ويكيبيديا

    "البحار" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • denizci
        
    • deniz
        
    • denizler
        
    • denizlerin
        
    • denizlerde
        
    • denizin
        
    • denizleri
        
    • denizde
        
    • denizaşırı
        
    • Er
        
    • denizi
        
    • denizlere
        
    • denizcinin
        
    • Su
        
    • Sea
        
    - denizci, ezilmiş ciğeri ile hastahanede yatıyormuş. - Ölebilirdi. Open Subtitles البحار في المستشفى وهو مصاب بثقب في الرئة وقد يموت
    GüçIü olmalıyız, denizci. Bu işten kurtulmak için dimdik ayakta olman lazım. Open Subtitles يجب أن تبقي ثابتً, أيها البحار سوف نخرج من هنا, نحتاجك قوي
    deniz kaplumbağalarının suda kayması için daha düz ve hafif kabukları vardır. TED سلاحف البحار ذات أصداف ملساء ولامعة؛ من أجل حركة سلِسة في الماء.
    deniz çukurlarını, sualtı dağlarını görebilmemiz ve derin denizlerdeki yaşamı anlamamız gerekli. TED نحتاج أن نرى الخنادق العميقة، الجبال المغمورة، ونفهم الحياة في أعماق البحار.
    Kaderine razi bir ölüm. Büyük Britanya'nin denizler üzerindeki hükümranliginin sonu. Open Subtitles كان ذلك تاريخا حاسما اذ انتهت سياده بريطانيا العظمى على البحار
    Açık denizlerin en çok korkulan kaptanı domuz baharatlayıp, kızartmayı nereden biliyor? Open Subtitles كيف بالضبط القبطان الأكثر رعبًا في أعالي البحار يتعلم كيف يطهو خنزير؟
    Bu sayede ilk defa açık denizlerde avlanmanın kâr haritasını çıkarabildik. TED لذا ولأول مرة، تمكنا من حساب ربح الصيد في أعالي البحار.
    Gördüğünüz her şey, derin denizin zifiri karanlığında gerçekleşiyor. TED كل شيء تراه هو لعب في الظلام الدامس في أعماق البحار.
    O zamanlar korsanlığın altın zamanlarıydı, Teach gibi korsanlar uzak denizleri korkuya boğuyorlardı. TED وكان ذلك العصر الذهبي للقرصنة، عندما كان يرهب القراصنة كأمثال تيتش أعالي البحار.
    Bu kadar Bayan Smith.Sağ ol denizci. Askerlerimizle gurur duyuyoruz. Open Subtitles انتهينا يا آنسة سميث ، شكراً أيها البحار ، نحن نفتخر بأولادنا
    Eminim o denizci burada. Open Subtitles أنا متأكد أنه هنا ، ذلك البحار الذي يبدو مثل تمثال إنسان جاوة
    Profesör, şu denizci bugün saat 30 sularında Antropoloji Tarihi... - ... Open Subtitles يا أستاذ ، تقول أن هذا البحار كان في متحف التاريخ الأنثروبولوجي اليوم 11:
    Balık araştırmaları için tasarlandı: derin deniz balıklarının yumurtlama alışkanlıkları. Open Subtitles صمم خصيصا لابحاث عادات وضع السمك للبيض فى اعلى البحار
    Bu yüzden değil mi zaten açık deniz balıklarının gülünçlüğü? Open Subtitles ألهذا السبب تكون الأسماك في أعماق البحار في قمة البشاعة؟
    deniz aşırı ülkelerde, bilinmeyen insanların arasında seyahat ettim ben. Open Subtitles لقد سافرت بين الناس المجهولين فى اراضى ما بعد البحار
    Bu denizler soğuk ve çalkantılı olsa da içlerinden yaşam fışkırıyor. Open Subtitles قد تكون هذه البحار باردة والعواصف فيها عاتية لكنها تعج بالحياة
    Avlanma sadece açık denizlerin yarısında kârlıdır. TED الصيد مربح حقاً فقط في نصف المناطق في أعالي البحار.
    Açık denizlerde, senin gemin saldırdı, ve korkulan korsan Roberts hiç esir almaz. Open Subtitles فى أعالى البحار هوجمت سفينته و القرصان روبرتس الرهيب لا يأخذ سجناء أبدا
    Mercanin sıcağa ne kadar çok duyarlı olduklarını ve denizin çeşitliliği için ne kadar önemli oldugunu biliyorsunuzdur. TED وتعرفون كيف أن الشعب المرجانية حساسة تجاه درجة الحرارة، ومهمة للغاية للتنوع الحيوي في البحار.
    Ve Tanrı'Verimli olun ve çoğalın ve denizleri doldurun' diyerek onları kutsadı. Open Subtitles و باركها الله قائلاً اثمري و اكثري و املاي المياه في البحار
    Modern kurtarma ve onarma ama dalgalı denizde kurallar aynı. Open Subtitles حقيقةً، إنّه إنقاذ واستعادة حديثَين، لكنّ قوانين أعالي البحار واحدة،
    Bizim denizaşırı birlikler bu kollar için bize yarım milyon dolar ödüyor. Open Subtitles إئتلافنا مع ما وراء البحار دفعوا لنا نصف بليون دولار لهذه الأسلحة
    Er buralıymış. Adresi dosyada var. İşin kötü kısmı size kalmadı. Open Subtitles كل ما يلزمكم لمعرفة البحار عنوانه وليس عليكم أن تقوموا بأي شيء خاطىء يا كيكو وابدأ بالاقرباء أ
    Aşırı karbondioksit, küresel ısınma dışında da sorunlara neden oluyor. Okyanusun kimyasını değiştiriyor, denizi daha asitli hâle getiriyor. TED ثاني أوكسيد الكربون الزائد ليس فقط يقود الى الإحتباس الحراري، لكنه أيضاً يغير كيمياء المحيطات، جاعلاً البحار أكثر ملوحةً.
    Ve gerçekten de böyle denizlere doğru adım adım ilerliyor olabiliriz. TED وهذا هو نوع البحار التي نتجه إليها في المستقبل
    Eğer seri katilse, ölü denizcinin bir fahişe olması gerekmez miydi? Open Subtitles إذا كان القتل متسلسلا، ألا يُفترض أن يكون البحار الميت عاهرة؟
    Böylece denizden gelen nemli rüzgar estiğinde böceğin kabuğunda Su tanecekleri oluşmaktadır. TED مما يجعل الرطوبة الناتجة عن البحار القريبة تتكثف على سطح قشرتها مشكلة قطرات من المياه
    Sea World'de olmak gibi. İIk beş sıra kesin ıslanır. Open Subtitles الأمر وكأنك في عالم البحار "الصفوف الخمسة الأولى سوف تبتل"

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد