ويكيبيديا

    "الحقائب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • çantaları
        
    • bavulları
        
    • çanta
        
    • Çantalar
        
    • valizleri
        
    • bagaj
        
    • Bavullar
        
    • çantalara
        
    • çantaların
        
    • torbaları
        
    • çantalardan
        
    • bavul
        
    • valiz
        
    • valizler
        
    • çantalarını
        
    Ama bir ya da ikisinin o çantaları taşıyabilecek büyüklükte minivanı var. Open Subtitles وقليل منهم لديه شاحنات صغيرة لتتحمل هذه الحقائب هل لديك إسم ؟
    Beni bu çantaları alalım ve Senin için arka koydu Open Subtitles دعني أخذ هذه الحقائب و أضعها في الخلف من أجلك
    Genelde bavulları yukarı gönderirim, bara girerim biraz rahatlarım tabii sen buna karşıysan... Open Subtitles عادةً أرسل الحقائب للغرفة أذهب للحانة أخفّف الضغط قليلاً مالم تعترض على ذلك
    Şu kadınlar pahalı çanta takıyor gibi görünüyorlar, değil mi? Open Subtitles جميع هؤلاء النساء هناك يظهرن ليمسكن الحقائب الفاخرة، أليس كذلك؟
    Çantalar gelmeye başladığında kendi kendime düşünüyordum. "Burada ne yapıyoruz?" TED وما إن بدأت الحقائب تأتي حولنا، فكرت في نفسي: بحق السماء، ماذا نفعل نحن هنا؟
    Her iki Cumartesi'de bir, bu valizleri aşağıya evladının arabasına taşıyor, ve her iki Cumartesi'de bir, tekrar geriye yukarı çıkartıp, açıyor. Open Subtitles كل ثانٍ سبت يحمل تلك الحقائب وصولاً إلى سيارة ابنه، وفي كل ثانِ سبت يحملهم عائداً إلى الطابق العلوي مرةً أخرى ويفرغهم.
    Onlar bu çantaları ve giysileri kimlik edinme ve sosyal statüleri için alıyorlar. TED يأخذون تلك الحقائب والملابس كنوع من الشعور بالهوية والمركز الاجتماعي.
    İthal çantaları yukarı rafa koyuyorum. Sizin istediğiniz gibi, değil mi? Open Subtitles سوف أضع كل الحقائب المستوردة فوق الرف ، أهذا ما تريده ؟
    Eğer kavga ediyor olsaydık bile bu, el çantaları ve valizler yüzünden değil ama halanın ya da büyükannenin bizimle yaşayıp yaşamaması üzerine olurdu. Open Subtitles و لو كنا تشاجرنا ، لم كان بسبب الحقائب و الأرفف و لكن لكان بسبب ما إذا كانت جدتك أو عمتك سوف تعيش معنا أو لا
    çantaları düzelteyim. Bunu tutar mısınız? Open Subtitles أوه، ترك الحقائب غير مربوطة هل بالإمكان أن تمسكي هذا؟
    Olmuyor, olmuyor. Hareket edemiyorum. çantaları geri al! Open Subtitles لا أستطيع أن أنحني أو أرفع ظهري أووه خذ الحقائب, خذ الحقائب
    Bende çantaları değiştirdim senin için. - Ve o sırada Einstein nerede idi? Open Subtitles كانت موجودة هنا بالمكتبة قبل أن أبدل الحقائب لأجلك
    Dün gece bavulları indirmek için fazla mesai yapmak zorunda kaldım. Open Subtitles توجبَ عليّ أن اعملَ نوبةً إضافية في إنزال الحقائب ليلةَ أمس
    Gelip o bavulları görmesini ve o dakika gerçekte neyi kaybettiğini anlamasını istiyorum. Open Subtitles أريده ان يأتي ويرى تلك الحقائب ويدرك فى تلك اللحظة ما فقده بالضبط
    Eskiden, ayakkabıcılar çanta da yaparlardı. Open Subtitles قديماً .. صانعوا الأحذية كانوا أيضاً يصنعون الحقائب
    - Taşıyamam, Boynum, Dog. - Kaç tane daha çanta var? Open Subtitles لا أستطيع , رقبتى يادوج كم تبقى من الحقائب ؟
    Bu Çantalar sizde çünkü insanlarım onları topladılar. Open Subtitles السبب الوحيد لوجود هذه الحقائب بحوزتك حتي الآن نحن.
    İşin biter bitmez valizleri getirebilir misin, lütfen? Open Subtitles أيجور.. هلا جلبت الحقائب بعدأن تنهى ما فى يدك.. من فضلك
    bagaj bölümünde çok içici var. Orada seninle iş yapabiliriz. Open Subtitles هناك مدخّنون كثر بقسم الحقائب قد نبرم صفقات مهمّة معك
    Uçağın altına doğru geç. Bavullar bize gelecektir. Open Subtitles أهبط أسفل الطائرة الحقائب سوف تنزلق إلى هنا
    O çantalara dikkat et, bir yıllık maaşınla alamazsın. Open Subtitles أعتنى بهذه الحقائب فبها أشياء قيمة من سنين
    Bırak trip yapmayı. O çantaların birinden 300,000 dolar almalıyım. Open Subtitles أوقف هذه التمثيليلة أحتاج 300 ألف دولار من إحدى الحقائب
    Hayatta olmaz. Sadece torbaları doldurup üzerlerine birkaç ekmek koy. Open Subtitles كلا ، عبئ الحقائب فحسب و ضع رغيفين في الأعلى
    O Çantalar yağmurda ağırlaşırdı ve hiçbir şeyden o çantalardan ettiğimiz kadar nefret etmedik. Open Subtitles هذه الحموله تزداد ثقلا مع الامطار ولم يكره احدنا اى شىء مثلما كرهنا تلك الحقائب
    İçinde değer barındırmayan herhangi bir karşılaştırma sorusunu düşünelim, mesela hangi bavul daha ağır? TED خذ على سبيل المثال أي سؤال مقارنة لا يتضمن قيمة، مثل أي الحقائب أكثر وزنًا.
    Mesele şu... 13 Aralıkta, sen, ben ve birkaç valiz, bir uçağa atlayacağız... Open Subtitles في الثالث عشر من كانون الأول، سنقفز أنت وأنا وبعض الحقائب الى طائرة ونطير
    Öğrencilerimizin çoğu sırt çantalarını oradan almışlardır. Open Subtitles و الكثير من طلابنا يشتري الحقائب المطوية من هناك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد