"الرحيل" - ترجمة من عربي إلى تركي

• gitmek
• Gitme
• gitmem
• ayrılmak
• gitmemiz
• terk
• gitmen
• gidebilir
• gitmemi
• gidebilirsin
• gitmelisin
• gitmesini
• gitmeni
• gitmeliyiz
• gitmeye

Çünkü ilk kez yanımda duran kişinin gitmek isteyeceğinden korkuyorum.
لأننى للمرة الأولى أخاف أن يقرر الشخص الذى بجوارى الرحيل

Yine de gitmek istersen daha sonra konuşuruz. Roma'da iki ay daha.
أكمل الفصل الدراسي , وان كنت لاتزال تريد الرحيل ,سنتناقش عند عودتك

Gerçekten çok ama çok zor bir şekilde Gitme kararı aldım.
لقد كان من الصعب جداً عليّ الوصول لقرار الرحيل

Her şey için çok teşekkür ederim, ama şimdi gitmem gerek.
شكراً لكِ على كل شيء لكن أعتقد أنه علي الرحيل الأن

Los Angeles'tan ayrılmak için niye bu kadar acele ettiğinizi anlamıyorum.
مما يجعلني أدرك جيدا سبب أسراعك في الرحيل عن لوس أنجلوس

gitmemiz için annemin halletmesi gereken şeyler var.
‫والدتي لديها كثير من ‫الصعوبة في الرحيل عن هنا

Ona benden daha iyi bakacaklar, ama onu terk etmek istemiyorum.
هو أفضل حالاً هنا عن كونه معيّ لكنّي لا أريد الرحيل

Hortumda bir dostunu kurtarmak için gitmen, kabul edilebilir, demedim mi?
ألم أخبرك بأن الرحيل وسط الاعصار لإنقاذ صديقة ينجيك من العقاب؟

İnsanlar gitmek gibi bir seçenekleri olduğunda tutsak gibi hissetmezler.
يقل الشعور بالسجن لدى الناس عندما يكون أمامهم خيار الرحيل

Eşyalarınızı toplayıp buradan defolup gitmek için yarım saatiniz var.
لديكم نصف ساعة فقط كي تقومو بتوضيب اغراضكم و الرحيل.

Ama buradan gitmek istiyorsun. Çünkü polis hayatta olduğunu bilse peşine düşer.
لكنّك تشاء الرحيل من هنا، لأن الشرطة إذا علمت أنّك حيّ، ستطاردك.

Tek istediğim gitmek zaten. Tek istediğim bu berbat, kaçık kasabadan gitmek!
جلّ ما أريد فعله هو الرحيل، الرحيل من هذه البلدة العفنة، المجنونة.

Bir daha çalışımda Gitme zamanı demektir.
في الوقت الذي أدقّ في الجرس يعني حان وقت الرحيل

Ama böyle gidemezsin, hiçbir şey anlamadın, Gitme, hayır bunu bana yapamazsın.
لا يمكنك الرحيل هكذا إنك لا تفهم .. لا تذهب. لا يمكنك أن تفعل هذا.

Bölüm şefim görev tarihimi öne aldı yani gitmem gerekiyor.
رئيس قسمي عجل بمهتي المقبلة مما يعني ان علىً الرحيل

Eski evimizi hatırlarsan senin bu hareketlerin yüzünden ayrılmak zorunda kalmıştık.
صحيح, تتذكرون بيتنا القديم, توجب علينا الرحيل بسبب نوبات غضبك الدائمة

Öyle, Big Momma. Sadece gelip hoşça kal demek istedim çünkü hemen gitmemiz gerek.
أجل، ماما الكبيرة، أردت فقط أن آتي وأقول وداعاً، لأنه علينا الرحيل الأن

Her şey için, terk ettiğim için... cesaretimi daha erken toplayamadığım için.
‫على كل شيء، أنا آسف على الرحيل ‫وعلى عدم مجيئي لنجدتك باكرا

Ancak sana ait kılmadılar ve bu yüzden gitmen gerek.
لكنها ليست هي التي خلقتك، ولهذا السبب يجب عليك الرحيل.

Bu göt herif gidebilir dersem, bana kimse karşı çıkabilir mi?
إذا قلت أن بإمكان هذا الوغد الرحيل هل سيعارضني أحد ؟

Herkes bu kasabadan gitmemi istiyora benziyor.
يبدو أن الجميع يريدون منى الرحيل من البلدة

Artık gidebilirsin Kızılderili seven. Kemerini de bırak.
يمكنك الرحيل الآن يا زوج الهندية ودع حزام سلاحك

- ...ama gitmelisin, hemen şimdi. - Sen! Acele et!
ـ ولكن عليك الرحيل الآن ـ أنت ، هيا أسرع

Güney aslında insanların gitmesini engellemek için elinden geleni yaptı.
فعل الجنوب كل ما بوسعه لمنع الناس من الرحيل.

Hayır, gitmeni istemiyorum ama gidersen her şey çok daha kolay olacak.
كلاّ، لا أريد منك الرحيل ولكن لو غادرت لن تصبح الأمور معقدة

gitmeliyiz. Eğer polis durdurursa bagajımızdaki iki öIü beyazı açıklayamayız.
لا,علينا الرحيل يا رجل ان تم إيقافنا فلن أشرح لأحد

Daedalus'la gitmeye hazırdı ama bir şey çıktığında kalmak istedi.
كانت تنوي الرحيل لكنها بقيت بعد أن طرأ أمر ما؟