Belki de küçük bir kız bile yoktu. Hikayenin özü küçük kız değil. | Open Subtitles | محتمل انه لم يكن هناك فتاة اصلا المقصود من القصة ليس الفتاة الصغيرة |
DP: Beni bağlıyor! Numarayı bile söylemeden. | TED | د. ب. انه يقوم بوصلي , انه لم يخبرني رقم الهاتف اصلا |
Ağızlarında yemek oturan müşteriler ne olduğunu anlamaz bile. | Open Subtitles | العملاء الذين يملا الطعام افواههم .. لا يعرفون ماذا يجري اصلا |
Zili çalar çalmaz kapı açıldı, içeri girdim ama kimse yoktu. Karın sorgusuz sualsiz içeri girmeme neden izin verdi ki? | Open Subtitles | لم تكن سوى 5 دقائق , دخلت و لم ارى احدا زوجتك تركتني ادخل , لماذا فتحت الباب هي اصلا ؟ |
ve tabii ki bu benim için çok özel, çünkü bütün bu duygular, bazıları banal, bazıları da biraz daha engin, hepsi aslında benim günlüğümden çıktı. | TED | وبالطبع هذه عزيزه على قلبي, بسبب كل هذه العواطف, بعضها كان بسيطاً, وبعضها كان اعمق قليلا, كلها اصلا خرجَت من يومياتي. |
Burayı sevip sevmediğimi sordun, sonra senin ödemeyi zaten yaptığını öğrendim. | Open Subtitles | سالتى لو عن راى فى المكان, و انت اصلا دفعت المقدم. |
Burada yaptığımız şeyin zaten kafası karışık olan insanların kafalarını daha çok karıştırmak olduğunu düşündük. | TED | وقلنا ما نفعله من أجل هذا الموقف هو أننا كنا نعرض لهؤلاء الأشخاص الذين يعانون اصلا من تشوش في المخ بعضا من التشوش |
Hayır. Kendimi yönetmeyi bile planlamadım. Bence hepsi aynı gözüküyor. | Open Subtitles | لا.انا لا افكر في التحكم بنفسي اصلا مرحبا سيدي. |
Yaratılanlar içinde en çok tercih edilen onlardı... ve aralarından bazıları Tanrı'nın var olduğuna bile inanmıyor! | Open Subtitles | فالبشر هم المفضلون على جميع المخلوقات على الرغم من ان بعضهم لا يؤمن اصلا بوجودة |
Yıkılmış bir evden geliyor. Annesini bile bilmiyor. | Open Subtitles | هو تربى في عائلة مفككة ، هو اصلا لا يعرف من هي امه ؟ |
Deniz tarağı bir kabuklu bile değil. | Open Subtitles | انت لا تعرف ان المحار اصلا ليس سمك هذا الطعام ليس طعام راقي |
Nereden geldiğini, ne zamandır oyunda olduğunu, hatta neye benzediğini bile bilmiyorlar. | Open Subtitles | و الان هم لا يعرفون من اين هو او منذ متي و هو مشترك في تلك اللعبه او ما هو شكله اصلا |
Robert'ın da hiçbir yardımı dokunmayacak, geleceği bile muamma. | Open Subtitles | روبرت لَنْ يَعمَلُ أيّ شئُ لمساعدتنا هذا ان جاء اصلا |
Tanrıya yemin ederim ki seni kızdırmaya çalışmıyorum. Bunun ne anlama geldiğini bilmiyorum. | Open Subtitles | انا اقسم لك ، اني لا اريد ان اغضبك انا لا اعرف اصلا ماذا يعني انه اغضبك |
- Bu noktada şu gerçekle yüzleşmeliyiz ki... | Open Subtitles | يجب ايضا ان نواجه احتمالية ان تريش ميتة اصلا |
Ne yaptığımı biliyorum ben. Ne diye geldi ki bu? | Open Subtitles | انا اعرف مالذي افعله لماذا هو اصلا هنا ؟ |
Seninde belirttiğin gibi ben aslında yokum. Bu durumda nasıl vatandaş olabilirim ki? | Open Subtitles | كيف اكون مواطنة وانا اعتبر غير موجودة اصلا ؟ |
- Peki zaten altın olanlar? - İşi bitmiş. | Open Subtitles | والاشياء التى هى اصلا ذهب يكون عمله قد انتهى |
zaten onları öldürmeye gerek yok. Hepsini içi ölmüş zaten. | Open Subtitles | الى جانب ذلك ليس هناك حاجة لقتلهم لأن كثير منهم ميتون من الداخل اصلا |
Ben de öyle düşünmüştüm eğer gelirsen hep sonra gelirsin zaten. | Open Subtitles | لقد ارتحت حتى ترجع لاحقا ان كنت سترج اصلا |
Şimdi Bhatinda ya gidemezsek, zaten bir şekilde kaçacağız. | Open Subtitles | لا داعى لأن نذهب الى باتهيندا لاننا هاربون اصلا |
Semptomları ortadan kaybolacak ve sonra ona aslında hiç hasta olmadığını göstereceğim. | Open Subtitles | فستختفي أعراضه و عندها يمكنني ان اريه انه لم يكن مريضا اصلا |