Itiraz ediyorum efendim! Savclk, tang sadece ölüm nedenini göstermek için çagrd. | Open Subtitles | اعتراض الناس دعُؤا هذا الشاهدِ فقط ليؤضح سببِ الموتِ. |
Itiraz ediyorum. Savc sag gösterip sol vuruyor. | Open Subtitles | اعتراض انه يدعي انه يعني شيئا ويتحدث عن شيئ اخر. |
Itiraz ediyorum. Tegmen Manion ifadesinde düsüncelerini belirtti. | Open Subtitles | اعتراض الملازم مانيون قال من قبل ماكان يظنه. |
Mal paylaşımında kacanızın hiç itirazı olmadı. | Open Subtitles | ليس لدى زوجك أي اعتراض على تقسيم الممتلكات |
Kısa olması kaydıyla itirazım yok. | Open Subtitles | حسنا , سيد بوارو ليس لدي أي اعتراض بشرط زيارة قصيرة |
Ben de senin dairene döneceğim, araştırmayı benim yapmana itirazın var mı... | Open Subtitles | أنا ستعمل العودة إلى شقتك، هل لديك أي اعتراض لي نظروا حولهم؟ |
Bay Rohr ve Bay Cable, Bay Grimes'e itirazınız var mı? | Open Subtitles | سيد روهر.. سيد كيبل.. هل هناك اعتراض على السيد غرايمز كمحلف؟ |
İtirazınız var mı, Bay Brady? İtiraz ediyorum! | Open Subtitles | و أحد ألمع العقول فى العالم هذه الأيام ، أى اعتراض ؟ |
İtiraz ediyorum. Bu yorumların elimizdeki davayla, hiç ilgisi yok. | Open Subtitles | اعتراض هذه التصريحات ليس لها علاقة مع الحادث |
- İtiraz ediyorum. Bunun konumuzla ilgisi yok. | Open Subtitles | اعتراض سيادة القاضي هذا ليس له صلة بالموضوع |
- Şimdi bütün kanıtları gördüğümüze göre - Bekle! İtiraz ediyorum. | Open Subtitles | الأن و بعد ان رأينا كل الدلائل انتظر,انا اعتراض |
- Şimdi bütün kanıtları gördüğümüze göre - Bekle! İtiraz ediyorum. | Open Subtitles | الأن و بعد ان رأينا كل الدلائل انتظر,انا اعتراض |
İtiraz ediyorum! Tanığın bu konudaki görüşlerinin davayla ilgisi yok. | Open Subtitles | اعتراض رأي الشاهد غير مهم في هذه المسألة |
- İtiraz ediyorum, tahrik var. - Kabul edildi. | Open Subtitles | اعتراض, ذلك تحريض أعد العبارة, ايها الميجور |
İtiraz ediyorum sayın yargiç. Tanık diğer bir tanığa gönderme yapıyor. | Open Subtitles | اعتراض يا حضرة القاضي الشاهد يسيء إلى شاهد أخر |
İtiraz ediyorum, Sayın Hâkim bu cip, bile bile bizden saklanmıştır. | Open Subtitles | اعتراض سيدي القاضي هذه السيارات ذات الدفع الرباعي حجبت بعيداً عنا عمداً |
İtiraz ediyorum. Kararı jüri verir, tanık değil. | Open Subtitles | اعتراض المحلفين من يحسمون ذلك، وليس الشاهدة |
İtiraz ediyorum, Sayın Hâkim. | Open Subtitles | اعتراض ، يا سيادتك هذه حظيرة طائرات كبيرة |
İddia makamının cezanın hemen verilmesine itirazı var mı? | Open Subtitles | هل للإدعاء أي اعتراض على التعجيل بنطق الحكم؟ |
İsterseniz o kadar acele etmeyin. Başka bir itirazım daha var! | Open Subtitles | ليس بهذه السرعة،اذا سمحت فلي اعتراض اخر. |
Umarım bir itirazın olmaz ama bütün bir şişe sipariş ettim. | Open Subtitles | وآمل أن لا يكون لديك أي اعتراض ولكنى أمرت بهذه الزجاجة. |
İtiraz yoksa oy birliği ile Kabul edilsin. | Open Subtitles | إذا لم يكن لديك أي اعتراض دعنا لا نكون عدائيين |
Tabiikide, güzel bir neden olduktan sonra size karşı gelecek değiliz. | Open Subtitles | بالطبع ليس لدينا أيّ اعتراض للتعاون إن كان هناك سبب جيّد. |
- Bir sorunun varsa, git yeni grubuna sizlan... | Open Subtitles | إن كان لديك اعتراض ...ابك في حضن فريقك الجديد |
Evliliğimizin feshinde, hiçbir engel çıkarmadığın için sana minnettar olduğumu biliyorsundur. | Open Subtitles | أنت تعرفين بأنني ممتن جدا لك لعدم رفعك أي اعتراض للأغاء زواجنا |
Majestem hava aracına müdahale ettik ve düşürdük. Keşke her atışımız bu kadar şanslı olsa. | Open Subtitles | سيّدي، تم اعتراض الطائرة وتحطيمها، بكل هذا الضرب لن يكونوا محظوظين. |