ويكيبيديا

    "الزاوية" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • köşeye
        
    • köşe
        
    • köşedeki
        
    • köşeyi
        
    • açı
        
    • köşeden
        
    • köşesinde
        
    • açıdan
        
    • köşesi
        
    • açıyı
        
    • açısı
        
    • açıyla
        
    • köşesine
        
    • köşesindeki
        
    • açıya
        
    Kendimi bir köşeye sakladım ve nasıl çıkacağımı bilemedim ve... Open Subtitles لكني دُفعت إلى الزاوية ولم أعرف كيف أخرج من ذلك
    Kirli bir battaniye ve köşeye yığılmış bazı eşyalar buldum. Open Subtitles نعم, لدي بطانية متسخة هناك شيء اخر ملفوف في الزاوية
    Maalesef kızın yerini gösteren bir bilgi yok. "Parlak Işıklar.' Manhattan'daki her köşe başı için geçerli bir ifade. Open Subtitles لسوء الحظ، لم يكن هناك شيء تشير إلى حيث كانت الأضواء الساطعة؟ وهذا هو كل الزاوية الأخرى في مانهاتن
    Bu haritada beni rahatsız eden, bu köşedeki Konfederasyon bayrağı. Open Subtitles أجل, ما يزعجني في الخريطة هو العلم الإتحادي في الزاوية
    Tekrar bakmak için kalktım, ama köşeyi döndüğümde onu kaybetmiştim. Open Subtitles لذا حاولت أن ألقى نظرة ثانية لكننى فقدته عند الزاوية
    Bir dar açı, diğerinden iki kat büyükse iki açının toplamı kaçtır? Open Subtitles إن كانت زاوية حادة قياسها ضعفي الزاوية الأخرى، كم يساوي مجموع الزاويتين؟
    köşeden bir polis memuru çıkmadan önce iki dakikam var. Open Subtitles لدي دقيقتان قبيل مكتب دعم المجتمع أحضر إلى تلك الزاوية
    911'dan alınan acil. 4 ve 13 sokağın köşesinde yangın var. Open Subtitles إرسالية 911 حريق في الزاوية الغربية للشارعين الرابع و الثالث عشر
    Bir hap ver, bir köşeye koy ve sıkıntılar bitsin. Open Subtitles , أعطهم حبّة دواء وضعهم في الزاوية وستزول كلّ أمراضهم
    Babası hep güneşi görmesi için o köşeye taşımak istiyordu. Open Subtitles أراد دوماً أن ينقلها إلى الزاوية حتى تواجه شروق الشمس
    Tek gördüğünüz şey adamın sırtıydı, bir köşeye geçmiş şarkı söylüyordu. Open Subtitles لذا كل ما تراه هو ظهره ، وهو في الزاوية يغني
    O köşe onun öldüğü yer, seni de orada öldüreceğim. Open Subtitles تلك الزاوية هناك، انها حيث مات و حيث سأقوم بقتلك
    Veya, biraz tahrip edici olmak istiyorsan, onu sadece kırabilirsin. ve bilirsiniz, köşe at gitsin. TED أو، اذا أردت أن تكون مدمرا، يمكنك كرمشتها وتعرفون، رميها الى الزاوية
    Bu bütün ekonomimizin bizi zorladığı şeydir, sol köşedeki grafikte gösterildiği şekilde; hokey sopaları TED هذا مايقوم عليه اقتصادنا الكلي بإقحامنا به وفرضه وموضح على وجه الخصوص بتلك الزاوية اليسارية مضارب الهوكي
    Ve sağ alt köşedeki köy, Gao, Sahra boyunca, en büyük ticaret rotalarından birinin başlangıç noktası. TED وهذه القرية في الزاوية اليمنى السفلى، وهذه هي جاو، واحدة من نقاط القفز لطرق التجارة الرئيسية عبر الصحراء الكبرى.
    Daha sonra diğer köşeyi şu şekilde katlayıp içeri doğru hafifçe sıkıştırıyoruz. Open Subtitles الان سوف نسحب الزاوية الاخرى حولها و ندخلها بشكل لطيف و دافئ
    Beni izlemeyeceğine ve köşeyi geçmeyeceğine söz ver. Open Subtitles أوعدنى بأنك لن تراقبنى لأكثر من تلك الزاوية
    Şimdi bu açıya neden dik açı demişler de tam açı dememişler? Open Subtitles إذن، لماذا لا يسمونه الزاوية اليُمنى غاريت براون بدلاً من الزاوية اليُسرى؟
    Sen köşeden döndüğünde gördüğün şeyi gördün, ...yerde bir gölge olduğunu gördün. Open Subtitles قمت بالدوران حول الزاوية , رأيت ما رأيت خيال على جانب الطريق.
    Simge mavi, dikdörtgen ve masaüstünüzün sağ alt köşesinde. TED هذا الرمز أزرق ومستطيل الشكل وفي الزاوية اليمنى الدنيا من سطح المكتب
    İnsanları onlardan kurtarmakla o kadar meşguldüm ki hiç bu açıdan bakmamıştım. Open Subtitles أظنني كنت مشغولاً بإنقاذ الناس منهم، ولم أنظر للأمور من هذه الزاوية.
    Kitabın bilhassa bu sayfası ilgimi çekti ve daha da ayrıntılı olarak sağ alt köşesi. TED وقد أسرتني صفحة بعينها من الكتاب، وتحديدا في الزاوية اليمنى في الأسفل.
    Yaptığınız şey ise bu açıyı, şu açı yerine buradaki ile karşılaştırmak. TED اذن ماتفعلونه هو مقارنة تلك الزاوية بهذه بدلا عن تلك
    Ayrıca, vuruş açısı, Densham'ın uzun ve sağ elini kullanan en azından 180 cm boyunda birisi tarafından öldürüldüğünü gösteriyor. Open Subtitles قتلة مارا تريس يتركون بصماتهم أيضا , الزاوية التى ضُرِبَ منها تقول أن شخص طويل من قتله شخص أيسر اليد
    Uzay aracı atmosferi hangi açıyla geçecek? TED ما الزاوية التي سيصطدم بها المسبار مع الغلاف الجوي؟
    Ama yediği sert sağ kontra yumruk Creed'i köşesine itiyor. Open Subtitles لكن ضربات دفاعية قوية يمنى تدفع جريد الى الزاوية مجددا
    Hukuk fakültesinin köşesindeki o daireyi ve Barney'den aldığımız sandviçleri hatırlıyor musun? Open Subtitles اتذكرين ذاك البدين عند الزاوية بمدرسة القانون وتلك الشطائر من عند بارني
    Aslına bakarsan duruduğu açıya göre tam suç mahaline bakıyor. Open Subtitles في الحقيقية و بناءاً على تلك الزاوية فإنها تحدّق بالمكان

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد