ويكيبيديا

    "الأدلة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • delil
        
    • delilleri
        
    • ipucu
        
    • delillerin
        
    • ipuçları
        
    • ipuçlarını
        
    • delili
        
    • delillere
        
    • kanıtın
        
    • kanıtlarla
        
    • kanıt
        
    • kanıtlardan
        
    • tıp
        
    • kanıtlar
        
    • kanıtları
        
    Kanlı bir cam parçasını delil torbasına koyuyordum. Kan kurumamıştı. Open Subtitles كنت أضع قطع زجاج دامي في كيس الأدلة وكان رطباً
    Neyse, ben yemin altında yalan söylemedim ve yoktan delil var etmedim. Open Subtitles على أي حال، أنا لم أكذب تحت القسم وأنا لم أصطنع الأدلة
    Diğer taraftan, bütün delilleri yok edip ağzımızı kapalı tutabiliriz. Open Subtitles من ناحية أخرى إذا أخفينا كل الأدلة هنا وأغلقنا أفواهنا
    Beni de evdeyken ziyaret etti. Annenin davasındaki delilleri aldı. Open Subtitles لقد زارني في المنزل وأخذ كل الأدلة من قضية والدتك
    Rodney orada insanlarına ne olduğu hakkında ipucu arayan takımlar kurdu. Open Subtitles رودني أخذ فريق إلى هناك لجمع الأدلة حول ما حدث لقومك
    Şef, ikimiz de biliyoruz ki, yangın delillerin tamamını yok etmez. Open Subtitles زعيم , أنا وأنت نعلم بأن الحريق لا يدمر كل الأدلة
    5431 Grand Avenue, 204 numaralı süite bir delil ekibi gerekiyor. Open Subtitles أريدُ فريق جمع الأدلة عند 5431كراند إيف ، الجناح رُقم 204
    5431 Grand Avenue, 204 numaralı süite bir delil ekibi gerekiyor. Open Subtitles أريدُ فريق جمع الأدلة عند 5431كراند إيف ، الجناح رُقم 204
    Sayın hakim, 78. madde gereği bunu delil olarak saymamanızı rica ediyorum. Open Subtitles أيها القاضي, سوف أطلب منك أن تستبعد هذه الأدلة تحت القسم 78
    İnanıyorum ki müvekkilerimin tümüyle suçsuzluklarını ispatlayacak yeterince delil sunduk. Open Subtitles أعتقد أننى قدمت ما يكفى من الأدلة لتبرأة موكلى تماماً.
    Sahte tabloyu kontrol etmek için delil deposuna uğradım fakat orada değildi. Open Subtitles لذا ذهبت إلى مخزن الأدلة للبحث عن اللوحة المزيفة، ولم أستطع إيجادها.
    Ama yine de, akvaryumdaki su, delilleri bozma konusunda iyi iş yapmış. Open Subtitles لكن أيضاً الماء من حوض السمك قام بعمل جيد إزاء تعريض الأدلة
    Dikkatinizi çekmek istediğim şey, delilleri göz önünde bulundurursak 8 yıl makul. Open Subtitles الشيء الذى أود الإشارة إليه أنه بالنظر إلى الأدلة ثماني سنوات معقولة
    İkinci kez tartmadan delilleri yok edeceksin, ve hakimiyet alanının dışına çıkacaksın? Open Subtitles تدمرون الأدلة وتجدون ذلك طبيعياً ولا يمكنك أن تتخطي الناس في الصف؟
    Üzerindeyiz. Birçok ipucu var. Open Subtitles نعم, نعمل عليها ونعطيها الكثير من الوقت، الكثير من الأدلة.
    Tüm delillerin aksini göstermesine rağmen başarılı olacağın hayaline sıkı sıkıya tutunuyorsun. Open Subtitles على الرغم من كل الأدلة المضادة، فإنّك تتشبث بالوهم الذي ستتغلب عليه.
    Bazı ipuçları bulmuştur, ya da belki sadece kendi hakkında konuşuyordur. Open Subtitles عثرت على بعض الأدلة أو ربما كانت تتحدث عن نفسها فقط
    İpuçlarını gördüğünüzde, incelemek ve bilmeceyi çözmek için videoyu durdurun. TED أوقف الفيديو على هذا المشهد لتدرس الأدلة ولتحل الأحجية.
    Öfkesi, Upland İlaç Sanayi için. Çünkü delili görmezden geldiler. Open Subtitles انه غاضب من الأدوية المرتفعة لأن تؤدى إلى تجاهل الأدلة
    Dolaylı delillere rağmen, Tesla'nın fikirlerinin ya da planlarının Stratejik Savunma Girişimi'nde kullanıldığına doğrudan işaret eden bir kanıt yoktu. Open Subtitles على الرغم من الأدلة الظرفية لا يوجد دليل مباشر على أن أفكار أو خطط تيسلا استخدمت في مبادرة الدفاع الاستراتيجي
    kanıtın doğası gereği onu gösterme hakkım olmasa da İbrahim'in sınır dışı edilmesini gerektiren çok sayıda kanıtımız var. Open Subtitles على الرغم أنني لا أمتلك الحرية للافصاح عن تلك الأدلة لكن هناك دليل كافي يدعمنا للتأكيد على ترحيل ابراهيم
    Bu iki balmumu parçası kanıtlarla beraber torbanın içinden çıktı. Open Subtitles هذه القطع من الشمع وجدناها في الحقيبة مع بقية الأدلة
    Benzer ya da değil, birileri kanıt sakladığı için ceza yiyecek. Open Subtitles غير مألوف أم لا, أحدهم سيتخطى ابعد الحدود ليتخلص من الأدلة.
    Kabul edilebilir ve edilemez kanıtlardan sorumluydunuz, öyle değil mi? Open Subtitles وكُنت مسؤولاًً عن الاهتمام بــ الأدلة المقبوله و المرفوضة ؟
    Adli tıp kanıtlarından yola çıkarsak, bu kayıplardan aynı kişi ya da kişiler sorumlu. Open Subtitles انطلاقا من الأدلة الجنائية، وأود أن أقول أن نفس الشخص أو الأشخاص كانوا مسؤولين
    Bazı kanıtlar, biraz daha olumlu işaretler olmadan, bu riski almayı tavsiye edemem. Open Subtitles بدون بعض الأدلة لبعض الإشارات الإيجابية لا يمكنني أن أوصيّ باللجوء إلى مخاطرة
    Bu, akbabalara cazip gelen şeyin beyin olduğunu ve akbaba davranışını çalışmanın kanıtları bir araya getirmeye nasıl yardımcı olduğunu göstermektedir. TED هذا يشير إلى أن المادة الدماغية كانت طعماً للنسور ويوضح كيف يمكن لدراسة سلوكيات النسور أن تساهم في جمع بعض الأدلة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد