"الإتصال" - ترجمة من عربي إلى تركي

• ulaşmaya
• aramak
• aramayı
• aramaya
• arayıp
• arayabilir
• telefon
• arayacağım
• arama
• ara
• haber
• iletişime
• temas
• bağlantıyı
• aradım

Sevdiklerinize ulaşmaya çalışmayın ve saldırganlarla her tür fiziksel temastan kaçının.
لا محاولةَ لوُصُول الأحباءِ' وتفادوا كُلّ الإتصال الجسدي' ' .مَع المُهاجمين

Bende seni aramak istiyordum. Ama görüşmek isteyip istemediğini bilmiyordum.
كنت اعني الإتصال ولكني لم اعلم إن اردتي السماع مني

Karınızı aramayı unutmayın. İyi olduğunuzu haber verin.
لا تنسى الإتصال بزوجتك , أخبرها عما حدث لك

Ne zaman olursa olsun beni aramaya çekinme. Sabah numara değişimiyle ilgileneceğim.
. لا تترد في الإتصال بيّ في أي وقت سأتولى تغيير الرقم

Hayır, sadece yemek şirketini arayıp, bir kişinin eksik olacağını söyleyeceğim.
لا, أستطيع الإتصال بمتعهدي الطعام والقول أن هناك شخصا لن يحضر.

Şartlı tahliye ofisi sen her an arayabilir, gündüz ya da gece.
نظام المراقبة يمكنه الإتصال بك في أي وقت ، بالنهار أو بالليل

Bir yıl sonra. Ama ayda bir telefon görüşmesi yapabilirsiniz.
بعد سنة , ولكن يمكنكم الإتصال مرة واحدة في الشهر

Tamam. Sizi saat 5'te tekrar arayacağım.
هذا صحيح ، سوف أعيد الإتصال بك فى الخامسة

ulaşmaya çalışıyor çünkü bu saate kadar evde olmamı bekliyordu..
إنها تحاول الإتصال بي لأني أخبرتها، أني سأكون بالبيت الآن

Tüm gün sana ulaşmaya çalıştığını söyledi, sonra burayı denemeye karar verdi.
قال أنه كان يحاول الإتصال بكِ طيلة اليوم لذا قرر المحاولة هنا

Onları aramak istiyorum. Onlarla konuşmak istiyorum. Beni burada bırakmak istiyorlar.
أريد الإتصال بهم ، أريدُ التحدث إليهم إنهم يريدون ان يتركوني

Önce fark etmedim, ama sonra gördüm ve sizi aramak zorunda olduğumu anladım.
لم أتبين ذلـــك في البدايـــة لكن عنـــدما رأيت ذلك، اضطررت إلى الإتصال بك

Üç gündür aramayı deniyorum. Cevap yok.
وأنا أحاول الإتصال لمدة 3 أيام . وليالي عبثا

"Frasier, beni aramayı bıraktı," "anahtarını istiyor,..."
حائطك الشخصي للنحيب فريجر,لقد توقف عن الإتصال بي فريجر يريد إستعادة مفاتيحه مجددا

Hey, geçen ay sinemada tavladığımız kızı aramaya ne dersin?
ماذا عن الإتصال بتلك البنت الكبيرة إلتقطناها فى السينما قبل شهر؟

Bir daha da beni buradan aramaya kalkışma.
ذلك بالضبط ما أعنيه .لا تحاول الإتصال بي هنا ثانية

Numarayı almak için gelmiştim, böylece arayıp şahit olduğumu söyleyecektim.
جئتُ لأخذ الرقم يمكنني الإتصال بهم وأقول بأنني احد الشهود

Seni yaklaşık 5 dakika sonra arayabilir miyim?
هل يمكننى أن أعاود الإتصال بك فى غضون خمس دقائق ؟

Ona telefon açıp birlikte bir şeyler içmek istediğini söyleyemez misin?
ألا يمكنك الإتصال به؟ و تطلبي منه أن تتناولي شراب معه؟

Ondan kurtulur kurtulmaz seni tekrar arayacağım.
لا يُمكنني تصديق هذا. فقط دعنيّ أتخلص منها و سوف أعاود الإتصال بك لاحقاً.

arama yaptığında, en yakın baz istasyonu onu böyle izleyecek.
عندما يقوم بالإتصال فإن برج الإتصال الأقرب سيتعقبهُ مثل هذا

Onun şu anda ne yaptığını öğren ve beni ara.
جدي فقط على أي مهمة يعمل حالياً، وعاودي الإتصال بي

- Bir de Hasan Kahire'ye telefon edip yolda olduğumu haber et.
ً حسـان ً حـاول الإتصال بالقــاهرة دعهـم يعلمــون أننـي فــي طريقــي إليهـم

Gözünü ve kulağını dört açman ve bizimle iletişime geçmen bekleniyor.
من المتوقع أنكِ ستفتحين عينيكي و أذنك جيداً وتعاودين الإتصال بنا

Sadece üç tane, hepsi sağlık bölümünde. Onlarla temas kurmamı istiyor musun?
ثلاثة فقط , كلهم في الغرفة الطبية هل تريد مني الإتصال بهم؟

Ve utanç gerçekten bağlantısızlıktan korkma olarak kolayca anlaşılır. Acaba bendeki bir şeyi diğerleri görse veya bilse bağlantıyı hak etmeyebilir miyim?
والخجل يعرف بسهولة شديدة كالخوف من فقدان الإتصال. هل هناك شيء بشأني إذا عرفه الناس عني أو رأوه، فلن أكون مستحقة للتواصل.

Bir yıl kadar önce aradım onu ama kimse açmadı.
لقد حاولت الإتصال بها مُنذ عام، لكني لم يُجيبني أحد.