Tom ? Biliyorum bu biraz bardağı taşırmak gibi görünebilir.. | Open Subtitles | اعرف انه يمكن ان يكون فى المكان غير المناسب |
Benim gibi bir adamın aşık olmasının büyük bir hata olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | ,لقد كنت اعرف انه خطأ شنيع ان يقع في الحب رجل مثلي |
Burası olduğunu biliyorum. O kadar apaçık gördüm ki. | Open Subtitles | انا اعرف انه هنا لقد كان واضح جداً ما رأيته |
Bir fanatik için çok zor bir şey olduğunun farkındayım ama topla kendini. | Open Subtitles | انا اعرف انه ليس وقت جيد لتكوني مشجعه لكن ،هيا |
Bana doğru o aptal gülümsemesiyle gelenin Cutter olmadığını biliyorum çünkü onu bir daha gördüğümde onu öldüreceğime yemin etmiştim. | Open Subtitles | اعرف انه ليس كاتر الذي يقبل علي بهذه الابتسامة البلهاء لانني اقسمت انني اذا رايت هذا القذر الملعون النكرة اخي |
Şimdi, biliyorum ki sen değildin, umarım kardeşin de değildi. | Open Subtitles | الان,اعرف انه لست انت و انا أمل انه ليس شقيقك |
Yapılması imkansız bir film yaptım, ama o zaman imkansız olduğunu bilmiyordum ve bu şekilde filmi yapabildim. | TED | لقد صنعت فيلما كان من المستحيل صنعه لكنني لم اكن اعرف انه كان مستحيل. و هكذا كيف تمكنت من صنعه. |
Biliyorum bu bir mavi saç toplantısı ama buna alışacaksın. | Open Subtitles | اعرف انه تعارف لَكنَّك ستتَعودُ عَلى هذا |
Biliyorum, bu kulağa tuhaf geliyor, ama neden yeni bir şeyler denemeyelim ki? | Open Subtitles | اعرف انه غير تقليدي لكن لماذا لانجرب شي جديد؟ |
Biliyorum bu sadece nir buldozer keğçesi, ama yine de nasıl yetiştirildiğin hakkında bir fikir veriyor. | Open Subtitles | اعرف انه فقط مغرف بلدوزر, لكن الا تخبرك قليلاً عن كيفيت تربيتك |
Sesini duyduğum an o olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | كنت اعرف انه هو منذ اللحظة التى سمعت فيها صوته |
Hasta olduğunu biliyordum gitmesine engel olmam gerekiyordu Peki sizce o kabul eder miydi? Anlamıyorsunuz | Open Subtitles | كنت اعرف انه مريض كان يجب ان أمنعه من الذهاب هل تعتقدين ان هذا كان فى امكانك ؟ |
Serap olduğunu biliyordum, şu son tepeyi ne ara geçtik biz? | Open Subtitles | اعرف انه كان سراب لكن عندما عبرنا الكثبان الرملية الماضية |
Ben, elimizde bir sürü ceset olduğunu biliyorum; o da kocasının ve oğlunun nerede olduğunu bilir. | Open Subtitles | اعرف انه لدينا سلسلة من الجثث و هي تعرف اين ابنها و زوجها انت الضحية هنا |
Biliyorum, o saygınlığını yitirmiş deli bir kaltak. | Open Subtitles | اعرف , انه مثل لباس العاهرات لكن لكن بدون احترام |
Biliyorum o sırada yola çıkmak aptallıktı | Open Subtitles | كنت اعرف انه من الغباء كونى على الطريق |
Damdan düşer gibi olduğunun farkındayım ama belki yeni bir başlangıç hepimiz için iyi olur. Yeteri kadar param var... | Open Subtitles | اعرف انه امر غير متوقع لكن ربما بداية جديدة سوف تقربنا من بعض |
Benim gibi birinin burada kalmasının tuhaf olduğunun farkındayım ama açıkçası burası benim dinlenme yerim. | Open Subtitles | اعرف انه من الغريب ان رجل مثلي يعيش هنا ولكن بأمانة, هنا حيث ارتاح |
Hızlı ve acayip olduğunun farkındayım ama olan bu. | Open Subtitles | انا اعرف انه يبدو امراً غريباً جداً لكنه ما حدث |
Dükkanı satmaya çalıştığın adam olmadığını biliyorum. Çünkü resmi karar aldırdım. | Open Subtitles | اعرف انه ليس الرجل الذى ستبيعين المكان من اجله لانى حصلت على وصايه |
Fazla vaktimiz olmadığını biliyorum, ama bulabileceğiniz en iyi açıklama bu mu yani? | Open Subtitles | انا اعرف انه لاوقت لديكم ولكن هذا ما استطعتم جلبه معكم |
biliyorum ki hiçbir önemli tarihi hadise burada olmadı. | Open Subtitles | انا اعرف انه لم يحدث اي شي تاريخي في هذا البيت |
O odada Burroughs'un yanındakinin sen olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم اعرف انه انت التى كنت فى الغرفة مع باروز |
Herneyse... takımdan ayrılmak zorunda kaldığını biliyorum... kalp rahatsızlığın ve tüm olaylar nedeniyle yani... düşünüyorum ki, Kuzgunlar yeni bir şutör guarda ihtiyaç duyabilir. | Open Subtitles | على كل حال, اعرف انه كان عليك ترك الفريق بسبب حالة قلبك ولكني كنت افكر |