ويكيبيديا

    "الصادق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • dürüst
        
    • Gerçek
        
    • samimi
        
    • dürüstçe
        
    • Bağışlanabilir bir
        
    • kapasitesinden
        
    yapanlara ne olmalı diye sorarsanız, dürüst bir insan çok daha büyük olasılıkla hafif cezalandırma yerine katı cezalandırmayı önerecektir. TED ما الذي يجب فعله تجاه من قام بتزوير هذه الشيكات، الشخص الصادق على الأرجح سيوصي بتوقيع عقوبة صارمة أكثر من التسامح.
    Sarhoş olduğunu sanıyorlar. Daha önce konuştuğun şu adam dürüst bir vatandaş gibi görünüyordu. Open Subtitles يعتقدون بأنك تشرب.ذلك الرجل الذي تكلمت مع بدا مثل مثل هذا المواطن الصادق.
    Tamam, yalan söylemekten vazgeç. dürüst olmanı istiyorum. Yağ çekmeni değil. Open Subtitles توقّفى عن الكذب علىّ أنا أُعوّل عليك لتعطينى الرأى الصادق لا الإطراء
    Çünkü işin ucunda Gerçek aşk vardı ve bu savaşı kaybetmeyi göze alamazdım. Open Subtitles كان مصير حبّكِ الصادق على المحكّ، و تلك معركةٌ لم أستطع تحمّل خسارتها.
    Büyük istek, samimi çaba ve zekice uygulamanın bir sonucudur. TED بل هو نتيجة للنية الحاسمة والجهد الصادق والتنفيذ الذكي.
    dürüstçe fikirini söyle. Bu ne kadar zor olacak? Open Subtitles بتقديرك الصادق, لأي درجة سيكون الوضع صعبا؟
    dürüst birini arıyorsan işte o benim, Open Subtitles نعم أنت تبحث عن الرجل الصادق إنه أنا لن أقودك إلى الخطاً
    dürüst itirafını elime vereceksin yoksa seni ipten kurtaramam. Open Subtitles إما أن تعطيني اعترافك الصادق .. فييدي. أو لن أستطيع أن أمنع عنك الشنق
    Jordan Washington, davadaki tek dürüst tanık mıydı? Open Subtitles هل كان جورج واشنطن الشاهد الصادق الوحيد في المحكمة؟
    dürüst kalpli Fetkh Ali Şah, avuç dolusu günahkar, barış ve huzur ortamımızı bozacak diye korkuya kapıldı. Open Subtitles القلب الصادق لفاتح علي شاه كان مذعوراً من فكرة أنّ حفنة من الظالمين قد تدمّر السلام والإتحاد الذي بيننا
    Ve açık ve dürüst olmanın doğru şey olduğunu, ve herkes için hayırlısının neyse o olacağını düşünüyorum. Open Subtitles و انا واثق ان عمل الشىء الصادق كان شىء صحيح و هذا الامر سيعود بأنصاف على كل شخص ارتبط به
    dürüst birini gördüğümde anlarım. Open Subtitles يمكنني عادة معرفة الرجل الصادق عندما أراه
    dürüst iletişim. Her iyi ilişkinin üzerine kurulduğu şey, Open Subtitles التواصل الصادق جيد وهو ماتقوم عليه العلاقات
    Açık ve dürüst iletişimin sonucu budur çok eğitimli arabulucuyla beraber. Open Subtitles هذه هي نتيجة التواصل الصادق والصريح مع وسيط ذو تدريب عالٍ حسناً
    dürüst olmayan nabız, öfkeli nabız'dan farklıdır. Open Subtitles فنبض الشخص الغير الصادق يختلف عن نبض الشخص الساخط
    Söylediği tek dürüst şey, ailesini korumak zorunda olduğuydu. Open Subtitles الشيء الوحيد الصادق الذي قالتهُ أنها تريد حماية عائلتها
    dürüst bir polis, saç kesiminden ... trafik kontrollerine kadar tüm kurallara ... veprosedürlereuyar. Open Subtitles الشرطي الصادق يتبع السياسه والاجراءات من الطريقه التي يقص بها شعره والحركه التي يتبعها عند إجراء وقف حركة المرور
    İşte senden dürüst, tüm kalbimle özür dileyerek sana açıldım. Open Subtitles أعرض عليك اعتذاري الصادق النابع من صميم أعماقي
    Bugün iyi bir toplantıyı kaçırdın. Sesli bir şekilde yalan söyledim ve sonra da odadaki tek dürüst adamın ruhunu parçalara böldüm. Open Subtitles لقد كذبت بصوت عالي ثم حطمت روح الرجل الصادق الوحيد في الغرفة
    Evlat, Gerçek aşk dünyadaki en olağanüstü şeydir. Open Subtitles إن الحب الصادق هو أعظم شئ فى العالم ما عدا ض.. خ..
    Bu konuyu ciddi bir şekilde değerlendireceğinize dair samimi umudumla birlikte... Open Subtitles مع أملى الصادق فى أنكم سوف تأخذون هذه المسألة
    ...ancak yeteneğinin dürüstçe değerlendirilmesi epey övgüye değer ve takdir edilesiydi. Open Subtitles لكن تقييمكم الصادق هو موهبتك لتكون جدير بالثناء والتقدير , مرحى لك
    - Hayır değil! - Bağışlanabilir bir hataydı efendim. Open Subtitles أنا لم ذلك كان خطأي الصادق سيدي
    ayrıca Gerçek aşkı anlama kapasitesinden ne kadar uzak olduğun." Open Subtitles بدون أي مقدرة منك "لفهم الحب الصادق

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد