Bu noktada, seyirci her zaman onları şoke etmemi bekliyor. | Open Subtitles | في هذه المرحلة الجمهور يتوقع مني أن أفاجئه طوال الوقت |
Bu noktada, seyirci her zaman onları şoke etmemi bekliyor. | Open Subtitles | في هذه المرحلة الجمهور يتوقع مني أن أفاجئه طوال الوقت |
Kıran kırana bir yarış Seyirciler büyük miktarlarda bahis oynadı. | Open Subtitles | ويتعين عليهم أن يفوزوا، فلدينا رهانات كثيرة من الجمهور اليوم |
Bu yüzden, Diana, Dodi ve onların hayal edilen melez çocuklarının resmini yarattım. Ve büyük bir Halk pretestosuna sebep olan bu resim ortaya çıktı. | TED | و لذلك صنعت صورة لديانا و دودي و ابنهم المزعوم و تم نشر هذه الصورة مما تسبب في غضب عارم من الجمهور في ذلك الوقت. |
Ama çoğu zaman halkın ilgisini bu tüylü şeylere çekmek istediler. | Open Subtitles | و لكنهم في الغالب ارادوا ان يركز الجمهور على المادة الصفراء |
Eğer bu sizin kaderiniz değilse... Kalabalık sizden bir Romalı gibi onurlu davranarak... | Open Subtitles | علي اية حال,إن لم يكن هذا قدرك0 الجمهور سيعتبرونك نلت نهايتك بكل شرف |
Evet,ama bu tip adamlar bazen seyircilerin arasına mikrofonlar yerleştirirler. | Open Subtitles | نعم ، باستثناء أن هؤلاء الناس يضعون مايكروفونات بين الجمهور |
Seyircinin önüne çıkmak, şarkı söylemek... Rap yapmak, tarzımı ortaya koymak. | Open Subtitles | أريد الوقوف أمام الجمهور وأقوم بصنع أغني بنفسي وأتمنى أن تعجبهم |
Bu yetenekli müzisyenler, seyirci önünde konser vereceklerini bildiklerinde, yeni bir enerji kazanıyorlar. | Open Subtitles | والموسيقيين الموهوبين الذين يبدو أنهم قد جددوا طاقاتهم بمشاركتهم في الأداء أمام الجمهور |
Bence bu arada seyirci düşüncelerini okuyarak neşesizliğini fark edecektir. | Open Subtitles | أعتقد أن الجمهور يمكنه أن يقرأ أفكارك وسيفترضوا ضحكتك المكتومة |
seyirci kaydırma olayını ilk kez görür ve oksijenin odadan çekildiğini duyabilirsin. | TED | يري الجمهور لأول مرة التمرير لأول مرة، يمكنك سماع الأكسجين يُسحب من الغرفة. |
Kıran kırana bir yarış... Seyirciler büyük miktarlarda bahis oynadı. | Open Subtitles | ويتعين عليهم أن يفوزوا، فلدينا رهانات كثيرة من الجمهور اليوم |
Son bir şey: Bu konu hakkında yıllarca çok üzerime gelindi ancak bunun buradaki Seyirciler için bilhassa önemli olduğunu düşünüyorum. | TED | شيء واحد نهائي -- لقد كنت مضطربا للغاية حول هذا لسنوات ، لكنني أعتقد أنه من المهم بشكل خاص لهذا الجمهور. |
Sonu mantığa meydan okur, soruna yeni bir bakış açısı getirir ve Seyirciler şaşkınlıklarını gülerek ifade eder. | TED | الخاتمة تتحدى المنطق، تعطي تبصراً جديدا للمشكلة، ف يعبر الجمهور عن دهشتهم بالضحك |
Halk takımın performansına üzülüyor. Ve Kabir Khan ortalıklarda gözükmüyor. | Open Subtitles | الجمهور مستاء من اداء الفريق و كابير خان اختفى بسهولة |
halkın bu davaya iştahı iki taraf için de anlamsız bir önyargı oluşturabilir. | Open Subtitles | شهية الجمهور لهذه القضية من الممكن أن تُؤدي لتحيز غير ضروري لأحد المتهمين |
Kalabalık ona destek oluyor, ama bugün onun günü değil. | Open Subtitles | الجمهور يحثه على التقدم لكن لا يبدو انه يوم حظه |
Eğer bir çözüm bulamazsam, seyircilerin önünde adımı çağıracağını söyledin. | Open Subtitles | قلت بأنه إن لم أجد حلاً ستصرخ بإسمي أمام الجمهور |
Seyircinin karşısındaki varlığımızı ortaya koyacak o tutkulu performansı sahneye koyabilmeliyiz. | Open Subtitles | لقد وصلنا حقاً أداء عاطفي أن يبرر وجودنا أمام هذا الجمهور. |
Gençliğimizin her Cuma gecesi izleyici ya da mikrofon kısmında geçti. | TED | كل ليلة جمعة من أيام شبابنا قضيناها بين الجمهور أو على المنصة. |
Hollanda'da böcek üreten girişimciler var ve onlardan bir tanesi de izleyiciler arasında, bu resimde gördüğünüz kişi. | TED | وهناك رجال الأعمال في هولندا ينتجون منها، واحد منهم هو هنا في الجمهور ، ماريان بيتيرز وهو واضح هنا في الصورة. |
Görsel efektlerde en zor şeylerden biri seyircilerin gerçek gibi kabul edecekleri inandırıcı, dijital insanlar yapmak. | TED | وفي هذا المجال، واحدة من أصعب الأشياء هي صناعة بشر رقميين واقعيين يتقبلهم الجمهور كبشر حقيقيين. |
vücudunuz rahat. İyi hazırlanmış konuşmanız vahşi kalabalığı karizmatik bir dahi olduğunuza ikna ediyor. | TED | خطابك المعد بشكل جيد يقنع الجمهور الهائج أن شخصيتك عبقرية. |
halka yanlış bilgi verdiniz ve herkes deli olduğumu sandı. | Open Subtitles | لقد أسأت أعلام الجمهور مما جعلنى أبدو كشخص فقد صوابه |
Sihirbazlık işinde, flaş çakmak her zaman iyidir. seyirciyi bir güzel şaşırtır. | Open Subtitles | بأعمال الإستعراض المفرقعات تكون مفيدة جداً لأن دائماً ما تثير إعجاب الجمهور |
O zaman ben neden oldukça entelektüel bir kalabalığın önünde rahibe idrarından bahsediyorum? | TED | إذن، لماذا أقف هنا الآن، أحكي لهذا الجمهور الرائع المثقف عن بول الراهبات؟ |
Hayvanat bahçesinin ilk orangutanı Jenny hayranlık içindeki bir kalabalığa tanıtılıyordu. | Open Subtitles | .أول إنسان غاب بالحديقة.جيني قد دخل نطاق العرض ليشاهده الجمهور المبهور |