Sorun değil, ama bakmaya devam et, epey zamanımız var. | Open Subtitles | الأمر على ما يرام واصلي البحث لدينا الكثير من الوقت |
Okulda bir iş buldum O zaman bu senin için Sorun olmayacak | Open Subtitles | ،ولقد وجدت عملاً في مدرسة التعليم المكثّف سيصبح الأمر على ما يرام |
Yo, hayır Sorun yok, sadece eve gidiyorum, evet yarın görüşürüz. | Open Subtitles | لا، الأمر على ما يرام إني ذاهب إلي المنزل حسنا,أراك غداً |
Merak etme, Her şey yoluna girecek. Herkes iyi olacak. | Open Subtitles | حسناً، لا تقلقي، سيكون الأمر على ما يرام، ستكون بخير |
- Her şey düzelecek. Bir sürü başkanımızı kaybettik ama hâlâ ayaktayız. | Open Subtitles | سيكون الأمر على ما يرام, خسرنا الكثير من الرؤساء وما زلنا صامدين |
Bir şey olmayacak. Merak etme. Kısa cevaplar vermeyi unutmayın. | Open Subtitles | سيكون الأمر على مايرام فقط تذكروا أن تبقوا إجاباتكم قصيرة |
- Hayır, yapamazsın... - Herşey yolunda. | Open Subtitles | ـ لا,لا يمكنك الذهاب ـ لا عليك,الأمر على ما يرام |
Her şey iyi olacak. Onunla sadece konuşmak istiyoruz. Sorun yok. | Open Subtitles | سيكون الأمر على ما يرام، نودّ التحدث إليهِ ، و حسب. |
Kontrol bende. Sorun çıkmayacak. Artık sen de buradasın zaten. | Open Subtitles | سيكون الأمر على ما يرام ، خاصة بتواجدك هنا الآن |
Sorun değil, ama bakmaya devam et, epey zamanımız var. | Open Subtitles | الأمر على ما يرام واصلي البحث لدينا الكثير من الوقت |
Seni öpsem Sorun olur mu Nulty? | Open Subtitles | فهل سيكون الأمر على ما يرام لو قمت بتقبيلك ؟ |
Hayır, bir Sorun yok. Tam tersi. | Open Subtitles | كلا ، لا يوجد خطب بالعكس الأمر على ما يرام |
Sorun değil. Biraz daha şarap alalım. | Open Subtitles | ، الأمر على ما يرام لنحصل على مزيدا من النبيذ |
Jen, erkek kıyafetleri de alırız. Her şey güzel olacak. | Open Subtitles | جين, يمكننا أن نحضر ملابس أولاد سيكون الأمر على مايرام |
Genç adam, sadece bana güven. Her şey iyi olacak! | Open Subtitles | ايها الشاب , ثق بي فحسب سيكون الأمر على مايرام |
Her şey yolunda giderse haberleşiriz. | Open Subtitles | إذا سار الأمر على ما يرام، سأخبركم بذلك. |
Sivil Bölümde olduğumu söyleyene kadar Her şey iyiydi. | Open Subtitles | كان الأمر على وشك الإنتهاء حتى أخبرتهم أني ألبس الزي المدني |
Bir şey olmaz. Sadece arkadaşlarımı iyi olduğuma dair ikna etmem gerekiyor. | Open Subtitles | سيكون الأمر على ما يرام، إنّي فقط بحاجة لإقناع أصدقائي أنّي بخير. |
Tamam. Merak etme. Herşey yolunda. | Open Subtitles | انها على ما يرام لا تقلقي وسيكون الأمر على مايرام |
bunu kendine dert etme. Ben yalnızca buradan geçen biriyim. | Open Subtitles | لا تأخذي الأمر على محمل الجد أنا فقط عابر سبيل |