Biliyor musun, eskiden tüm bunların romantik bir saçmalık olduğunu düşünürdüm. | Open Subtitles | أتعرفين , كنت أظن بأن هذا يبدو كنوع من الهراء الرومانسي |
İki kişilik, romantik yemek masası yüzünden olay çıkarabilirdim ama çıkarmayacağım. | Open Subtitles | يمكن أن أسقطك أرضاً حيال ذلك العشاء الرومانسي المُعد لإثنين, ولكن |
Bu bana geçen hafta Grayson'ın yemekten sonra yaptığı romantik şeyi hatırlattı. | Open Subtitles | إنها تذكرني بالأمر الرومانسي الذي فعلناه أنا وغرايسن الأسبوع الماضي بعد الغداء |
romantik aşkın bir sebebi varsa da, ne bilim ne de psikoloji henüz bunu keşfetmemiştir. | TED | إذا كان للحب الرومانسي غاية، فلا العِلْمُ ولاعلم النفس قد اكتشفها بعد. |
Son seferinde Fransız romantizm edebiyatından bahsetmiştik ama bugün Rus edebiyatından bahsedeceğiz. | Open Subtitles | آخر مَرّة تَحدّثنَا عن الأدب الرومانسي الفرنسيِ، لكن اليوم سننتقل إلى الأدبِ الروسيِ. |
Fakat tutkulu arzularımız kusurdur ve ilişkiler, hatta romantik aşk bile büyük acı kaynağıdır. | TED | ومع ذلك فإن رغباتنا العاطفية الملحة تعد من نقائصنا، وأهوائنا، حتى الحب الرومانسي يعد مصدرًا كبيرًا للمعاناة. |
Geleneksel romantik aşktaki sorunun fazla büyüleyici olabildiği için onu varoluşumuzun tek makul sebebi yapmaya inanmak olduğunu görür. | TED | وارتأت أن المشكلة مع الحب الرومانسي التقليدي هو أنه يمكن أن يكون جذابًا، لدرجة أننا نميل لجعله السبب الوحيد في وجودنا. |
Uzun süre önce, çiftleşme ve üreme için üç farklı beyin sistemi geliştirdiğimizi belirtmiştim: Cinsel dürtü, yoğun romantik aşk hisleri ve uzun süreli bir partnere duyulan derin, sınırsız bağlılık hissi. | TED | ولقد حافظت بعد فترة طويلة بعد أن قمنا بتطوير ثلاث أنظمة دماغ مختلفة بشكل واضح للتزاوج والتكاثر: الدافع الجنسي، مشاعر الحب الرومانسي الشديد ومشاعر التعلق لأبعد الحدود مع شريك على المدى الطويل. |
romantik aşkı ilk araştırmaya başladığımda, her yerde bu delilik benzetmeleriyle karşılaşıyordum. | TED | عندما بدأت البحث عن الحب الرومانسي للمرة الأولى، وجدت تعابير الجنون هذه في كلّ مكان. |
Çoğumuz romantik aşkın ilk evrelerinde biraz deli hissederiz. | TED | معظمنا يشعر بالجنون بعض الشيء في المراحل الأولى من الحب الرومانسي. |
İnsan bilimciler 170 toplumda romantik aşkın kanıtlarını buldular. | TED | علماء الانثروبولوجيا وجدوا أدلة على الحب الرومانسي في 170 مجتمع. |
Şiddetli romantik aşk ile ilgili olan beyin bölgelerinde etkinlik tespit ettik. | TED | وجدنا النشاط في منطقة المخ، بالضبط في نفس المنطقة من الدماغ ترتبط بشدة بالحب الرومانسي. |
Yoğun romantik aşk ile ilgili olan beyin bölgeleri, 25 yıl sonra bile hâlâ aktifleşiyor. | TED | مناطق الدماغ المرتبطة بالحب الرومانسي العميق، لا تزال تنشط ، بعد 25 عاما اخرى. |
Hala romantik aşk hakkında cevaplanacak ve sorulacak pek çok soru var. | TED | ما زالت هناك أسئلة كثيرة بحاجة إلى إجابات وردا على سؤال حول الحب الرومانسي. |
Ama hayatımızın en önemli kararını verirken romantik, sevgi dolu bir kalbe, bilgili, düşünceli bir zihin eklemeliyiz. | TED | لكن القلب الرومانسي المحب بحاجة إلى عقل واعي مستنير ونحن نتخذ القرار الأكثر أهمية في حياتنا. |
romantik ve devrimci biri olan Neruda, 20. yüzyılın en ünlü, ama aynı zamanda en çok tartışılan şairlerinden biriydi. | TED | كان الرومانسي والثوري نيرودا يُعد من أكثر شعراء القرن العشرين شهرةً، لكن أيضاً من أكثرهم تفتحاً وإثارة للجدل. |
Bu sene romantik stilde beste yaptım. | TED | في هذه السنة ألفت على موسيقى على النمط الرومانسي |
Fisher deneyinde tanımladığımız, beynimin sadece romantik düzenlemeyle ilişkili yerlerini ayrıştırabiliyoruz. | TED | في الحقيقة، يمكننا عزل تلك المناطق من عقلي فحسب التي كانت مرتبطة بالنشاط الرومانسي التي عرّفناها في دراسة د.فيشر. |
Kuzey Kore'de romantik aşk kavramı yok. | TED | مفهوم الحب الرومانسي مفقودٌ في كوريا الشمالية. |
Ailenizle öğle yemeği yediğiniz piknik masası, partnerinizle yaptığınız romantik yürüyüş için pek uygun olmayabilir veya iş arkadaşınızla yapacağınız iş konuşması için. | TED | لذلك قد لا تكون طاولة النزهة حيث تتناول الغداء مع عائلتك مناسبة للمشي الرومانسي مع شريك أو الحديث مع بعض الزملاء في العمل. |
İçimdeki son romantizm parçacıkları dün toprağa karıştı. | Open Subtitles | أعلم كيف حالك الأن. كل هذا الهراء الرومانسي اليائس |
Hatta, yatakta yatarken bir gece içinde bile bir kişi için yoğun bağlılık duygusundan başka biri için aşka kayabilirsiniz. | TED | في الواقع، يمكنك الإستلقاء على الفراش في الليل وتتبادل مشاعر عميقة للتعلق مع شخص لمشاعر عميقة للحب الرومانسي لشخص آخر. |