13 seçilmiş üyeden, hayatta kalan iki kişiden biriymiş. | Open Subtitles | 13 عضو أصليين، هو أحد الباق على قيد الحياتين. |
Evet, tek hayatta kalan sizdiniz. | Open Subtitles | نعم، أنت كنت الباق على قيد الحياة الوحيد. |
Bunun, işitsel kanalın sağ kalan kısmına gömülmüş bir petrous kemiği parçası olduğunu görüyorum. | Open Subtitles | أجد ما أبدو مثل الأجزاء عظم صخري ضمّن... في الجزء الباق للقناة السمعية. |
Bunları bacağınızdan çıkarmak isteyebilirsiniz 30 saat sonra tek başına kalan bunu yapacak. | Open Subtitles | تُريدُ ذلك الزيِّ أزالَ مِنْ كاحلِكَ... يَكُونُ الباق على قيد الحياةُ الوحيدُ ببساطة في 30 ساعةِ مِنْ الآن. |
Öz kardeşim, hayatta kalan son Ansatsuken rakibim Satsui no Hado'yu suistimal ettiği için aklını yitirdi. | Open Subtitles | أخّي ، منافسي الأخير في أنساتسوكن الباق على قيد الحياة فقد عقله و أصبح مجنونا من سوء "استخدام "ساتسوي نو هادو |
Tek kalan o. | Open Subtitles | وهو الوحيد الباق |