Burada durup bu pis yalanları dinlemeyeceğim! | Open Subtitles | انا لن اقف هنا لأستمع الى أكاذيبك القذرة |
Orada durup her şeyin mahvoluşunu seyredemezdim. | Open Subtitles | ثم انا لا استطيع ان اقف وارى كل شىء يقع ويدمر من حولى |
Hayalimde lise dolabımın önünde duruyorum ve biri bana sesleniyor. | Open Subtitles | في خيالي انا اقف امام خرانتي واسمع احدهم ينادي بأسمي |
Bugün burda ayakta duruyorum sizinde gördüğünüz gibi, koltuk değnekleri veya bir baston olmadan yürüyorum. | TED | وانا اقف اليوم اسير اليوم بدون عكازات .. ولا عصي |
Şimdi tek yapmam gereken, yeşil perdenin önünde durmak. | Open Subtitles | كل ماعليّ فعله هو أن اقف هنا عند الشاشة الخضراء القديمة |
Öylece duruyordum, kimse konuşmuyordu ve sadece bekliyorduk. | Open Subtitles | وانا اقف هناك والجميع صامت لا احد يتحدث ونحن ننتظر |
durduğum yerden, güneşin her yere parladığını görüyorum. | Open Subtitles | من المكان الذي اقف به ارى الشمس تشرق على كل المكان. |
Hiçbir zaman günümü mahkemede geçirmeyeceğim, hiçbir zaman yargıcın önünde durup şunu söylemeyeceğim... | Open Subtitles | لن اصل ابدا الى المحكمة, لن اقف ابدا امام القاضي, و اقول |
Burada durup seni, birini öldürmen için ikna etmeye çalıştığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | لا اصدق هذا انا الذى اقف هنا واحاول اقناعك بالذهاب لقتل شخصا ما |
- Burda durup gözlerimi kapayıp, yiyebilirim. Yapabileceğimin en iyisi bu. | Open Subtitles | أستطيع أن اقف هنا و أغمض عيني و أكل الدوناتس |
bu yüzden bu bacaklar üzerinde duruyorum, diz arkasındaki kirişim ve kalça kaslarım kısaltılmış Sanki ayak tabanımda duran ayağım varmış gibi. | TED | لذا عندما اقف على هاتين تتصالب اوتار الركبة كما لو انها رجل حقيقية .. وكانني اقف على مشط قدمي |
Ama aslında kıyıda duruyorum. Akıntı, beni akış yönünde taşımıyor. | Open Subtitles | لكن بالحقيقة , انني اقف علي شاطي التيار لايجرفني ابدا معه |
Seni bir aydır görmüyordum, ve karşında boyunlukla duruyorum. | Open Subtitles | لم اراك منذ شهر، وانا اقف هنا مع دعامة رقبة |
ayakta durabiliyorum konuşmam da düzgün. | Open Subtitles | .استطيع ان اقف جيد بما يكفي . و اتحدث جيد بما يكفي |
Tıpkı şimdi durduğum gibi ayakta dikiliyordu. | Open Subtitles | وكما انا متاكد من اني اقف امامك اقسم بانه قد فعل |
Benim elimden tek gelen, sen rahatsızlanırken böyle sırık gibi durmak. | Open Subtitles | كل ما بأمكاني فعله هو ان اقف في الجوار كأحمق بينما اراكِ تمرضين. |
İlk seferinde o kadar çok içki içirdiler ki ayakta zar zor duruyordum. | Open Subtitles | اول مرة اعطوني الكثير لأشربه بالكاد استطعت ان اقف |
Burada dikilip kendine bunu yapmanı seyretmeyeceğim. Yapamam.Yapmayacağım. | Open Subtitles | لا يمكنني ان اقف واراك تفعل هذا بنفسك لا استطيع , لا اريد |
Fakat o adam yaramıza tuz basarken oturup öylece durmamı bekleme benden. | Open Subtitles | ولكن من فضلك، لا تتوقع مني أن اقف مكتوف الايدى بينما ذلك الرجل يستعمل خُطبه .لفرك الملح على جروحنا |
Colby, bu oyun nasıl oynanır bilmiyorum, yani korner atılırken nerede duracağım? | Open Subtitles | كولبى انا لا اعلم كيف تلعب هذه اللعبة ؟ حسنا اين اقف فى موضع الضربة الركنية؟ |
Hemen önünde dikiliyorum. Hala beni göremiyor musun? | Open Subtitles | اقف أمامك مباشرة وحتى الان لا تستطيعين رؤيتي؟ |
Burada bu şekilde durmam üzücü bir durum, Sayın Yargıç, işlerimizi istediğimiz gibi organize edememişiz. | Open Subtitles | إنهُ لمن المؤسف ياحضرة القاضي، بأن اقف أمامك واقول بأننا لم ننسّق جهودنا كما كنا نريد ونأمل. |
Ama herkes bana gülerken, beni orada bir aptal gibi durmaya zorladın. | Open Subtitles | ولكنك جعلتني اقف هناك مثل غريب الاطوار والجميع يضحكون علي |
Ayağa kalkıyorum ve ne zaman bunu yapsam, birisi seni takıma aldığım için.. | Open Subtitles | لقد بدأت أن اقف , وفي كل مره افعل شخصا ما يركلني من الخلف |