب اربعة اشياء اساسية
    Şu anda götümde çok büyük bir acı var. Böyle şeylerden hiç hoşlanmam. Open Subtitles الان انا لدي هذا الالم في مؤخرتي وانا لا احب اشياء في مؤخرتي
    İnsanların kıymetli eşyaları var. Dikkatli olmak zorundayız. Open Subtitles و الناس تملك اشياء قسمه لازم نحافظ عليها
    İşleri aceleye getirmek istemediğinizden eminim.. Open Subtitles انا متاكد انك لا تريد ان تفعل اشياء متهورة
    Fakat şimdi, son birkaç gündür, birşeyler görüyormuş. TED ولكن الآن،و في الأيام القليلة الماضية، كانت ترى اشياء
    Bir tavşan avından çok daha önemli işlerim var benim. Open Subtitles لدى اشياء أهم من أن أشغل نفسى بصيد الأرانب
    Ama daha ziyade uzun vadeli bir şey. Önce daha yakın hedeflere odaklanmalıyız. Open Subtitles لكن هناك اشياء كثيرة ، اولا يجب ان نركز اكثر على الاهداف الحالية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد