ويكيبيديا

    "الأوّل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ilk
        
    • Birinci
        
    • numaralı
        
    • numara
        
    • İlki
        
    • başta
        
    • ilkini
        
    • Birincisi
        
    • Evremira
        
    • en
        
    • - İlk
        
    • baştan
        
    İlk çıkardığım şey kullanılmış yara bandı gibi görünüyor, zaten öyle. Open Subtitles و الآن، الدليل الأوّل سيبدو مثل لصقة جروح و هو كذلك
    Yani bir genç kızın, ilk midillisine hissettiği durumdan bahsettim. Open Subtitles أعني ، الطريقة التي تشعر بها الفتاة حول مهرها الأوّل
    Karşıtlığın ilk sebebi şu anda elimde tuttuğum Tanrı'nın kitabı. Open Subtitles والسبـّب الأوّل الذي أعطيته إياه ، كان هذا كلمات الربّ
    Sadece terkedilmiş depodaki Birinci seviye girişini bulmak çok kolay dedim. Open Subtitles قلتُ فقط أنّ مدخل المُستوى الأوّل للمُستودع المهجور كان سهل الإيجاد.
    Geri dönen balıkçı topluluğu için ilk mücadele kıyıya ulaşmak. Open Subtitles بالنسبة للجماعة العائدة من الصّيد، التحدّي الأوّل هو الوصول للشاطيء.
    Ne yazık ki, bu benim ilk ana-oğul rodeom değil. Open Subtitles لسوء الحظّ، هذا ليس نقاشي الأوّل بين أمٍّ و ابنها.
    Çağrı geldiği anda bu ofise gelecek ilk kişi odur. Open Subtitles هو الشخص الأوّل بهذا المكتب فيستحيل أنّ تجد بيجره مغلق
    Bodrum katında tahnit odası var. Kabul salonu ve ofisler ilk katta. Open Subtitles لديها غرفة تحنيط في الطابق السفلي وغرف المشاهدة والمكتب في الطابق الأوّل
    Tabii, ilk evliligimizde bosanmistik ama ondan sonra ikimiz de büyüdük. Open Subtitles بالتأكيد، زواجنا الأوّل قد انفضّ، لكننا نضجنا كثيراً منذ ذلك الحين.
    Bu arada bunu ilk dersimin ön ödemesi olarak almanı istiyorum. Open Subtitles في غضون ذلك، أريدكِ أن تعتبري هذه الدفعة الأولى لدرسي الأوّل.
    Genç adam söyle bakalım bu neden akşam haberlerinde ilk sırada değil? Open Subtitles ولماذا، أيّها الشاب، لا يكون هذا الخبر الأوّل في نشرة كلّ ليلة؟
    - İlk gün en iyi on saniyesi diye duymuştum. Open Subtitles لقد سمِعتُ بِأنهّا كانت أفضل عشرة ثواني في اليوم الأوّل
    6 numara: Bana ilk silahı veren adama asla ihanet etmedim. Open Subtitles رقمُ ستّة, أنا أبداً لا أخون الرّجل الذي أعطاني سلاحيَ الأوّل
    Bunu sana nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama daha romanımızın ilk bölümünü bitirdik. Open Subtitles لا أدري كيف أخبرك بهذا، ولكنّنا أنهينا للتوّ الجزء الأوّل من روايتنا.
    Bu artık baskıya verildi, ve ilk sayının her bir kopyasısnda yer alacak. Open Subtitles لقد ذهب هذا إلى المطبعة الآن وسيكون في كلّ نسخة من الإصدار الأوّل
    Yani eğer onlar hissettikleri güç ile karşılık verirlerse, ilk kişi vuruş gücünün arttığını sanıyor. TED لذا إذا قاموا بردّ الفعل بنفس القوة، سيعتقد الشخص الأوّل بأنّ الأمر قد تصاعد.
    İlişkim 20 yaşından beri sürüyordu, yani hemen hemen tüm yetişkinlik hayatım boyunca ve o benim ilk gerçek aşkımdı, onsuz nasıl yaşayacağımı veya bunu yapıp yapamayacağımı bilmiyordum. TED لقد كنت في هذه العلاقة منذ أن كان عمري 20 سنة، وبالتالي طوال فترة المراهقة، ولقد كان حبي الأوّل الحقيقي، ولم تكن لدي أدنى فكرة عن كيفية العيش بدونه.
    Gezegende ki ölüm sebepleri arasında Birinci sırada kirli su vardır. TED سبب الوفاة الأوّل على هذا الكوكب بين البشر هي المياه السيئة النوعيّة.
    Yoksa sen bir numaralı şüpheli olurdun, bu daha iyi... cesetler burada, yani bence arayı hak ettik. Open Subtitles بالإضافة نحن نحتاج لشيء آخرا، ما عدا بأنك المشتبه به الأوّل. هذا مفيد أكثر
    İlki şu ki, bir açıdan kendi başarımızın kurbanlarıyız. TED الأوّل أنه بطريقة ما نحن ضحايا نجاحاتنا.
    Sadece buradaki herkesi en başta inandırmak istediğin şeyi! Open Subtitles فقط ما كنتِ تريدين أن يصدقه الجميع فى المقام الأوّل
    Şey, ikincisi. İlkini ben kaçırmıştım ama o da taksicinin hatasıydı. Open Subtitles أمّا القطار الأوّل فقد فوّته لكن هذا خطأ سائق سيارة أجرة
    Birincisi: Tüm fotografik aydınlatma bilgi ve becerilerimi alıp beş milimetre uzunluğunda olan bir obje üzerine aktarabilir miydim? TED السّؤال الأوّل هوَ: ما الذي سيحصلُ إنْ وضعتُ كاملَ خبرتي في مجالِ التصوير لأقومَ بإنتاجِ صورٍ لأشياءَ لا يتجاوزُ طولها خمسةَ ميليمترات؟
    Evremira İyi Seyirler dilerim. Open Subtitles - ( الـموسم الأوّل ))" " الحلقة الخامسة )) - (( كما الخروف بين قطعان الذئاب ))))"
    Ve biliyorum ki, en baştan kendi başına yaşayabileceğine ikna olmasaydı senden taşınmanı istemezdi. Open Subtitles وأعرف أنّه لم يكن ليطلب منكَ الرحيل بالمقام الأوّل ما لم يكن مقتنعاً بقدرتكَ على العيش بمفردكَ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد