sağlık kliniği inşa etmek için kaynakları kullandı ve doğumhaneye onun ismi verildi. | TED | انها حشدت الموارد لبناء العيادة الصحية المحلية وجناح الأمومة الذى سُمِّى تكريمًا لها. |
sağlık sistemlerimiz hassastı, sağlık çalışanlarımızın uzmanlığı ve eğitimi yoktu. | TED | كانت نظمنا الصحية الهشة وعمالنا الصحيون افتقروا إلى المهارات والتدريب. |
dedi. Şimdi, eğer bu doğruysa, sağlık sistemimizin gerçek bir ayıbı demek olur çünkü bu hastalar başka yerlerde de muayene oluyorlar. | TED | والآن، لو كان ذلك صحيحاً فإنه إدانة لنظام الرعاية الصحية لدينا وذلك لأن هؤلاء المرضى سبق وأن كشف عليهم في اماكن أخرى. |
Bu sadece sağlıklı sebze diyetinin bende gösterdiği bir reaksiyon. | Open Subtitles | لا، إنها فقط ردة فعل لتلك الحمية الصحية من الخضروات |
Teknolojinin, sağlık hizmetlerini oyunu değiştiren bir ölçekte yeniden keşfetmeye yardımcı olma zamanı. | TED | حان وقت التكنولوجيا لأن تساعد في إعادة تقديم الرعاية الصحية على نطاق متغير. |
Ve bunun hakkında düşündüğüm, sağlık hizmetinin herhangi başka bir sistem gibi olduğu. | TED | والطريقة التي أفكر بها بذلك هو أن الرعاية الصحية مثل أي نظام آخر. |
Ve Nuna kurulduğunda verileri büyük şirketlerdeki çalışanların sağlık ihtiyaçları için kullandılar. | TED | وعندما تم تأسيس الشركة، استخدموا بيانات لتوفير الاحتياجات الصحية لعمال الشركات الكبرى. |
İnsanların sağlık hizmetlerine dair neyi öğrenmek istedikleri konusunda bir araştırma çalışması yürüttüm. | TED | الخريف الماضي، أجريت بحثًا لكي استنتج ماذا يريد الناس معرفته عن رعايتهم الصحية. |
Ben yirmi yıldır sağlık sistemindeyim ve her gün bu sistemin ne kadar bozuk ve eski olduğuna şahit oluyorum. | TED | أنا أعمل في مجال الرعاية الصحية منذ أكثر من 20 عاماً، وأشاهد كل يوم كم هي محطمة وقديمة أنظمة مستشفياتنا. |
Umarım bu soruyu, yeni bir sağlık tercihi yapacağınız zaman hatırlarsınız. | TED | أتمنى أن تتذكر ذلك السؤال عندما تتخذ قراراً يخص رعايتك الصحية. |
Günümüzde, Norveç sağlık bakanı hasta sağlık hizmetleri hakkında konuşuyor. | TED | واليوم، يتحدّث وزير الصحة النرويجي عن خدمات الرعاية الصحية للمرضَى. |
Paul yıllarca Kamerun ulusal radyo ve televizyonunda çalıştı ve sağlık sorunlarından bahsediyordu. | TED | عمل بول لسنوات في الاذاعة الوطنية الكاميرونية والتلفزيون، وكان يتحدث عن القضايا الصحية. |
Her gün daha fazla sağlık çalışanı fazla çalışmaktan yakınıyor. | TED | العديد والعديد من عاملي الرعاية الصحية يَروُون الشعور بالإرهاق والإجهاد. |
sağlık sisteminin Amerika'da pahalı olması kısmen bu davalar ve sağlık sigortaları nedeniyledir. | TED | تكلفة الرعاية الصحية العالية في الولايات المتحدة يعود جزئيا إلى تكاليف التقاضي والتأمين |
Bir yerlerde milyonlarca, yüz milyonlarca insan ölüyor, bu ölümler ya virüsten ya da çöken sağlık sistemlerinden meydana geliyor. | TED | في مكان ما يُلاقي قرابة ملايين إلى مئات الملايين من الناس حتفهم، إما بفعل الفيروس أو انهيار أنظمة الرعاية الصحية. |
Bununla birlikte, diğerlerinden daha güçlü bilimsel desteğe sahip bazı sağlık faydaları vardır. | TED | ومع ذلك، هنالك بعض الفوائد الصحية التي تتمتع بدعمٍ علميٍ قويٍ عن غيرها. |
sağlık hizmetini eve taşıyan bir kişisel sağlık hizmetine odaklanmalıyız. nasıl daha pro-aktif, ya da koruyucu olabiliriz bunu düşünmeliyiz. | TED | يجب أن نطور وجهة نظر للرعاية الصحية الفردية لننقل الرعاية إلى المنزل. كيف يمكننا أن نستبق الأحداث و نهتم بالوقاية؟ |
Yani bu vücuduna sağlıklı ve gerekli besinleri hızlıca vermeni sağlayan bir yol. | Open Subtitles | لذا فهي أسرع طريقة لإعطاء جسدك مصدر قوي جداً من المواد الغذائية الصحية |
Kan bankasından biraz sağlıklı insan kanı almaktan zarar gelmez. Kimseyi öldürmüş sayılmazsın. | Open Subtitles | ليست هناك علـّة فى متابعة حميتكَ الصحية على الدماء البشرية من بنوك الدمّ. |
tıbbi kayıtlarımızın ve doğum sertifikalarımızın olduğu kutu sende, değil mi? | Open Subtitles | لديك الصندوق الذي فيه بطاقاتنا الصحية و شهادات ميلادنا، أليس كذلك؟ |
Fakat ne yazık ki sağlığı bugün buraya gelmesine izin vermedi. | TED | ولكن للأسف، لم يُسمح لها أن تأتي اليوم نظراً لحالتها الصحية. |
Başta traş köpüğü olmak üzere, neredeyse tüm erkek Hijyen ürünleri bizim meslektekilerin 'modaya dayanıklı' dediği ürünlerdir. | Open Subtitles | ..بكلمةٍ أخرى, كريم الحلاقة بالتأكيد, هو أغلب مستحضرات ..الرجال الصحية التي نقول أنها لا تواكب الموضة |
Çok şaşırmıştım. hijyenik ped kullanmakla süt bütçesinin alakası ne? | TED | بعدها صدمت، ماهو العلاقه بين استخدام الفوط الصحية وميزانية الحليب |
Bu arkadaşım kömür yerine odun yakmanın sağlığa etkileri problemine eğildi. | TED | وقام بفحص المشاكل الصحية الناجمة من حرق الحطب مقارنة بحرق الفحم. |
Yaşamak istediğin hayata hangi medikal tedavi yardımcı olacak? | TED | هل تقدم لك الرعاية الصحية الحياة التي ترغبها؟ |
Ve bu hastalıkları anlayabilmek için... ...sadece insan genomu üzerinde yapılan araştırmaları geçip... ...daha bütüncül bir yaklaşım olarak... ...geçmişteki insan sağlığına yönelmeliyiz. | TED | ،ولكي نفهم هذه الأمراض إننا بحاجة إلى تجاوز دراسات الجينوم البشري وحدها و التوجه نحو مقاربة أكثر شمولية .للحالة الصحية للإنسان في الماضي |
Bu evi kaybetmemek ve senin hastane masraflarını ödeyebilmek pahasına. | Open Subtitles | لا، بل على حساب خسارة المنزل وعدم القدرة على دفع فاتورتكِ الصحية |
Daha akıcı, gerçek zamanlı, gerçek sağlığın olduğu proaktif dünyaya geçme potansiyelimiz var. | TED | لدينا القدرة على الانتقال إلى عالم مستمر، واقعي عالم استباقي يعنى بالعناية الصحية. |